Gümüşhane Canıca Kalesi Vank Köyü yakınında Kale Deresi denilen vadiye hakim bir dağın üzerinde bulunmaktadır. Kalenin ne zaman yapıldığı konusunda kaynaklarda yeterli bir bilgiye rastlanmamaktadır. Bununla beraber yörenin Hitit, Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun bir yerleşime de sahne olduğu bilinmektedir.
Grek kaynaklarında “Palai Kastron” diye isimlendirdiği kale volkanik kayalar üzerindeki kaleyi ilk kez F.Cumont tanıtmıştır. Evliya Çelebi ‘de Seyahatnamesi’nde bu kaleden söz etmiştir. Kale ile ilgili bazı söylentilerde bulunmaktadır. Trabzon’un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethinde önce Pontus Rum İmparatorunun kızının, bu kaleye hazineleri ile birlikte sığındığı ve burada öldüğü söylenmektedir.
Kale doğu-batı yönünde art arda üç bölümden meydana gelmiştir. Kaleyi çeviren duvarlar kesme ve moloz taşların oluşturduğu 1.50 m. kalınlığında burçlarla takviyeli duvarlar ile çevrelenmiştir. Kale girişi batıdaki bir kapıdan sağlanmaktadır. Buradan küçük bir avluya geçilmektedir. Bu avludan da kalenin doğu bölümüne ulaşılan ikinci bir kapı daha bulunmaktadır.
Kalenin içerisinde kare planlı 4.10x4.10 m. ölçüsünde bir sarnıç ile karşılaşılmaktadır. Günümüze oldukça iyi bir durumda gelebilen sarnıcın içerisi ve dışarısı tamamen sıvalıdır. Yalnız üst örüsünün bazı bölümleri yıkılmıştır. Kalenin içerisinde bir şapel bulunmaktadır. Kuzeydeki kayaların kısmen oyulmasıyla meydana getirilen şapelin sağlam kalabilen duvarlarında İncil’den alınma sahnelerin tasvir edildiği fresk izleri görülmektedir. Ayrıca burada Hıristiyan azizlerinin resimleri de bulunmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu