Giresun Yemekleri ve Giresun’da Yemek Kültürü 
Toptan fiyatına perakende sloganıyla yola çıkan Metro Grosmarketleri self servis perakendecilik sektörünün lideri olarak sosyal sorumluluğu gereği kültür yayıncılığı da yapıyor. Metro Gastro Dergisi , Eylül Ekim ayında çıkan 47. sayısını Giresun yemeklerine ayırdı.

Tam 64 sayfasını Giresun yemekleri ve yemek kültürüne ayıran dergiyi, Yazar Tijen İnaltong tanıtırken “Yumurtanın dansından havyar hikayesine, turunçgillerden paella'ya pek çok yazı iştah açıcı fotoğraflarla dergi sayfaları arasında yer alıyor. Benim bu sayıya katkım yaylacılık ve yayla yemekleri yazım. Başlığı "Yaylanız otlu, sürünüz bereketli olsun" Eskiden Doğu Karadeniz köylerinde yaylaya gidecek olanlar bu temenniyle uğurlanırmış. Ne şenlikler yapılırmış yaylalarda, ne yemekler yenirmiş. Ne meşakkatliymiş yaylaya gidiş ve dönüş, bir o kadar da vazgeçilmez. Yayla kömbesi, höşmer, göç helvası, yaylalarda yapılan ayran mayalı ekmek, pongule, katık, minci, yayık vurma geceleri, pancarcı şenlikleri, yayladan getirilen fesleğenler, ayvalar, ekmekler...“ diyor. Dergi bu yönüyle tam bir yemek şölenine dönüşmüş.

Derginin Giresun’a ayrılmış bu sayısı Yayın Yönetmeni Nilhan Aras’ın “Kültüre Alınmamış Otlardan Bir Sofra: Giresun Mutfağı” isimli yazısı ile başlıyor. Bunu Dr. Ahmet Uhri’nin “Kiraz Çiçeği İlk Giresun’da Açar”, Doç. Dr. Halil Solak’ın “Giresun’da Yemeklik Olarak Kullanılan Yabani Mantarlar” ve Ayhan Yüksel’in “Tirebolu’da Eski Ramazanlar ve Bayramlar” yazısı ile devam ediyor.

Nilhan Aras başlarken “Her sayımızda ayrıntılarıyla bir yöre mutfağını anlattığımız ana disiplinimizi olan yörelerimiz başlığı altında bu kez Giresun’u ele aldık. Ne var ki, ilgilenenler şehrin temel öğesi fındık ve Şebinkarahisar cevizine ilişkin bir bölümü bulamayacaklar; çünkü bunları daha sonraki sayılarımızda olabildiğince ayrıntılı işlemek üzere, bütünlüklerini bozmadan bir kenara ayırdık; tüm fotoğraflarıyla. Bununla birlikte bize yardımcı olan, bilgi ve kaynak veren, öneren değerli akademisyen ve uzmanlara şimdiden teşekkür ederiz.

Doğu Karadeniz’in tek adası olan, üstelik doğal ve arkeolojik sit alanı kabul edilen, dahası mitolojide Aretias adıyla geçen Giresun Adası’ndan neden söz edilmemiş, diyenler de olacaktır. Bu da ayrıca ele alınması, uzun uzadıya anlatılması gereken bir başka konu olduğu için önümüzdeki dönemlere sakladık; unutmadan, anlatmadan, yok saymadan…” diyerek Giresun için daha projeleri olduğunu da bizlere haber veriyor.

Ben bir Giresunlu olarak kültürümüzün yazılı hale getirilerek kayıtlara geçmesinden memnun oldum. Emeği geçenlere teşekkürü borç biliyorum. Yolu düşenlerin Metro’nun İstanbul (Güneşli, Büyükçekmece ve Kozyatağı), Ankara, Adana, Bursa, Antalya, İzmir, Gaziantep, Konya, Alanya ve Bodrum’da bulunan mağazalarından birer tane almalarında fayda var diyorum.