Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet ve bazı marjinal grupların, Seydişehir Alüminyum Tesislerinin özelleştirilmesine karşı yapılan eylemlerden nemalandığını belirterek, "Zaten muhalefetin işi gücü bu. Bunlar olmasa konuşacakları şeyler yok. Bu şekilde piyasa yapmak istiyorlar" tepkisini gösterdi.
Erdoğan, AKPnin TBMM Grup Toplantısında Seydişehir Alüminyum Tesislerinin özelleştirilmesine karşı gerçekleştirilen eylemleri değerlendirdi. Hükümettin özelleştirme sürecinin kesintisiz devam edeceğini kaydeden Erdoğan, bundan caymanın söz konusu olmadığını bildirdi. Erdoğan, bazı çevrelerin bunu siyasi malzeme yaptığına da işaret ederek, başta ana muhalefet partisi olmak üzere bazı marjinal grupların bu olaydan nemalanmaya çalıştığını vurguladı. Bu tür olayların ülkenin huzurunu kaçırdığını ifade eden Erdoğan, tesislerde çalışan işçilerin iş kayıplarının teminat altına alınacağını açıkladı.
Tesisleri satan alan kurumun işçileri de çalıştıracağını ve haklarını zayi etmeyeceğini anlatan Erdoğan, "Kimler hangi bilgiyi, neden aktarıyor, neden yanlış bilgi veriyor bilmiyorum. Seydişehir Alüminyum Tesisleri modern değil, ilkel bir tesistir. Devlet buraya bugüne kadar yatırım yapmamıştır. Dünyayla rekabet etmek zorundayız. Rekabet etmek için buna mecburuz. Komünist rejimler bile bunu yapıyor. Seydişehirde Rus teknolojisi var. Onlar bile başarmış, ama birileri karşı çıkıyor. Yaptıkları iş ideolojiktir. Ülkenin çıkarı, oradaki işçimin çıkarı değildir" diye konuştu.
Dünya piyasalarıyla rekabet eden bir tesis meydana getirmeyi hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, "Bunu bilip bilmeden ana muhalefet konuşuyor. Zaten işi gücü bu. Bunları malzeme olarak alıyor. Bunlar olmasa konuşacak şeyleri yok. Piyasa yapmak istiyorlar. Ancak biz doğru neyse yapacağız. Tribünlere oynamaya hakkımız yok" açıklamasında bulundu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında AB karşıtı cepheye de seslendi. Bazı çevrelerin AB gibi Türkiyenin temel tercihlerini zaafa uğratmaya çalıştığına dikkat çeken Erdoğan, AB tartışmalarının da bunun en tipik örneği olduğunu vurguladı. ABye tüm üyelik tercihinin sürekli tartışma konusu olarak gündemde tutulmasının yanlış olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiyenin bu yola, uzun bir yola çıktığının bilincinde olarak çıktığını söyledi.
Son 2.5 yılda önemli mesafeler kaydedildiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Türkiye olarak hiçbir endişemiz yok. Birileri buna çomak sokma gayretinde olabilir ama biz hükümet olarak azimli ve kararlıyız. Bu konuda yolculuğumuza devam ediyoruz. Tüm uzman ve teknik kadro ile birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Siyasi irade olarak bizler de yönlendirmemizi yapıyoruz. Bu süreci olumsuz yönlendirme gayreti içinde girenler boşuna zaman ve enerji kaybediyor. Biz yapılması gerekenleri yaptık. Son 2.5 yıl bunun en açık göstergesidir. AB hedefimizi kimse zaafa uğratamaz. 42 yıllık sürede sesini çıkarmayanların şimdi kalkıp da ses çıkarmasını anlamak mümkün değil. Siyaset sorun çözme sanatıdır. Onlar öyle avara kasnak gibi dönüp dolaşırlar. Biz bu noktada değiliz, netice almak için varız. Kıbrısta gösterdik, Irakta da gösterdik. Bundan sonra da göstermek için çalışıyoruz."
Erdoğan, konuşmasının sonunda milletvekillerinden hafta sonuna kadar yoğun çalışmalarını istedi. Vekillerden özellikle hassasiyet göstermelerini talep eden Erdoğan, 1 Temmuza kadar yoğun bir döneme girileceğini kaydetti.