24
Nisan
2024
Çarşamba
GİRESUN

Yıllar süren hasret son buldu

Giresun Duroğlu Belde Belediye Başkanı Murat Kılıçaslan, 'Anne' dediği 110 yaşındaki hemşehrisi Hürmüz Turan'ı İstanbul'daki evine gelerek ziyaret etti.

3 bin 700 kişilik nüfusa sahip Duroğlu beldesinin ulu çınarı 110 yaşındaki Hürmüz Turan ile Belde Belediye Başkanı Murat Kılıçaslan'ın yıllar süren hasreti son buldu.

Duroğlu'nda yaşadığı dönemde her hafta belediye binasının önüne gelerek, "Başbakanı çağırın" diyen Hürmüz anne, Duroğlu Belediye Başkanı Murat Kılıçaslan'a "Başbakan" şeklinde hitap eder ve onunla uzun saatler dertleşirdi. Yaşasaydı 85 yaşına girecek olan en büyük çocuğu Tufan Turan'ı kaybedeli 30 yıl olan Hürmüz anne, 2010 yılında 67 yaşındaki en küçük çocuğu Halil Turan ile beraber İstanbul'a yerleştiğinden beri en çok köyünü ve Kılıçaslan ile ettiği sohbetleri özlüyordu. Hürmüz anne ile Murat Kılıçaslan'ın arasına uzun mesafeler girmesine rağmen irtibatları hiç kopmadı ve Kılıçaslan, ayrı kaldıkları süre boyunca Hürmüz annenin durumu ile yakından ilgilendi.

Bu hasretin sona ermesini isteyen Kılıçaslan, Hürmüz anneyi yakından görmek ve duasını almak için İstanbul Yeşilpınar'daki evine geldi. Yatağa bağımlı olan Hürmüz anneye kısa süre önce Alzheimer teşhisi konuldu ve hem hafızası hem de gözleri onu yarı yolda bıraktı. Yaşı sorulduğunda, "50 civarında varım" diye cevap veren Hürmüz annenin gözleri de görmediği için Murat Kılıçaslan'ı sesinden tanıdı. Kılıçaslan'a, "Beni bir şeleğe (yöredeki küçük bir sepet) koyup köyüme götür" diyen Hürmüz anne, duygu dolu anlar yaşadı.

Bu yaşlardaki insanların bambaşka bir değer kazandığını söyleyen Murat Kılıçaslan, "Hürmüz anne, beldemizin en yaşlı insanlarından bir tanesi. Hürmüz anne, yakın zamana kadar beldemizdeydi ancak şu an oğluyla beraber gurbette yaşıyor. İnsanlarımızın hepsi değerli, kıymetli ama bu yaşlarda bambaşka bir değer kazanıyor. Yanına gidip elini öptüğümüz, tecrübelerinden faydalandığımız bir büyüğümüz. Rabb'im bizlere de sağlıklı bir şekilde bu yaşlara gelmeyi nasip etsin" şeklinde konuştu.

Hürmüz anne ile olan bir anısını da anlatan Kılıçaslan, "Haftada bir gün beldenin pazarında alışveriş yaptıktan sonra belediye binasına uğrar ve personellere, 'Başbakanı çağırın' der. Ben de toplantıda bile olsam yanına gider, kendisi ile anne-oğul gibi hal dert olurdum ve birbirimize sıkıntılarımızı anlatırdık. Biz bu yaştaki insanlara ne kadar değer verirsek o kadar değerli oluruz" ifadelerini kullandı.

Bu yaştaki insanların bakımının zor olduğunu da belirten Kılıçaslan, "Bu konuda oğluna ve gelinine çok teşekkür ediyorum. Gerekli olan ilgi ve alakayı hem oğlu hem de gelini gösteriyor. Allah herkese böyle evlatlar nasip etsin çünkü yarın hangi durumda olacağımızı bilemiyoruz" dedi.

"Hanımım olmasa anneme bakma şansım olmazdı" diyen Halil Turan, "Annem Alzheimer hastası ve yaşı çok yüksek. Hanımım olmasa annemi bakma şansım olmazdı. Şimdiki gençler yaşlıları pek istemiyor ama Allah hanımımdan razı olsun. Kendi annesine, babasına bakmadığı kadar anneme baktı" şeklinde konuştu.

Hürmüz annenin hiç ilaç kullanmadığını da belirten Turan, "İlaç kullansaydı belki de bu zamana kadar yaşamazdı. Olaya bir de bu taraftan bakmak lazım. İlaçlar faydalı olduğu kadar bünyeye zarar da veriyor. Tıp annemin gözlerini açabilir ama bundan Kazancı ne olur? Önemli olan insanın kalp gözünün açık olması" ifadelerini kullandı.

Hürmüz annenin bakımını yapan gelini Hacer Turan ise, "O benim her şeyim, evimin neşesi" dediği Hürmüz anneyi çocuğu gibi sevip şefkat gösteriyor.

iha
Yayın Tarihi : 12 Şubat 2014 Çarşamba 09:42:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?