6
Mayıs
2024
Pazertesi
YOZGAT

Baronun web sitesi çökertildi

BASIN BİLDİRİSİ YAYINLAYAN YOZGAT BAROSU'NUN WEB SİTESİ ÇÖKERTİLDİ

Yozgat Barosu tarafından düzenlen "Türkiye Anayasasını Arıyor" sempozyumu sonrası 22 baro başkanı tarafından hazırlanan basın bildirisinin yayınlandığı Yozgat Barosu web sitesi çökertildi.

Bir basın toplantısı düzenleyen Yozgat Baro Başkanı Avukat Yusuf Başer, "Türkiye Anayasasını Arıyor" konulu sempozyum sonrası 22 baro başkanı tarafından basın bildirisi hazırlanarak baro web sitesinde yayınlandığını belirterek, "Web sitemiz bilgisayar korsanları tarafından çökertildi. Bu da birilerinin düşünce özgürlünü kısıtlamak istediğini göstermektedir" dedi.

Son günlerde bazı yargı mensuplarının telefonlarının dinlendiğinin ortaya çıkmasıyla birlikte, çok sayıda açıklama yapıldığı ve kamuoyunda bilgi kirliliği yaşandığını ifade eden Yusuf Başer, "Açıklamaların büyük çoğunluğu, yargının üzerinde baskı kurulmak istendiğine ve yargı bağımsızlığının bu yolla zedelendiğine ilişkindir. Toplumsal yaşamın özü "adalet" ve "adalet duygusu"dur. Adaletin gerçekleşmediği ya da gerçekleştiği inancının oluşturulamadı bir toplumda, barış, huzur ve güvenin sağlanması mümkün değildir. Adaleti ve adalet duygusunu gerçekleştirmenin vazgeçilmez ön koşulu ise yargı bağımsızlığıdır. Yargı bağımsızlığı, yargıcın sadece yasama ve yürütmeden değil, diğer yargıçlardan, toplumsal baskıdan ve kendi ön yargılarından bağımsız olması demektir. Bu nedenle yargı bağımsızlığına yönelen her eylem en başta hukukçulardan tepki alacaktır. Yargı bağımsızlığını zedeleyen her çeşit eyleme karşı, tüm hukukçular ve bu bağlamda avukatların meslek örgütü olan barolar elbette tepkilerini ortaya koyacak ve bu davranışlarla mücadele edeceklerdir" dedi.

Dinlenmelerin yargıç kararıyla yapıldığını, buna rağmen yargı kararının yok sayılarak "telekulak”, "kocakulak" gibi başlıklarla kamuoyuna yansıtılması, hatta bazı yayınlarda görüşme içeriklerinin yer alması, kamuoyunda yargının sistematik bir şekilde baskı altına alındığı izlenimi oluşturarak, adalet duygusunu zedelerken, bu yolda yapılan yayınlar, dinleme kararı veren yargıçları da baskı altına alarak, yargı bağımsızlığını ihlal ettiğini kaydeden Başer, "İletişimin tespit kararları, sınırlı sayıda yargı mensubu hakkında verilmiş olmasına rağmen, tüm yargı mensuplarının, hatta yüksek mahkemelerin dinlendiği şeklinde yayınlar yapılması, hem yargıçları baskı altına almakta hem de kamuoyunda herkesin kişisel güvenliğinden endişe duymasına sebebiyet vermektedir. İletişimin tespiti hususunda yargıç kararı verilmiş olması, bunların mutlak olarak hukuka uygun olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Kimi dinleme kararları, yasal düzenlemelerle sıkıca bağlanan koşullara uygun olarak verilmemektedir ve bu durumda yapılan dinlemeler hukuka aykırı kalmaktadır. Bu suretle elde edilen delillerin hükme esas alınması mümkün değildir" dedi.

Dinleme kararlarının hangi somut şüphe sebeplerine dayalı olarak verildiği dahi bilinmeksizin, bu kararları yok sayarak yapılan yayınlar, yürütülecek yargılama faaliyetini de etki altına almakta ve dolayısıyla yargı bağımsızlığını ihlal ettiğini ifade eden Başer, "Bu durumda ise yargılama yetkili ve görevli yargılama makamları tarafından değil, basın organları tarafından yapılmış olmakta, "vicdani kanı" yargılaması tüm anlamını yitirmektedir. Özetle yargı bağımsızlığına yönelen her türlü eylemin mutlak olarak karşındayız. Özellikle her kim hakkında olursa olsun, yargıç kararına dayanmaksızın dinleme yapan kurum ve bireyler derhal ortaya çıkartılarak, sorumluları cezalandırılmalıdır. Bu konuda herkesi sağduyulu davranmaya, eksik ya da yanlış bilgilerle kamuoyunda oluşan endişeleri körüklememeye, yargıya güvenmeye davet ediyoruz. Yargılama sistemimiz, yanlış uygulamaları düzeltmeye elverişlidir. Yeter ki yargıçlarımıza güvenelim ve onların üzerinde bir de biz baskı kurmayalım. Unutmayalım ki adalet hepimiz için zorunlu olan toplumsal temeldir ve bağımsız yargı bu konudaki tek güvencemizdir" diye konuştu.

1982 Anayasası'nın gerek biçimsel, gerekse maddi yönden demokratik meşruiyete sahip olmadığını vurgulayan Baro Başkanı Başer, "Anayasa bireysel özgürlükler yerine yasakları, bireyler yerine kamusal otoriteyi, milli iradenin temsili yerine vesayet dayatmayı temel alarak hazırlanmıştır. Demokratik meşruiyete sahip olmayan ve temel tercihleri modern hukuk devletinin gerekleri ile taban tabana ters bulunan bu anayasanın kısmi düzeltmelerle özgürlükçü bir yapıya kavuşturulması mümkün değildir. Bu nedenle derhal sivil, şeffaf, meşru ve özgürlükçü bir anayasanın hazırlanması zorunludur" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 22 Kasım 2009 Pazar 13:40:00
Güncelleme :23 Kasım 2009 Pazartesi 08:51:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?