Dr. Uyanık, "İlimizde bu yıl içerisinde nisan ayı sonuna kadar 399 kişi kene ısırması sonucu sağlık kuruluşlarına müracaat etmiştir. Bunlardan 5'i tedavi için il dışına sevk edilmiş, hastamızın birinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına rastlanılmış, yapılan tedaviler sonucunda vatandaşımız taburcu edilmiştir. Son olarak bir hastanın tedavisi sürmekte ve yaptığımız takiplerde bu hastamızın da durumunun iyi olduğunu öğrendik" dedi.

Doğada kenenin var olduğunu ve kene ile yaşamasının öğrenilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Uyanık, "Panik yapmadan kene ile yaşamasını öğrenmek zorundayız. Tarlaya, bağa, bahçeye giden veya kırsal alanlarda çalışmak zorunda olan veya pikniğe giden vatandaşlarımız, gerekli tedbirlerini alarak çalışmalarına devam edeceklerdir. Keneye karşı mutlaka tedbir almalıyız. Çalışırken, kenenin vücuda girmesini engelleyen çok basit bir tedbir olan pantolon paçalarını çorabın içine koymalıyız. Çalışmadan dönünce evde mutlaka vücudumuzu kontrol etmeliyiz. Kenenin insan üzerinde rahatlıkla görülmesini sağlayacak açık renkli giysiler giymeliyiz. Sağlık Müdürlüğü olarak riskli bölgelerde yaşayan vatandaşlarımıza dağıtmak üzere sprey alımı yapıyoruz. Vatandaşımız çalışmaya giderken bu spreyleri üzerlerine sıkarak tedbir alacaklar" diye konuştu.

Vücutta kene görüldüğünde en kısa sürede çıkarılması gerektiğini vurgulayan Dr. Uyanık, "Artık 'bu kene bizim kene, bir şey yapmaz' diye bir durumun söz konusu olmadığını bilmemiz gerekiyor. Her kene zehirli olabilir. Bu nedenle vücuduna kene yapışan vatandaşlarımız mutlaka ve mutlaka bir sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekiyor. KKKA hastalığında tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi sonuç alınıyor. Vatandaşımı vücudundaki keneyi kendi de çıkarsa yine sağlık kuruluşuna müracaat etmeli ve gerekli tetkikler yapılmalıdır” şeklinde konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 5 Mayıs 2009 Salı 17:23:29

Güncelleme :5 Mayıs 2009 Salı 17:39:04