3
Mayıs
2024
Cuma
MERKEZ - ESKİŞEHİR
Nufus
724.849
Yüz Ölçümü
13.781
İlçe Sayısı
15
Vali
Nufus
595.157
Yüz Ölçümü
0
Belediye Sayısı
105
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Dorylaion (Şarhöyük, Eskişehir)


Eski ve Orta çağlarda Yunanca Dorylaion, Latince Dorylaeum ismi ile, Arap kaynaklarında ise adı Darauliya, Adruliya ve Drusilya olarak geçen Dorylaion bugünkü Eskişehir İlidir.

Dorylaion, antik kaynaklarda önemli yolların kavşak noktasında kaplıcaları ile ünlü, ticaret ile zenginliğe kavuşmuş bir Frigya (Phrygia) şehri olarak geçer ve şehrin kurucusu olarak Eretrialı Doryleos gösterilir.

Kentin geçmişi, İÖ.4000'e (Bakırtaş Çağı) kadar uzanmaktadır. Yörede İ.Ö. 3000-2000 arasındaki İlk Tunç Çağı ile İ.Ö. 2000-1500 dönemindeki Orta Tunç Çağından kalan yerleşim alanları bulunmaktadır. Bu dönemde, Asur tüccarlarının, yöre sınırlarına dek etkin oldukları bilinmektedir.

Yörede yapılan kazılarda, Hitit İmparatorluğu dönemini de kapsayan Son Tunç Çağına ait (İÖ 1460-1200), az sayıda da olsa Hitit yerleşim merkezinin varlığı saptanmıştır.

Hitit İmparatorluğu sonrasında, Frigler yörede güçlü bir devlet kurmayı başardılar. O dönemlerde Friglerin Asurlular ve Urartular ile yakın ilişkileri vardı. Asurlularla Urartular arasındaki toprak kavgaları Friglerin bölgede kesin denetim kurmalarını sağladı.

Ancak, İÖ.VIII.yüzyılda güçlenen Lidyanın baskısı ve ardı kesilmeyen Asur akınları sonucunda güçsüzleşen Frigya egemenliği VII.yüzyılda Kimmerlerce yıkılmış, Eskişehir yöresi, İÖ. 676-546 arasında Lidya yönetimi altında kalmıştır.

Bizans çağında önem kazanan kentte imparator Iustinianus'un yazlık sarayının varlığından söz edilmektedir.

XIX.yüzyılda birçok gezgin ve bilim adamı, bölgeye yaptıkları gezilerin ve araştırmaların sonucunda Eskişehir'in 3 km. kuzeydoğusunda, Porsuk Çayı'nın kuzeyinde yer alan bugünkü adıyla Şarhöyük ören yerinin antik Dorylaion şehri olduğunu saptamışlardır. Burası 17 m. yüksekliğinde, 450 m. çapında Orta Anadolu'nun orta büyüklükteki höyüklerinden biridir.

Burada 1989 yılında itibaren Kültür Bakanlığı ve Anadolu Üniversitesi adına Prof, Dr. A. Muhibbe Darga başkanlığında bir ekip tarafından arkeolojik kazılara başlanmıştır. Halen devam etmekte olan kazılarda, höyükte İlk Tunç Çağı'ndan başlayan bir yerleşme olduğu  saptanmıştır.

Dorylaion - Şarhöyük, Bizansın Selçuklulara karşı korunmasında büyük rol oynamış ancak 1176'da Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan'nın Bizans İmparatoru Manuel Komnenos'u mağlup etmesinden sonra kent, Selçukluların egemenliği altına girmiştir.

Bundan sonra uzun bir zaman yıkık ve terkedilmiş olan Dorylaion-Şarhöyük'ün yakınında, harabenin güneyinde yeni bir yerleşme kurulmuştur. W. M. Ramsay'in bildirdiğine göre, büyük olasılıkla Dorylaion harabelerine Eskişehir adı verilmiş ve bu ad o zamandan günümüze uzanmıştır.

Dorylaion (Eskişehir)'daki eserleri: 

Yazılıkaya Frig Vadisi:

Frigler M.Ö 1200 yıllarında Anadolu da Hitit egemenliğine son vererek güçlü bir siyasi birlik oluşturmuşlar ve zamanla çok geniş bir bölgeye yayılarak yeni yerleşim birimleri kurmuşlardır. Bu yerleşim yerlerinden biri de Eskişehir İli, Han ve Seyitgazi ilçeleri arasında yer alan ve ormanlarla kaplı olan vadidir.

Bu vadi günümüzde Frigya Vadisi olarak biliniyor.Frig vadisi Kütahya-Eskişehir-Afyon Bölgesinde yer almaktadır. Bölgenin önemli bir bölümü Eskişehir'de yer almaktadır.

