CHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım, Kastamonu ve Taşköprü çiftçisinin azığının daha önce elinden alındığını, hükümetin şimdi üreticinin elindeki katığı da almaya çalıştığını söyledi.

Kastamonu Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin Olağan Genel Kurulu'na katılan ve bir konuşma yapan Yıldırım, kongreye milletvekili sıfatıyla değil, kooperatifin ortağı sıfatıyla geldiğine işaret etti. Pancar Koop'un sahibinin çiftçiler olduğunu, kooperatifin geleceğiyle ilgili en iyi kararı da çiftçilerin vereceğini belirten Mehmet Yıldırım, her 2 başkan adayının da demokratik bir şekilde yarışacağını, sonucuna da birlikte katlanılacağını kaydetti.

Pancar üreticilerine demokrasi dersi vermeyi de ihmal etmeyen CHP Milletvekili Yıldırım, "Kooperatifi daha iyi yönetmek, geleceğini daha iyi belirlemek zorundayız. Rahmetli Menderes Hükümeti Şeker Fabrikası'nı yapmış, daha sonraki hükümetlerde Taşköprü SEKA'yı faaliyete koymuştur. Bunların hepsi çiftçinin tarlasının şekillenmesi, üretimi artırmak için devletin yapmış olduğu hizmetlerdir" dedi.

Kastamonu ve Taşköprü'nün özelleştirme mağduru olduğunu, SEKA'nın elden gittiğini, sıranın Şeker Fabrikası'na geldiğini ifade eden Mehmet Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"SEKA'nın satılmasıyla azığımız gitmiştir. Şimdi katığımızın gitmemesi için Şeker Fabrikası'nı kazanmak ve üretimi devam ettirmek adına mücadele etmeliyiz. Bunu başaramazsak, kendir üretiminin bitmesiyle nasıl azığımız gittiyse, şimdi katığımız da gidecektir. Hükümet nişasta bazlı şeker üretimine göz yummaktadır. Şeker kanunu çıkarken, TBMM'ne elimde pancarla gireceğim ve kürsüye çıkıp sizlerin hakkını orada savunacağım. Size söz veriyorum, buna yapacağım. Üç milyon ton üretimi olan şeker pancarı, yeni kanun tasarısında 500 bin tona kadar indirilmek isteniyor. Görüyorsunuz, hükümet azığınızı aldı, şimdi katığınızı almak istiyor."

Konuşmasında, üretimi durdurarak özelleştirmeye kesinlikle karşı olduğunu, özel sektöre ise karşı olmadığını vurgulayan CHP Milletvekili Mehmet Yıldırım, "SEKA'yla ilgili yıllar yılı mücadele verdik. 10 bin ton üretilen kendir yok oldu" açıklamasında bulundu.

SEKA'yı alan MOPAK'ı Özelleştirme İdaresi'ne şikayet ettiğini, fabrikayı alan firmanın 3 yıl üretim yapmak zorunda olduğunu ve 30 milyon dolar civarında da üretim yapma şartının bulunduğuna işaret eden Yıldırım, "Özelleştirme İdaresi, sorduğum sorulara yanıt verdi. Evet dediklerin doğrudur. '3 yıl içinde 30 milyon dolar üretim yapmaz ise, tazminat ödemesi gerekir' diyor. Ancak, 2004 yılında 14 bin ton kağıt üretmiş fabrika. Bu rakamların da doğru olduğuna inanmıyorum. Şimdi soruyorum size, hakkınızı TBMM kürsüsünden arayayım mı? Aramayayım mı? Elimde pancarla Meclis kürsüsüne çıkayım mı, çıkmayayım mı? Buna siz karar verin" değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım'ın bu sözleri salondaki çiftçiler tarafından büyük alkış topladı.

İHA

Yayın Tarihi : 9 Ağustos 2005 Salı 15:11:38

Güncelleme :9 Ağustos 2005 Salı 15:16:11