2
Haziran
2024
Pazar
SEYDİŞEHİR - KONYA

Öğrenmenlerin örnek çabası

Seydişehir’in patates deposu olan Ketenli kasabası ilköğretim okulu öğretmenleri öğrencilerine bilgisayar alabilmek için sobalar üzerinde patates pişirip kumpir haline getirerek sattılar . 

Seydişehir’de yapılan 3. bahar şenliğinde fedakar bir o kadarda dahi olan Ketenli kasabası ilköğretim okulu öğretmenleri okula bilgisayar alabilmek için kasabalarının en ünlü yiyeceği olan patatesi sobalar üzerinde pişirerek kumpir haline getirip şenliğe katılanların hizmetine sundu .Cüzi bir ücret karşılığı satılan kumpirler yoğun ilgi gördü .
 
Bayan öğretmenlerin kumpir yapmak için yaptıkları çaba gözden kaçmazken günün sonunda öğretmenler öğrenciler yararına bir şeyler yapabilmenin gururu ve sevincini kaşıklarla oynayarak kutladılar.
İsmail Sünbül-Kenthaber/Seydişehir
Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2006 Pazartesi 16:49:15
Güncelleme :30 Mayıs 2006 Salı 10:09:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
fatih borazan IP: 85.108.97.xxx Tarih : 5.06.2006 20:08:34
bu organizasyonda özveriyle çalışan değerli arkadaşlarıma çok teşekkür ederim .keşke bende yanlarında olabilseydim

Emrah EKİNCİ IP: 85.103.121.xxx Tarih : 2.06.2006 21:14:23
Öğretmenlerimizi bu özverili davranışlarından ötürü kutluyorum ve bu tür çalışmalarının devamını diliyorum. Böylesi çalışmalar onları mesleklerine daha bağlı hale getirecektir ve mesleklerinden daha da zevk almalarını sağlayacak ve bir şeyler başarmanın hazzıyla evlerine mutlu döneceklerdir. Bu durum öğrencilere de elbette olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Yalnız öğretmenlerimiz için böylesi çalışmalar yeterli değildir. Onlar için bilgisayar değil, öğrenci önemlidir! Bir öğretmen için her şey öğrencisi içindir. Öğretmenlerimizin pedagojiye daha fazla önem vermeleri ve günümüz bilgi toplumunda öğrenciye kötü davranışlar, azarlamalar değil onun özgüvenini artırıcı davranışlar sergilemesi gerekir. Öğrenci müşteridir, öğretmen esnaftır. Öğretmen için önemli olan müşterinin dükkana devamını sağlamasıdır. Bu da kendine, yöntemlerine çekidüzen vermesiyle olabilir. Okul hayatında bütün öğrenciler aynı seviyede, aynı özgüvende, aynı anlayışta, fikirde vb. koşullarda olmayabilir. İş bilir öğretmen bu tür durumların farkında olmalıdır. Önemli olan öğrenciye ödevleri yüklemek değil, öğrencinin bir şeyleri kendi çabasıyla yapıp; onu hayata alıştırmaktır. Öğrenciyi korkutmak, öğrenci için her zaman dez avantajlı bir durumdur. Çünkü o zaman halk arasında bilinen söylemde olduğı gibi öğrenci "imama kızıp, camiye küsebilir." Öğretmen hangi branştan olursa olsun öğrencisini kazanmalıdır ve bütün öğrencilerinin aynı kapasite olamıyacağı gerçeğini göz ardı etmemelidir! Bunun yanında günümüz öğretmenlerinin sıkça düştüğü hatayı (yani başarılı öğrenciye gülüp, onunla daha fazla ilgilenmeyi; başarısız öğrenciye kızıp, onu yokmuş gibi saymayı) bir kenara bırakmalıdır. Zira bu günümüz bilgi toplumu öğretmenlerine, M. Kemal Atatürk'ün gençliği emanet ettiği öğretmenlere yakışmamaktadır. Çünkü onlar gelecekte Cumhuriyet'in bekçileri olacaklardır ve bu bilinçle yetiştirilmesi Atamız tarafından öğretmenlere EMREDİLMİŞTİR! Sonuç olarak bu tür organizasyonlar bir şeyler yapma hevesinde olan öğretmenler tarafından sürdürülsün; çünkü bu kendisi güçlü, ekonomisi zayıf Türkiye'nin ihtiyacıdır. Lakin pedagoji öğretmenlerimiz tarafından göz ardı edilmesin. Saygılarımla.

huseyın gıynas IP: 88.243.246.xxx Tarih : 15.11.2007 23:29:21

helal olsun bır ketenlı lı olarak gurur duydum mudurumuz huseyın beye tesekkurler