Yargıtay Onursal Başkanı Prof.Dr. Sami Selçuk, Türkiye'nin bugüne kadar sağlıklı bir demokrasi kuramadığını ve bunun 1982 Anayasası ile de kurulamayacağını söyledi.

Prof.Dr. Selçuk, Rize'de katıldığı "Türkiye'de Demokrasi ve İnsan Hakları" konulu konferansta yeni anayasa çalışmaları ile 1982 Anayasası'nı değerlendirdi. İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta konuşan Selçuk, demokrasinin Osmanlı'dan bu yana Türkiye'deki gelişiminden bahsederek ülkede demokrasi anlayışının tam olarak oturmadığını savundu. 301. maddenin Türkiye'nin demokrasi açısından başını ağrıtan maddelerden biri olduğunu anlatan Selçuk, konunun hukuksal olduğunu belirterek bu tür düzenlemelerin demagojiye indirgenmemesi gerektiğini söyledi.

301. madde benzeri düzenlemelerin birçok ülkede var olduğunu dile getiren Selçuk, şöyle konuştu: "Ben diyorum ki önce maddeyi doğru dürüst düzenleyelim. Sonrada üzerinde konuşalım tartışalım. İlk koşul bu. Bu konuda Türkiye yıllardan beri gecikmiştir. Deniyor ki bu yasa 2001 yılında yürürlüğe girdi. Hayır. Bu madde Türkiye'de 81 yıldır yürürlüktedir. Kimse kendisini aldatmasın. Bu madde yedi defa değişmiştir. Hiçbir tanesi başarılı olmamıştır. 8. defa da 2005 yılında değiştirilmiştir. Şimdi yeniden değiştirilecek ama geç kalınmıştır. Çünkü, Türkiye bu madde yüzünden çok hüküm giymiştir. Hüküm giymeye devam etmektedir. Avrupa Birliği raporlarında şu maddeyi değiştirin diye uyarılar yapılmaktadır."

1982 Anayasası'nın değiştirilmesi gerektiğini de ileri süren Selçuk, bu anayasayı Kenan Evren'e benzetti. 1982 Anayasası ile sağlıklı bir demokrasinin kurulmasının söz konusu olmadığını iddia eden Prof. Dr. Selçuk, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye bir anayasa hazırlığı içerisindedir. Doğrudur. Türkiye 1982 Anayasası ile demokrasiyi kuramaz. Bugüne kadar da sağlıklı bir demokrasi kuramamıştır. Zaten 2000'li yıllara Türkiye 82 Anayasası ile girmemeliydi. Girmesi büyük bir talihsizlik olmuştur. Onda da geç kalınmıştır. Gönlüm isterdi ki 2002 yılında tek parti iktidara geldiğinde bu işlere atılsın başlansın. Bu işlere atıldı ve başlandı. Bu konuda Türkiye'nin daha hızlı adımlar atmasını şahsen bekliyorum. Çünkü ne kadar gecikirsek o kadar zarar etmiş oluruz. Zararın biran önce bitirilmesi gerektiği kanısındayım. Bu 1982 Anayasası söylemeye de gerek yoktur. Sayın Kenan Evren'in vücuduna göre biçilmiş bir anayasadır. Sayın Evren'in özgül ağırlığı ne ise bu anayasanın da özgül ağırlığı da odur. Bir kişiye göre yapılan anayasa ile demokrasiyi kuramazsınız. Nitekim kurulamamıştır."

Anayasaların insan hak ve özgürlüklerini korumak ve kollamakla görevli olduğunu anlatan Selçuk, şöyle konuştu: "Kime karşı? Devlete karşı. Meşru güç kullanan devlete karşı korumak kullanmak için çıkartılır. Bu anayasa halkından kuşkulanan devletin kendisini halkına karşı korumak için çıkmıştır. Anayasa kavramına terstir. Şu haliyle Türkiye bir anayasal devlet değil ama yasal bir devlettir ve kendini aldatmaktadır. Bu anayasa ile büyük adımlar atmanız, demokrasiyi kurmanız mümkün değil. Artık Türkiye bunu anlamalı ve halk olarak yeni bir anayasa istemelidir. Bunu da mutlaka başarmalıdır."

DTP'nin kapatılması konusuna da değinen Selçuk, bu konuyla ilgili şunları söyledi: "Türkiye, dikkat ederseniz 27. partiyi kapatma adımını atmaktadır. Bu dünyada bir rekordur. Avrupa'da bir elin parmaklarının sayısını geçmeyecek kadar parti kapatılmıştır. Bir kısmı da tekrar kurulmuştur. Türkiye Avrupa'yı kat be kat geçiyor. Bir Türkiye bütün Avrupa'yı birkaç kez katlıyor. Böyle bir ülke olmaz. Nerededir sakatlık? Siyasi Partiler Yasası'nda. Her ülkede bu yasa yok. Olan ülkelerde de böyle değil. O zaman ne yapacaksınız. Düzenleyeceksiniz. Bütün talepleri bütün istekleri ve bütün görüşleri rejimin içerisinde tartıştırmadığınız takdirde, sağlıklı bir biçimde tartıştırmadığınız taktirde, bir korkular ülkesi yarattığınız taktirde sağlıklı bir topluma kavuşamazsınız. Bu mümkün değildir."

iha

Yayın Tarihi : 28 Aralık 2007 Cuma 09:48:10