18
Mayıs
2024
Cumartesi
BÜNYAN - KAYSERİ

KDV ve yuvarlamalar

KDV’LER CEBE, KURUŞLAR YUVARLANIP YUTMACA...
Ben, bizim insanımızın yeni Türk lirasına bu kadar hazırlık yapacağını sanmıyordum. Gözlerim yaşardı doğrusu. Her konuyu ne zaman böyle ince ayrıntılarına kadar hesapladınız, aşk olsun doğrusu.
Yememiş içmemişler, gıda ürünlerindeki KDV indirimini cebe nasıl atarız onun hesabını yapmışlar, aferin size. Sonra yeni liraya göre fiyat ayarlamasını yapanlar da cabası.
-Ağabey, 1.750 idi 2.000 yaptık, düz olsun diye ağabey...
-Niye?
-Şimdi ağabey, yeni paraya göre 1 lira 75 kuruş ediyordu. Ben nereden 25 kuruş verip para üstü bulacağım?
- Hadi len... Eski paralar bir yıl daha geçiyor. Versene insanlara 250 bin lira, o da 25 kuruş eder zaten.
KDV’leri cebe indirdikleri gibi bir de yuvarlama yapıp yutmacaya da başlamışlar.  
Faturalar da işin cabası... Millet eskinin 250 bin lirasını ya da 500 bin lirasını paradan saymamaya başladı.
-Ağabey, 75 kuruşla kim uğraşacak, 1 lira yaptık.
Vay efendim vay... Milletin gözü eski paradan dolayı sıfırlara alışık ya, yeni para gözünü doyurmuyor artık. O yüzden piyasadan şimdilik alışveriş yapmak can sıkıyor. Vatandaş küçük paralarını yutturmaktan şikayetçi. Ben de şikayetçiyim. Küçük paralarımı sürekli yutmak isteyen insanları kınıyorum. Eğer böyle giderse bazı esnaflarımız kuruşu tedavülden kaldıracak gibi geliyor bana.
Ayrıca yeni Türk lirasına geçişle birlikte mallarının fiyatlarını yeniden düzenleyen ve küsuratları yuvarlayıp gizli zam yapan esnafı da kınıyorum. Bunun adına fırsatçılık derler, başka bir şey değil.
Birbirimize Karşı Dürüst Değiliz
Bir kooperatif başkanını üzülerek dinledim. Adam, kooperatif üyelerinden daha çok para koparabilmek için Türkiye’deki enflasyonun yüzde 50’den aşağı olmadığını, demire ve çimentoya her ay zam geldiğini anlatıyordu. Güler misiniz, ağlar mısınız?
Kendi yaptıklarına kılıf hazırlayanlar, bu tür yalanları göz baka baka söylemekten çekinmiyorlar. Vatandaşımız ise eskisinden daha dirayetli ama gerçekten bu piyasada dürüst insan bulma sıkıntısı çok büyük boyutlarda. Bir noktada vatandaş da çaresiz kalıyor.
İşlerimiz riyakarlık üzerine kurulunca her türlü pisliği de mubah görme ve gösterme alışkanlığı başlıyor. Ben vatandaşlarıma diyorum ki, hakkını korumak için her türlü yasal hakkını kullanmalısın. O zaman birileri sana “Bırak canım, tepedekiler de üç beş kuruş yesinler, bu işin tabiatında var” deme hakkını kendinde bulamaz. Kafana yatmayan işleri sorgulamak, bilgi istemek en tabi hakkındır. Eğer seni basit, birçok şeyi bilmez, kafa yormaz insan olarak görüyorlarsa yasal olarak hakkını arayacağın birçok yer var. Biri dikkate almazsa öteki mutlaka alır. Hele bu şikayetler birden fazla olursa, bu yenilir yutulur bir lokma olmaktan çıkar. Lütfen, kendi haklarına sahip çık ve kimsenin seni uyutmasına müsaade etme.
Açıkgöz geçinenler, vatandaştan haksız kazanç elde edenler, kul hakkı yiyenler (haram olsun), amaçlarına ulaşmamalı... Her şeyi öteki dünyaya havale etme... Bu dünyada da hesap sorma mercilerinin olduğunu unutma!
Senin alın teri dökerek kazandığın paralar, birilerinin sofrasına meze olmamalı. 
Lütfen Tüketici Haklarını Öğren ve İşbirliği Yap
Yanlış olduğunu düşündüğün hiçbir işin peşini bırakma. Demokrasi dediğimiz şey aslında budur. Yani bir nevi vatandaşın işleri kontrol etmesidir. Hele hele para verdiğin her işi takip etmelisin. İmza attığın her kontratı sonuna kadar okuyup ikna olmalısın. İkna olmuyorsan imzanı atma. Bir toplulukta onay vermen gerekiyorsa sadece kuru kalabalık teşkil etmek için elini kaldırma. Sen yıllardır böyle yaptığın için vatandaşa ne verirsen yer, yutar zihniyeti hakim oldu. O zaman gözüne baka baka yalan söyleyen insanları görürsün. Hem de aynı anda 1500 yalanı söyler de sen de onu krallar gibi baş tacı edersen, o zaman sen de onun pisliğine ortak olursun. Mümkünse kuruşunun hesabını sormalısın. Sen vatandaşsın, senin hesap soramayacağın ne olabilir? Güç senin, kudret senin... yeter ki sen kendindeki gücü fark et.
Bunun için lütfen zamanınızı ayırıp tüketici hakları nedir, bunu öğreniniz. Tüketici dernekleri ile işbirliği yapınız. Sıkıntınız kooperatif gibi kuruluşlardan ise, kooperatiflerin tüzüğünü inceleyiniz. Bunları bağlayan yasalar bulunduğunu unutmayınız. Size bilgi verilmiyorsa, isteklerinizi yazı ile dile getirin. Yine cevap alamıyorsanız, yasaların size verdiği hakları kullanın.
Güvenmediğiniz Limana Bir Daha Demir Atmayınız.
İnsan hayatta bir kere kazık yer. Aynı yerden ikinci, üçüncü kazıkları yemek sanırım enayilik olur. O yüzden kimsenin size lütfettiğini falan düşünmeyiniz. Unutmayınız ki, aslanın dahi cana kastetmesi gülerektir. Yüzümüze her gülen dostumuz değildir. Bir haksızlığa sessiz kalmak, hakkını arayan birine sırtını dönmek de haksızlığa ortak olmaktan farksızdır. Artık değişme zamanı geldi de geçiyor bile.  Yeniçeriler bile sultanın bir kararını beğenmezlerse kazan kaldırırlardı. Biz yeniçeri değiliz ama artık Avrupa Birliğine girme sürecini yaşayan ve bunun sonucunda birçok yasal değişikleri gerçekleştirmiş bir ülkenin insanlarıyız. Yaşadığımız çağın insanı olarak hakkımızı hukukumuzu bileceğiz ve bazı gözü açıkların beklediği gibi “sırtına vur, lokmasını kap” mantığına uygun vatandaşlar olmayacağız.  Öyle değil mi?
S.Burhanettin AKBAŞ
Yayın Tarihi : 12 Ocak 2005 Çarşamba 01:09:14
Güncelleme :13 Ocak 2005 Perşembe 17:48:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?