26
Nisan
2024
Cuma
GİRESUN
Nufus
417.505
Yüz Ölçümü
6.934
İlçe Sayısı
16
Vali

Giresun Sözlü Tarih

Giresun adasına ilişkin söylence

İsrailoğuları altından Hz.yusuf’un bir heykelini yaparlar.Mısır’dan göç edip Filistin’e vardıklarında , Musa’dan heykeli getirmesini isterler.Musa’da bir mucize ile heykeli Filistin’e getirir.Burada Fenikeliler’in eline geçen heykel ,Kıbrıs’a götürülür.Yunanlılar heykeli buradan alarak Olimpos dağına yerleştirirler.Pers İmparatoru Dara (Dareios) Anadolu ve Yunanistan’ı ele geçirince bu heykeli Mısır’a geri verir.Bundan sonra heykel yine fenikeliler’in eline geçer.Onlar da Aretias Adası’na yerleştirilirler.Heykeli almak için Yunanlılar’ın 40 kez adaya saldırdıkları söylenir.

Farnakes ,Giresun’a egemen olunca ,heykeli adadan alarak kalede bir tapınağa yerleştirir.Buraya Kufa kuyusu’ndan su bağlandığı ve kanalın Lonca’da Meryemana Tapınağı’ndaki çeşmeye açıldığına inanılır.

Seyit Vakkas söylencesi

Seyit Vakkas Peygamber soyundan gelmektedir.Söylenceye göre İslam Orduları nın Giresun’u alması için bir fındık kabuğuyla denizleri aşarak Giresun’a gelmiştir.Orduyu da günlerce bir fındık içi ile beslemiştir.

Tarihi kaynaklarda Bu isimde birisinin Giresun’un Rum Pontus İmparatorluğundan alınması sırasında bir çok yararalılıklar gösterdiği anlatılmaktadır.

Şebinkarahisar Kalesi’ne ilişkin söylence

Uzun süre Şehi kalesini kuşatıp teslim olmalarını bekleyen düşman orduları nı yanıltmak için kuşatma altında kalan kale komutanı kaledeki kireç taşlarının öğütülüp kaleden aşağı savrulmasını ister.Dediği yapılır.Kale burçlarından savrulan beyaz tozları gören düşman nedir diye araştırılmasını ister..Yapılan araştırmalarda kaleden atılanların depolarda çürümeye yüztutmuş iaşeler olduğu söylenir.Bunun üzerine düşman kuşlatmayı kaldırır ve çekilir.

Yaşmaklı ağaç söylencesi

Giresun’un Tirebolu -Güce nahiyesinde söylenegelen efsaneye göre Her yazbaşı havaların ısınmasıyla köylüler sürülerini eşyalarını alıp yaylalara çıkarlar.Bu çıkışlar uzun sürdüğü için yollarda han adı verilen konaklama yerleri vardır.Buralarada halk geceye kalınca konaklar sabahleyin yola devam edermiş.Yine bir yaz başı köylüler yaylaya çıkarken uzun yolda vakit geçer akşam olur bir handa mola verirler.Gece herkes yatmaya çekilir ve istirahatini yapar.Sabah namaz vakti kadının biri namaz kılmak için dışarı çıkar ve bütün ağaçların secdeye kapanmış olduğunu görür. İçeriye girip haber verirse insanları kaldırıncaya kadar secdenin biteceğini anlatsa insanların inanmayacağını düşünür ve aklına başında bulunan yaşmağın bir ağacın ulaşılamıyacak en ince tepesine bağlanması gelir ve düşündüğnü yapar.

Sabahleyin insanlara gördüklerini anlatınca kimse inanmak istemez o da delil olarak başındaki yaşmağı bağladığı ağacın tepesini gösterir.Bundan sonra yörenin adı Yaşmaklı Ağaçbaşı olarak kalır.

Kaynak :http://okuyan_2.tripod.com/efsaneler/

Yayın Tarihi : 9 Şubat 2008 Cumartesi 15:06:32
Güncelleme :29 Mayıs 2009 Cuma 12:30:56

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?