4
Mayıs
2024
Cumartesi
GİRESUN

Üreticinin Hali

Yıllardır Türkiye'nin tarım ürünleri arasında en çok ekonomik girdi sağlayan mahsülü olan fındık, 2005-2006 ve şimdide 2006-2007 sezonunda sahipsiz ve bir belirsizliğin içerisine bırakıldı.

2005 yılında 7,45 YTL olarak taban fiyat açıklayan Fiskobirlik, halen üreticinin bir önceki sezon mahsül paralarını verememiş ve durum itibari ile tüccarın ekmeğine yağ sürülmüş. Üzerine Başbakan Giresun'a gelmiş "Destek yok" demiş, fındık 3,50 YTL'ye düşmüş. Ardından o da yetmemiş, üstüne bir de Ordu'ya gitmiş. Orada da destek yok, "Başınızın çaresine bakın" demiş. 

Bu sefer 2,35 YTL'ye kadar düşmüş. Ondan sonra vatandaş Fiskobirlik'in kapısını çalmış, onlar da "Para yok, kredi yok, devlet alacağımızı vermiyor" demiş. Devlet de "Biz sizin çooook borcunuzu sildik, yeter" demiş ve sonunda halk sokağa dökülmüş. Ordu'da büyük bir miting yapılmış. 

Miting, asıl amacından çıksa da sesini duyurabilmiş. Bunun üzrine hükümet tarihinde ilk kez fındıkla alakası olmayan bir devlet, kurumuna fındık alım görevini vemiş. Bu kurum, Toprak Mahsülleri Ofisi'nden başka bir yer değildir. Halk buna da "Tamam" demiş ama fındık fiyatı yine belirsizlik içinde, net bir ücret belirtilmemiş. Fiyatı devlet piyasa şartlarına göre belirleyeceğiz demiş. Piyasada 2,50 ile 2,35 arasında oynuyormuş. Sonuç halkın ürünü yine muhallakta imiş.

Geçen zaman içerisinde başta Giresun olmak üzere, Karadeniz'in bir çok yöresinde bu sıkıntılı süreç yaşandı ve halen devam ediyor. Soruyorum, zamanında Fiskobirlik kimin adına fındık alıyordu ve dolayısıyla ödenen borçlar kimindi? Fiskobirlik'ten fındık için kesilen paraların toplamı 242 trilyon lira olduğu ve bu paranın verilmediği gerçeğini unutmayalım. 

Zamanında yapılan genel kurul seçimlerinden önce milletvekilleri Fiskobirlik'in yolsuzlukları adı altında bir çok basın kuruluşunda açıklama yaparken, yönetimi aşağı indirmek amacıyla çalışıp fakat halkın o kadar avanak olmadığını gören milletvekillerinin listesi seçilmeyince Fiskobirlik'e destek yerine köstek olan bir zihniyetin bizi nasıl ve ne şekilde temsil ettiğini nasıl bilebiliriz? Sizin listeniz seçilmiş olsaydı bugün bu insanlar bu sorunu yaşar mıydı? Yoksa bunun bilerek Fiskobirlik'i kökten bitirme çalışmaları ile birilerinin ekmeğine yağ sürmek için gayret içinde misiniz? 

Her ne olursa olsun, her iki yönde de halkımız her zaman olduğu gibi ezilmiştir, tükenmiştir, (Espiriyle) kal gelmiştir. Bu insanlar geçimleri bu ürünle yapmaktadır. Düğününü, sünnetini, okulunu, askerini bu ürünle vatana göndermektedir. Şimdilerde 1 yıl önceki parasını alamayan ve bu sezon da alacağının ne olduğunu bilmeyen ve vermekten korkan bu üretici ne yapacak? Bunu Giresun'da yüzde 80'lik oy alan AK Parti milletvekillerimiz düşünüyorlar mı? Buraya geldiğinde bu üreticilerin yüzlerine nasıl bakacaklarını düşünüyorlar mı? Bu üreticiden tekrar oy isteyecek cesaretleri olabilecek mi? 

Karadeniz insanı her zaman hoşgörülü olmuştur. Tarihinde ilk kez kavgalı gürültülü bir mitingi olmuştur. O kadar da olur. Kediyi bile sıkıştırınca, çaresiz kalınca tırnaklarını gösterir. Bu insanların suçları üretmek, toprakları için çalışmak, emek vermek, sizlere güvenmek, oy vermek mi? Çekilen bu ceza nedendir? Ahmet amca düşünüyor, 1 ton fındığı var, çocuğu var 2 tane, 1 tane üniversitede, bir tanesi lise 2'de. Bunları nasıl okuturum ve kendime nasıl bakarım diye? Bu insanlar çalamaz, üç kağıt yapamaz, bu insanlar emeği için ailesi için diker, toplar, kurutur, satar.... ÇALAMAZ !!! 


Son söz olarak Bu insanların sorunlarını 1-2 saat burada konuşarak değil 1-2 hafda burada kalarak fındığı satma evresie getirene kadar başından geçenleri verdiği emeği görmek ve ondan sonra çıkıp konuşmak gerek "adamın birinin kolu kırılmış adam demişki bana kolu kırk birini getirin benim halimi benim gibi olan bilir demiş" bu hikayedende ne anlanacağını sizlere bırakıp inşallah daha ferah günlerde ve sorunsuz günlerde buluşmak dileğiyle...
Yunis Türk - Giresun
Yayın Tarihi : 11 Ağustos 2006 Cuma 12:54:42
Güncelleme :11 Eylül 2006 Pazartesi 15:28:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?