Belediyelerin festival düzenleme modasını 1989 yerel seçimlerinde belediyelerin çoğunluğunu (652 belediye başkanlığı) kazanan SHP'liler yaygınlaştırmıştı. O günlerde, belediyelerin kültür ve sanat festivali düzenlemesini yadırgayanlar, hatta başta sağcı partiler olmak üzere, eleştirenler az değildi.
Zamanla bu festivallerin yararı görüldü ve giderek, sağcısıyla solcusuyla pek çok belediye için bir halk hizmeti haline geldi. Şimdi çoğunlukta olan AKP'li belediyeler de bu tür festivalleri, yörelerini tanıtmanın dolaylı olarak getireceği bir kazanım kaynağı olarak görüyor.
Önceki hafta, sadece Rize'de birbirine eklenen 3 festival ya da şenlik vardı: 18. Uluslararası Rize Çay ve Turizm Festivali, balıyla ünlü Anzar Yaylası'nda Ballıköy Şenlikleri, Çamlıhemşin ilçesinde Ayder Yaylası Şenlikleri.
Karadeniz'in sert denizi, bu sahillerde deniz turizmine pek elverişli değil. Buna karşılık yayla ve kültür turizmi, Karadeniz illeri için büyük bir şans. Bölge bu alanda çok zengin doğal olanaklara sahip.
Rize'de yer yer bu şansın değerlendirildiği görülüyor. Çamlıhemşin'e 17 kilometre uzaklıkta ve denizden 1.350 metre yükseklikteki Ayder Yaylası ve Kaplıcaları için yol sorunu halledilmiş görünüyor. Hemen her kayalık arasından fışkıran irili ufaklı akarsuları ve "asi yeşil"in binbir tonu arasına serpiştirilmiş ahşap konaklama tesisleriyle yayla turizmine örnek duruma gelmiş.
Elbet yayla turizmini geliştirmek için, festivallerden de öte, yapılacak daha çok iş var. Öncelikle, yol sorununun çözümü gerekiyor.
Coğrafi olarak yayla 1.800 metreden sonra başlıyor. 1.800 metreye kadar görülen ormanlar, 1.900 metreden sonra yerini bodur yayla bitkilerine ve rengârenk çiçeklere bırakıyor. Bu yaylaların çoğu turizme elverişli yollardan ve tesislerden yoksun.
Yayla turizmini ayağa kaldıracak Ankara odaklı planlı bir çaba görülmüyor.
Doruğu 3.200 metre olan Kaşgar Dağları'nın 2.500 metredeki Avusor Yaylası'na yüreğinizi ağzınıza getiren yollardan çıktıktan sonra her şeyi unutuyor, mest oluyorsunuz.
Karşınızda barakadan bir dükkân; kapısında "Şaşgun Bakkal" yazıyor. Hayata meydan okuyan espri zengini Karadenizli bu işte!


Bir şiir
Ve Avusor Yaylası'nda bilge ve şair bir Karadenizli ile karşılaşıyorsunuz. Paşa Dayı lakaplı Paşa Ali Karagöz şiir defterini getirip Türkçe ve Lazca yazdığı şiirlerini okuyor. İşte, Paşa Dayı'nın Lazca yazdığı şiirinin Türkçesinden birkaç dize:
"Senin yüreğinde varsa beni almak niyetin / Sevgiyi biliyorsan kız / Gel canımı da vereceğum sana / Uy peşime cidelum"