4
Mayıs
2024
Cumartesi
ÇUMRA - KONYA
Nufus
1.959.082
Yüz Ölçümü
39.000
İlçe Sayısı
32
Vali
Nufus
64.247
Yüz Ölçümü
2.320
Belediye Sayısı
42
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Çumra Genel Bilgi

İç Anadolu Bölgesinin güneyinde, Konya İline bağlı bir ilçe olan Çumra, doğusunda Karaman ili, batısında Akören ilçesi, kuzeyinde Karatay ve Karapınar ilçeleri, güneyinde Güneysınır ilçesi ile çevrilidir. Çumra kapalı havzasında yer almakta olup, Konya Ovasının devamı olan Çumra Ovası bütün ilçe topraklarını kaplamaktadır. Batı Torosların uzantısı Erenler Dağı hem ovanın hem de ilçenin batı sınırını oluşturmaktadır. İlçe topraklarını Erenler Dağı’ndan doğan Çarşamba Suyu sulamaktadır. Ayrıca bu akarsu Beyşehir Gölü’nden, Çumra Ovası’na açılan bir su kanalına bağlanmıştır. Burası Türkiye’nin ilk kurduğu sulama tesisidir. Daha sonra bu suyun üzerine Apa Barajı yapılmıştır. Çarşamba Suyu’nun fazla suları da açılan bir kanalla Tuz Gölü’ne akıtılır. İlçenin Apa Köyü ile Dinek Kasabaları’nda ormanlık alanlar vardır. İlçenin kuzey, güney ve doğusu verimli tarım alanlarıyla kaplıdır. Deniz seviyesinden 1.009 m. yükseklikteki ilçenin yüzölçümü 2.320 km2, toplam nüfusu ise 120.605’tir.

İlçede karasal iklim hüküm sürmekte olup, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer.

İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, buğday, arpa, şeker pancarı, nohut, ay çiçeği, patates ve yem bitkileridir. Meyve olarak da üzüm yetiştirilir. Hayvancılıkta sığır ve koyun besiciliği yapılmakta olup, buna bağlı süt ve süt ürünleri üretilmektedir.

Çumra’nın 12 km. kuzeyinde bulunan Çatalhöyük yörenin Neolitik Çağdan itibaren yerleşime açık olduğunu göstermektedir. Çatalhöyük ilk kez 1958 yılında J. Mellaart tarafından bulunmuş, 1961-1963 ve 1965 yıllarında da arkeolojik kazı yapılmıştır. Buradaki en erken yerleşim MÖ.5500 yıllarına tarihlendirilmiş, ilk birlikte yaşam, ilk ev mimarisi, kutsal yapılar ve bunlara ait buluntular ortaya çıkarılmıştır. Buradaki evlerin duvarları sıvalıdır, sıva üzeri beyaza boyandıktan sonra sarı, kırmızı ve siyah tonlarda resimler yapılmıştır.

Çatalhöyük kazısında ele geçen heykelcikler, ana tanrıça kültürünün (tapınma) başlangıcı ve zamanın inançları hakkında özgün bilgiler vermektedir. Pişmiş toprak ve taştan yapılmış bu heykelcikler 5 ila 15 cm. arasında değişen büyüklüktedir. Şişman, iri göğüslü, büyük kalçalı ve zaman zaman doğum yapar vaziyette tasvir edilmişlerdir. Bu özellikleri bolluk ve bereketi temsil etmektadir. Çatalhöyük’te ele geçen alet ve malzemelerin hemen hepsi taş, pişmiş toprak, baltalar, sığ tabaklar, yüksek kabartma bereket tanrıçası motifleri ile süs eşyası olarak kullanılan bilezik ve kolyelerdir. Pişmiş topraktan iri taneli hamura sahip, çarksız siyah ve kiremit renkli kaplar ve çanaklar bulunmuştur. Ayrıca ana tanrıça ve mukaddes hayvan figürü de pişmiş topraktan yapılmıştır. Kemikten yapılmış kesici ve delici aletler ile obsidyenden yapılmış mızrak ve ok uçları Çatalhöyük’te kullanılan en önemli malzemelerdir. Kazı buluntuları Konya Arkeoloji Müzesi’ndedir. Bunların bir kısmı teşhir edilmiş, diğerleri ise de kazı alanındaki depolarda koruma altına alınmıştır.