Antik Yazılıkaya Kenti:

Friglerin en yoğun olarak yaşadıkları kentlerden biri olan Antik Yazılıkaya Kenti, bugün Eskişehir iline bağlı Çifteler ilçesinin 39 km. güney batısında bulunuyor. Frigler, bu coğrafyadaki kayaların kolay işlenebildiğim görmüş ve zamanla kayaların içinde kendilerine yeni bir yaşam biçimi yaratmışlardır.

Frig Kaya Anıtları:

Frig Kaya Anıtları Frig dininin tek tanrısı Ana Tanrıça Kybele'ye adanmıştır.Kentin en görkemli anıtı Midas Anıtı M.Ö 550 ile tarihlenmektedir. Dinsel bir yapı olduğu bilinen bu anıta bir açıkhava tapınağı da diyebiliriz. Ahşap mimarinin kaya üzerine uyarlanmış en güzel örneği olan anıt adını yazıt içinde okunabilen "Midai" sözcüğünden almıştır ve cephesi doğuya bakar.

Midas Anıtının 210 m. güney batısında yer alan ve Bitmemiş Anıt (Arazastis Anıtı) olarak adlandırılan yapı yörenin en önemli dinsel yapılarından birisidir. Bitkisel Motifli Anıt, Küçük Yazılıkaya ve Bahşeyiş Anıtı diğer önemli kaya anıtlarıdır.

 

Friyg Kaya Mezarları:

Frig kaya mimarisinin zarif örneklerini anıtsal kaya mezarlarında da görmek mümkün.

Gerdekkaya Mezar Anıtı Yazılıkaya-Seyitgazi yolunun 3. km, sinde Çukurca Köyü yakınlarında bulunur, iki adet mezar odası bulunan Gerdek Kaya anıtının çevresindeki kayalarda da çok sayıda kaya mezarları bulunuyor. Hamamkaya ve Arslanlı Mabet olarak adlandırılan yapılar bunlardan yalnızca birkaçı...

Frgy Kaleleri:

Yazılıkayaya ulaşan yollara hakim olan tepelerde bulunan, bir zamanlar soyluların ve askerlerin yaşadıkları Frig kaleleri, Friglerin yaşam biçimini anlatan en önemli yapıtlardandır.

Frig Antik Zahran deresi:

Türkmen Dağının zirvesine yakın yerde bulunan Zahran Deresi, Kırka Beldesinin Göcenoluk (Yeniköy) ve Sandıközü köyleri arasında, yemyeşil bir vadide akmaktadır.

Berber Odası olarak bilinen anıtsal mezar, bu mezarın yanında bulunan Gizli Geçit ve kayalıklara oyularak yapılan Yer Altı Şehri bölgenin en ilgi çeken yapılarındandır.

Doğanlı Kale:

Yedi kattan oluşmuş ve uzaktan bakıldığında bir doğan başını andıran görüntüsüyle vadinin en önemli yapıtlarından birisi olan Doğanlı Kale aynı zamanda da nekrepol (kaya mezarı) dur.

Deveboynu Kalesi, Pişmiş Kale, Gökgöz Kalesi ve Akpara Kalesi ise diğer önemli kalelerdir.

Çavlum Köyü Mezarlığı:

Şehir merkezinin 16 km. doğusunda, Alpu Ovasında yer alan ve 1995 yılında Eskişehir Arkeoloji Müzesi tarafından tespit edilen mezarlık, Erken Hitit döneminin (Orta Tunç Çağı) en önemli kalıntılarından biridir. Anadolu Üniversitesinin de desteğiyle, 1999 ve 2001 yıllarında, bölgede kazılar yapılmış ve döneme ait gömme gelenekleri konusunda pek çok bilgi edinilmiştir. Kazılar sonunda Çavlum Köyü mezarlık alanında 46 adet mezar bulunmuştur. Bu mezarlardan 44'ü küp mezar, ikisi ise basit toprak mezardır. Mezarlarda 59 adet birey iskeletine ve döneme ait çanak, çömlek, testi, metal ve değişik taşlardan yapılmış kolye, küpe, yüzük, saç halkası gibi buluntulara rastlanmıştır. Kazılara devam edilmektedir.

Odunpazarı Sit Alanı:

Eskişehirin en eski yerleşim merkezi konumunda olan Odunpazarı, Osmanlı Evlerinin yer aldığı kültür mirasımızın öğeleri olan sivil mimarlık örneklerindendir. Odunpazarı eski mahalleleri, dar sokakları, eski evleri ve çeşmeleriyle "Eski Türk Şehri" görünümünü günümüze kadar korumuştur.

1978 yılında ilk kez başlatılan koruma çalışmaları sonuç vermiş ve 1988 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca 154 adet sivil mimari örneği, 20 adet de anıtsal yapı koruma altına alınmıştır.

Yayın Tarihi : 19 Ekim 2004 Salı 13:21:48
Güncelleme :22 Temmuz 2008 Salı 15:50:20

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?