ÇAYKUR'dan radyasyon yalanlaması

Prof. Dr. Ahmet Maranki’nin Türk çayında kanserojen madde bulunduğu iddialarına ÇAYKUR tarafından bilimsel yalanlama geldi.

Bio Enerji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maranki, geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında Türk çayının Çernobil’in etkisi ile Türk çayında kanserojen maddeler bulunduğunu iddia etmişti.

Konuyla ilgili ÇAYKUR tarafından yapılan açıklamada, Maranki’nin iddiaları bilimsel bir dille yalanlandı. Yapılan açıklamada ülkemiz için stratejik önemi olan çayın, bilim desteği olmayan dedikodularla karalanmaya çalışılmasının kimlere çıkar sağlayacağının ve bölge insanına neler kaybettireceğinin iyi hesap edilmesi gerektiğine dikkat çekilerek, “Bugün olduğu gibi geçmişte de Çaykur, sorumluluk bilinci içerisinde her konuda olduğu gibi üzerine düşeni yapmış, Çernobil nükleer santralindeki patlamanın ardından Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile temasa geçerek çalışmaları başlatmıştır. Bölgede TAEK tarafından başlatılan çalışmalar bitki, toprak ve insan üzerinde yapılmış ve 2000 yılı dahil yapılan çalışma ve taramalarda, insan sağlığını tehdit eden bir durum olmadığı sonucuna varılarak çalışma tamamlanmıştır” denildi.

ÇAKKUR tarafından yapılan açıklamada, çay üzerinde yapılan radyasyon ölçümlerinde elde edilen değerlerin, Avrupa ülkelerinin uygun gördüğü standart değerlerin altında olduğu vurgulanarak, “Avrupa Birliği’nin Çernobil sonrası İthalat koşulları; süt ürünlerinde 370Bq/litre iken diğer gıdalar için 600 Bq/litredir. TAEK, ülke çapında çay ve çay toprakları dahil her bölgeden rutin olarak toprak ve gıda maddeleri numuneleri almakta ve ölçüm yapmaktadır. Herhangi bir ürün veya bölge toprağı ile ilgili tehlikeli bir değer tespit edildiğinde Bakanlığı bilgilendirme zorunluluğu vardır. Halen tüm diğer gıdalarda ve bölgelerdeki değerlere paralel olarak çay ve çay toprakları ile ilgili de herhangi bir olumsuz sonuç tespit edilmemiştir. Tüm dünyada çeşitli kaynaklardan gıda zincirine giren radyoaktivite ile mukayese edildiğinde ne çay, ne bölgemiz ve ne de bölgedeki diğer ürünlerimiz tehdit altında değildir. Son yıllarda Türk çayı pestisid kalıntısı içermemesi sebebi ile en güvenli çay olarak dünyada kendine yer edinmeye başlamışken milli ürünümüzü karalamanın hangi amaca hizmet ettiğini anlamak mümkün değildir. Bunun için gerekli hukuki işlemler yapılacaktır” ifadeleri kullanıldı.