İlçe ve çevresinde ayrıca Neolitik döneme tarihlendirilen bir çok höyük bulunmakta olup, bunlardan bazıları Sırçalı höyük, Seyithan Höyüğü, Karahöyük Karkın Höyüğü, Dedemoğlu Höyüğü, İçeriçumra Höyüğü, Alibeyhöyüğü, Çatalhöyük, Küçükköy Höyüğü, Abditolu Höyüğü, Üçhöyükler köyündeki höyüklerdir.

İlçenin kuzeyindeki Üçhöyük ve Türkmen Karahöyük köyleri Alibeyhöyüğü’nde ele geçen buluntulardan yörede Hititlerin yaşadığı anlaşılmaktadır. Hititlerin ardından yöre Friglerin ve Kimmerlerin egemenliğine girmiştir. MÖ.VII.yüzyılda Lydialıların, MÖ.VI.yüzyılda Perslerin egemenliğindeki yöre, Kapadokya Satraplığının sınırları içerisinde kalmıştır. Büyük İskender’in Pers Devletini Anadolu’da ortadan kaldırması ile birlikte MÖ.334’te Makedonya Krallığına bağlanmıştır. Konya ve yöresi MÖ.I.yüzyılda Pontus yönetiminde kalmış, daha sonra Pontus ve Romalılar arasında zaman zaman el değiştirmiştir. MS.VII.yüzyılın başlarında Sasaniler, yüzyılın ortasında Araplar kısa süreli de olsa yöreye hakim olmuşlardır.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Oğuz boyları Anadolu’ya hakim olmuş, Alparslan’ın komutanlarından Kutalmışoğlu Süleyman Şah Konya ile birlikte Çumra’yı da ele geçirmiştir. Çumra, Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra Karamanoğulları’nın eline geçmiştir. Yıldırım Beyazıt 1398’de Konya yöresini Osmanlı topraklarına katmışsa da Ankara Savaşı’nda (1402) Timur’a yenilince Karamanoğlu Beyliği yeniden kurulmuştur. Bu arada Moğollar bir süre yöreye egemen olmuşlardır. Bundan sonra Osmanlılar ile Karamanoğulları yöre için sürekli çekişmiş ve sonunda Fatih Sultan Mehmet Karamanoğlu Beyliği’ni 1465’te ortadan kaldırınca Konya ile birlikte Çumra da Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.

Osmanlı döneminde Çumra yöresindeki bataklıklar ıslah edilmiş ve sulama tesisleri yapılmıştır. Haydarpaşa-Bağdat demiryolunun (1894-1913) tamamlanmasından sonra Çumra’da yapılan ilk bina istasyon binası olmuş ve ilk tapu ve kadastro işlemlerine de başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde, 1936 yılında Romanya ve Bulgaristan’dan getirilen göçmenler buraya yerleştirilmiştir.

1926 yılında Atatürk’ün “Bu şirin beldeyi geliştirmek, buraya önem vermek lazımdır. Çumra ilçe olmaya layıktır” sözü üzerine Konya’ya bağlı ilçe konumuna getirilmiştir.

İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Çarşamba Çayı üzerinde, Karamanoğulları dönemine tarihlenen Dineksaray, Balçıkhisar, Tavşanköprü, Karaman, Seyithan ve Karkın köprüleri; Karamanoğulları dönemine ait olduğu sanılan Esat Paşa Camisi bulunmaktadır.


Kenthaber Kültür Kurulu

Fotoğraflar, www.cumraliyiz.com ve E.Yücel arşivinden alınmıştır.

Yayın Tarihi : 2 Temmuz 2009 Perşembe 21:28:10

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
İLGİLİ SAYFALAR