CHP'den Rize çıkarması

Cumhuriyet Halk Partisi halkın sıkıntılarını ve taleplerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşımak için 10 Milletvekili’nden oluşan bir heyeti Rize’ye gönderdi.

Rize’de bugün çalışmaya başlayacak olan heyet ilk olarak Rize Basın Merkezi’ni ziyaret ederek basın mensupları ile görüştü. Basın görüşmesine 10 kişilik heyetten İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, İstanbul Milletvekili Melda Onur, Tekirdağ Milletvekili Candar Yüceer, Bursa Milletvekili İlhan Demiröz ve Giresun Milletvekili Selehattin Karaahmetoğlu katıldılar.

Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP Milletvekillerinden Çelebi, AK Parti’nin algı yönetimini başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini belirterek “Daha etkin çalışmaya ihtiyacımız var. CHP üzerinde oluşan yanlış algıyı çünkü AKP’nin en iyi yaptığı şey algı yönetimidir. Algı yönetimini iyi yapıyor bunu itiraf edelim. Burada iktidar olmanın ve medyayı kullanmanın avantajları var. Biz bütün bu koşulları da göz önüne alarak yaptığımız, yapacağımız işleri toplumlaştıran bir siyasi çizgi ile siyaset yapmaya karar verdik Bu algı yönetimi ile Türkiye’de her şey iyi gidiyor; her şey mükemmel, hukuk mükemmel, insanlar ölmüyor, Türkiye büyüyor ve bütün bunlara ilişkin toplumda böyle bir algı yönetimi oluşturulmuştur. Bu başarılmıştır. Bunu kabul ederim. Ama işlerin aslında iyi olmadığını biliyoruz“ dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adnan Menderes’in kabrine gerçekleştirdiği ziyareti de değerlendiren Çelebi “Genel Başkanımız bir çok kez darbelerin bizi geriye götürdüğü eleştirisini yapmıştır. Dün de kendisi ifade etmiştir ‘siyasilerin bu süreçte yangılanıp idam edilmesi cinayettir’ demiştir. Siyasi iktidarlar bu süreçlerde algı yönetimini bizim üzerimizden tek taraflı olarak yönetmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi sosyal demokrat kimliğine oturduğu günden bu yana idamlara karşı çıkmıştır. Kim olursa olsun idamların kaldırılmasına duyarlılık gösteren bir partidir. O gün ki yargılama modelinin çok yanlış olduğunu söyleyebiliriz. O zaman yargı yoktu. Savcısı iktidarın savcısı idi. Siyasi bir mahkeme vardı. Yargı o zamanki siyasi gücün elindeydi. Bugün ki yargı da bugün ki iktidarın elindedir. Genel başkanımızın göstermiş olduğu bu duyarlılık da önemlidir. Belki bu anlamda gecikmiş bir yaklaşımdır ama bu gecikmenin de telafi edilmesi anlamında atılmış önemli bir adım olduğunu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

"DİYARBAKIR'DA FARKLI RİZE'DE FARKLI KONUŞMAYA İHTİYACIMIZ YOK"

Güneydoğu Bölgesi’nde yaşananların iki farklı açıdan değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Çelebi, dokunulmazlıkların kaldırılması çalışmaları kapsamında teröre karşı alınacak her türlü tedbire destek vereceklerini açıkladı. Çelebi, “Diyarbakır’da başka Rize’de başka konuşmaya ihtiyacımız yok. 'Böyle bir sorun yoktur, karttır kurttur' diye bir algı oluşturuldu toplamda. Böyle bir sorun var böyle bir gerçeklik var. CHP olarak iki temel noktayı bir birinden kesin çizgiler ile ayırmaktayız. Bir bölgede yaşanan ciddi sorunlar var. Bunun aşılmasında bir toplumsal mutabakata Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu ve burada hiçbir partinin bu ırkçılık temelinde ve buradan siyasi rant elde düşüncesinin dışına çıkarak taşın altına elini sokması lazım. Tüm siyasi partilerin bir araya gelerek sorunun çözümünde ortak hareket etmesi lazım. Diğer yandan terör kimden ve nereden gelirse gelsin CHP terörün ve şiddetin karşısında bir partidir. Bununla ilgili de alınması gereken ne tür tedbirler varsa CHP bu tedbirlerin alınmasından kaçınmaz“ ifadelerini kullandı.

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ise Hükümet'in Türkiye’yi sıfır terörle devraldığını hatırlatarak şunları söyledi:

"10 yılda gelinen noktada 2 günde 37 şehidimiz var. Düğünlerle gönderdiğimiz çocuklarımızı al bayraklara sarılı tabutlarla geri gönderiyorlar. Burada sorumlunun kim olduğunu sorgulamamız gerekiyor. Herhalde CHP Genel Başkanı değildir. 10 yılda terör ile müzakere ile mücadele arasında ki o ince çizgiyi, Oslo ile Habur ile terörle mücadelede edeceğini sanan siyasi iktidar bu cinayetlerin sorumlusudur. Bu Başbakan kendini sorgulamalıdır. Bugün Türkiye çapsız bir yönetim tarafından yönetilmektedir. Bugün İçişleri Bakanı başta olmak üzere bütün yönetim kademeleri çapsızdır. Bu yönetim kadrosu Türkiye’yi idare edememektedir. Şimdi bir deli kuyuya taş atıyor. Bunları idam edelim diyor. Siz bugün idam edelim dediğiniz kişilerle dün Oslo’da masaya oturdunuz. Habur’da çadır mahkemelerini ben kurmadım. Gelinen nokta vahim bir noktadır. Türkiye’yi bugün bölünme noktasına getiren bu iktidar ve ekibidir. Türkiye bugün ciddi bölünme tehlikesi ile karşı karşıyadır.“

Ergenekon yargılamalarını öç alma tertibi olarak niteleyen Bayraktutan, “Ergenekon yargılamaları bir tertiptir. Öç alma duygusu ile oluşturulan bir yerdir. Dünyanın hiçbir yerinde düşünce suçluları 5 yıl hücreye atılmaz. Dünyanın hiçbir yerinde yargılama cezaya dönüşmez. Şimdi iki tür savcılarımız var. Bir Cumhuriyet Savcıları birde cemaatin savcıları. 12 Eylül 2010’da Türkiye’nin yargısı hapsedilmiştir“ dedi.