24
Mayıs
2024
Cuma
KUMRU - ORDU

Mutluluk ve başarıya giden yol

Geçen yazımızda duruş ve ilke kelimeleri üzerinde durmuş, lugatlardaa “duruş” kelimesinin “durma tarzı” olarak tarif edildiğini, ve “ilke” kelimesinin ise “temel düşünce, temel bilgi, prensip” olarak açıklandığını ifade etmiştik. Yine aynı kelimelerden yola çıkarak bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Dengeli beslenmeliyiz!” cümlesine kimsenin bir itirazı olamaz. Çünkü dengeli beslenmenin sayısız yararları vardır. O halde dengeli beslenmenin ölçüsü nedir? Bünyeye göre dengeli beslenme değişebilir. Kimilerine bazı yiyecekler dengeli beslenmesi için yasaklanacağı gibi bazılarına da aynı yiyecekler tavsiye edilebilir. Burada ölçüyü koyacak, bünyeyi tanıyan doktorun görüşüdür. Tavsiyelere uyup uymamak ise hastanın bileceği iştir.

Sonuçta olumlu ya da olumsuz bir yol izlemenin zararının hastaya olacağı da kesindir. Eğer hasta eline verilen reçeteye inanıyorsa ve de doktorundan eminse, yapacağı en sağlıklı durum, doktorun sözlerine uymak ve yerine getirmektir. Uymaz ise ne olur? Bünye daha da olumsuzlaşarak dengesizlik artarak devam eder.

Bu düşünceden yola çıkarak "duruş" ve "ilke" kelimelerinin insan hayatına olumlu ya da olumsuz çok büyük bir etkisi olacağı kesindir. Duruş ve ilke kelimesinden anlaşılan, temel düşünceyi ve duruşu sergilemediğimiz takdirde hayatımızın her alanında da sıkıntılar ve hayal kırıklıkları hiç eksik olmayacaktır.

Nerede duracağımızı bilmediğimizden ya da temel bir düşünceye sahip olamadığımızdan, her seste yer değiştirecek, her söylenileni emir telakki edeceğimiz kesindir. Bunun aksine, doğruluğuna inandığı temel düşünceden hareketle o düşünceden bir duruş göstererek yerini sabitlemek, hayatımızda çok büyük olumlu katkı yapacaktır.

Bu söylemlerimden kimse bir fikrin ya da zikrin doğruluğunu söylediğimi düşünmemelidir. Daha önceden de ifade ettiğimiz gibi “doğru” kelimesi de temel düşünce ve durulan yere veya duruşa göre değişmektedir. Bana göre doğruluktan ziyade insanın bir duruşu ve durduğu yeri sabitleyen bir temel düşüncesi olmalıdır.

Günümüzde mutlu olabilmenin birinci şartı zenginliktir. Eğer zengin olunursa hayatımızın değişeceğini, bir çok sıkıntıların ortadan kalkacağını düşünürüz. İşin doğrusu paranın mutluluğa çok olumlu katkı yapacağına ben de inanıyorum. Zenginliğe itiraz etmemiz mümkün değildir.

Eğer mutluluk kelimesi ile zenginlik kelimesinde bir ilişki kurulabiliyorsa, benim sözünü ettiğim durum, zenginliğin ölçüsüdür. Eğer ilke olarak bir temel düşünce oluşmuşsa ve bir duruş olacaksa ya da “ben artık zengin oldum” denilecekse, doğru olarak kabul edilen bir ölçü ve temel bir düşünce olmalıdır. Aksi takdirde insanın ne zengin olması ne de mutlu olması mümkün değildir. Herkes kabul eder ki; her görüş ve düşüncede de zenginliğin bir tarifi beraberinde getirdiği yükümlülükler de mevcuttur.

Yapılan istatistiklere günümüzde en fazla satan kitaplar “mutluluk ve başarı “öneren kitaplarmış. Benden duymamış olun ama, okuduğum bir yazıya göre en mutsuzlar da bu kitapları yazanlarmış. Kimileri de kendi başarısız ve mutsuzluklarından yola çıkarak mutluluk yolları öneriyorlarmış…

Ben bu mışmışlara inanıyorum. “Çocuğumuzu nasıl yetiştirelim?, Başarılı olmanın yolları, Güzel konuşma Sanatı, Nasıl İdareci Olunur?, Görgü kuralları ya da Adabı Muaşeret Kuralları, Annelik Seti, Başarının Püf Noktaları, Dost Kazanmak, Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak, Başarıda Yetmiş Kural, Evliliğin Püf Noktaları…….vs.vs" say say bitmez. Bunlar ne mi? En fazla okunan kitaplar…

Bana göre bu kitapları evine sokanların vay haline…Eğer olanı da bozmuyorsa, kesinlikle bir büyü (!) vardır.

Duruş ve ilke kelimelerinde anlamını bulan bir ölçü birimi yoksa, kurşun da dökülse (!) bir dengenin olacağına ben inanmıyorum. Ama inandığı bir duruşu olanlar ve sabit bir düşünceden hareketle yaşamını sürdürenler, hayatlarının her alanında mutlu, saygın ve huzurlu kalmayı başarabiliyorlar…

Aranılan her ne ise "duruş ve ilke" kelimesinde aramak, hayatında olumsuzluk görülenler bu iki kelimenin tefsirine yoğunlaşmalıdır. Bizden söylemesi. Gerisi size kalmış…

Buluşmak ümidiyle.

Bekir AKKAYA

 

Bekir Akkaya - Kenthaber / Kumru
Yayın Tarihi : 9 Nisan 2005 Cumartesi 03:40:15
Güncelleme :9 Nisan 2005 Cumartesi 09:18:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?