Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Osman Metin Öztürk, 26 Mayıs tarihinde Selanik'te düzenlenen "Asılsız Pontus Soykırımını Anma Günü" etkinliklerini şiddetle kınadı.

Rektör Prof.Dr. Öztürk, yaptığı açıklamada, Yunan Parlamentosu tarafından 24 Şubat 1994 tarihinde kabul edilen bir kanunla 19 Mayıs'ın "Pontus Soykırımını Anma Günü" ilan edildiğini hatırlattı.

26 Mayıs tarihinde Selanik'te "Asılsız Pontus Soykırımını Anma Günü" etkinlikleri düzenlendiğini, Yunan hükümetinin bazı bakanlarının soykırım iddialarının tüm dünya tarafından tanınması çağrısında bulunduğunu anımsatan Prof.Dr. Öztürk, "Karadeniz kıyısında kurulu bir Türk Üniversitesi olarak 'Asılsız Pontus Soykırımını Anma Günü' etkinliklerini şiddetle kınıyoruz" dedi.

Yunanlılar tarafından Pontus Soykırımını Anma Günü'nün 19 Mayıs olarak belirlenmesinin tesadüf olmadığına dikkat çeken Öztürk, şunları söyledi: "19 Mayıs, Türk Milleti'ni Anadolu'dan silmek ve Anadolu'yu küçük parçalara bölerek yutmak hevesiyle Anadolu'yu işgal eden güçlere dur demek için yola çıkan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 1919 yılında Samsun'da karaya çıkarak Milli Mücadeleyi başlattığı ve bu mücadelede zafere ulaştıktan sonra kendisinin doğum günü olarak ilan ettiği tarihtir. 19 Mayıs, Türk Milleti'nin yeniden doğduğu tarihtir." Öztürk, bu nedenle, Yunanistan'da Pontus Soykırımı iddialarını seslendirmek ve taraftar bulmak için seçilen tarihin de 19 Mayıs olmasının bir tesadüf olmadığını düşündüklerini söyledi.

Kendisini Türk Milleti'nin bir ferdi olarak gören ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşı olan herkesin bunu iyi görmesi gerektiğini anlatan Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: "Çünkü tıpkı asılsız Ermeni soykırım iddiaları gibi, yine asılsız Pontus soykırımı iddiaları da son tahlilde, Türk Milleti'ni Anadolu'dan atmak amacına hizmet etmekte ve doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığını hedef almaktadır."
Karadeniz kıyısında yeni kurulmuş bir üniversite olarak, imkan ve potansiyeli çerçevesinde, asılsız ve maksatlı Pontus soykırımı iddialarına gereken akademik-bilimsel cevabın verileceğini anlatan Prof.Dr. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada dikkat edilmesi gereken husus, Ermeniler'den sonra Yunanlılar'ın da asılsız soykırım iddiaları ile ortaya çıkmasının, uluslararası kamuoyu nezdinde Türkiye'yi bir yerlere oturtma ve Türkiye ile ilgili birilerinin işine gelecek bir imaj yaratma gibi maksatlı bir amaç etrafında görülmesi gerektiğidir. Osmanlı Ordusu cephede savaşırken Ermenilerin askerleri arkadan vurduğu, köyleri yağmaladığı, kadınları kirlettiği, kundaktaki bebekleri öldürdüğü; Yunanlıların geri çekilirken Anadolu'da aynı şeyleri daha yoğun ve yaygın yaptığı belgelerle ortaya konulmuş iken, bu gerçeklerin bir kenara itilip kamuoyunun önüne tam aksi yöndeki asılsız iddiaların konulmasının kimin/kimlerin çıkarlarına hizmet edeceğinin ve işine geleceğinin, herkes tarafından iyi görülmesi gerekir."

Yakın tarihimizin, uluslar arası politikadaki mücadele bağlamında tıpkı Ermenistan ve Ermeniler gibi Yunanistan ve Yunanlılar tarafından da maksatlı olarak tahrif edildiğini anlatan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Giresun Üniversitesi, tarihin tahrif edilmesine seyirci kalmayacak, Pontusçuluğun, uluslararası ilişkilerde hangi amaçla, kimler tarafından, nasıl kullanıldığını akademik ve bilimsel çalışmaları ile ortaya koyacaktır. Karadeniz kıyısında yeni kurulmuş bir üniversite olarak, imkan ve potansiyeli çerçevesinde, asılsız ve maksatlı Pontus soykırımı iddialarına gereken akademik-bilimsel cevabı verecektir."

Yayın Tarihi : 28 Mayıs 2008 Çarşamba 15:31:06