5
Mayıs
2024
Pazar
RİZE

Erdoğan, sağına annesini, soluna eşini aldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sanal gündemlerin aktörü olmayacaklarını belirterek, "Biz, milletimizin bize verdiği görevi yapıyoruz ama milletin kendilerine verdiği görevi yapmayanlar, milletle bağdaşmayanlar var bu ülkede" dedi.

Başbakan Erdoğan, dün akşam geldiği baba ocağı Rize’nin Güneysu İlçesi’nde bugün, annesi Tenzile Erdoğan’ın isminin verildiği ’Tenzile Erdoğan Güneysu Gün Hastanesi’nin ve lojmanının açılışına katıldı.

Açılışta hemşehrilerine hitaben bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, politikalarını eğitim, sağlık, adalet ve emniyet gibi 4 ayak üzerine inşa ettiklerini ifade ederek, "Bunlardan birincisi eğitimdir. Cehalet ayaklarımızın altındadır. Biz böyle bir medeniyetin mensubuyuz. Cehalete prim vermememiz gerekir. Öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki bu medeniyet cehalete asla prim vermiyor. Beşikten mezara kadar ilim tahsil etmeyi emrediyor. Ama gel gör ki biz iktidara geldiğimizde yaptırmış olduğumuz kamuoyu araştırmasında, ülke halkının sadece yüzde 80’inin okuma yazma bildiğini gördük. Komünist blok ülkelerine yaptığımız ziyaretlerde bu ülkelerin insanlarının yüzde yüzünün okuma yazma bildiğini gördük. Yaptığımız ciddi hamlelerle okuma yazma oranını yüzde 87’ye ulaştırdık. Hedefimiz ülkenin tamamının okuma yazma bilmesidir" dedi.

"BİZ OYUNLARA GELMEYECEĞİZ"

"Biz oyunlara gelmeyeceğiz. Başarılı olmaya mecburuz" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Gündemimiz farklı şeylerle meşgul etmek zorunda değiliz. Biz gündemimizi asıl sorumluluğumuz olan konularla meşgul ediyoruz. Ama birileri farklı gündemler oluşturabilir, sanal gündemler oluşturabilir. Biz sanal gündemlerin aktörü olmayacağız. Olması gerekeni yapacağız ve yapıyoruz. Biz milletimizin bize verdiği görevi yapıyoruz ama milletin kendilerine verdiği görevi yapmayanlar, milletle bağdaşmayanlar var, bu ülkede. Milletten ayrı düşünenler var, bu ülkede. Ama onları millet asla affetmeyecek, zaten affetmiyor da, bunu da böyle bilin. Bu konuyla ilgili (türban konusu) yoğun bir şekilde yasama olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üzerimize düşen görev neyse bunu yapıyoruz. Halkımın şunu iyi bilmesi lazım, bir ülkede milletin mutabakatı vardır, birde kurumların mutabakatı vardır. Millet mutabakatı sağlar ama kurumlar mutabakatı sağlayamazsa orada sıkıntıları çözemezsiniz. Ama toplumun mutabakatı ile kurumların mutabakatı örtüşürse o ülkede huzur, mutluluk ve başarı vardır. Biz bunu oluşturmanın gayretindeyiz. Diyoruz ki gelin millet ile milletin değerleri ile ters düşmeyin. Gerçek hakikat neyse ona teslim olun. Çünkü er ya da geç hakikat galip gelecektir"

"SAĞLIK ALANINDA DEVRİM NİTELİĞİNDE ADIMLAR ATTIK"

Sağlık alanında da devrim niteliğinde adımlar attıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Hastane koğuşları, hapishane koğuşları gibiydi, 1 koğuşta 15 kişi kalıyordu. Öyle bir yerde şifa bulmak zaten çok zordur. Bütün bu alanlarda ciddi başarılar elde ettik. Engellemelere rağmen bu iş oturdu. Engellemeler vardı, çünkü birilerinin kovanına çomak sokuldu ama olması gereken de buydu. Bu konuda tek sıkıntımız şudur; doktor, doktor, doktor. Doktorlar Doğu’ya, Güneydoğu’ya, Karadeniz’e ve İç Anadolu’ya gitmiyorlar. Peki nerelere gidiyorlar, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlere. Hani sizin tababet yemininiz vardı, hani sizin yemininizde insanlar arasında ayrımcılık yapmak olmayacaktı. Peki neden bu olay oluyor, iş tamamen para pul meselesi. Bu konuda da ciddi adımlar attık. Şu anda sözleşmeli pratisyen bir doktor, Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde 4-9 milyar arası para alabiliyor. Ama buna rağmen yine doktor bulamıyoruz. Ne yapabiliriz, bunu düşünüyoruz. İnsanımıza bu hizmeti getirmek zorundayız. Ne yapacaksak yapalım çünkü bu ülkenin her yeri bizimdir. Biz doktorların, hakimlerin, öğretmenlerin, polislerin, savcıların vesaire tüm memurların çok büyük paralar aldığını savunmuyoruz. Ama biz milletvekilleri olarak memurlara ciddi imkanlar getirmedikçe bizde kendimize ciddi bir zam yapmayacağız diye karar aldık. Göreve geldiğimizden beri milletvekilleri zam almadılar, lojmanlarında da çıktılar. Şu anda da ciddi manada dardalar. Ama şuana kadar bu işi borçlanarak katlandılar, bir milletvekili Ankara’da duramaz, durmuyor da zaten. Ankara’da olursa bile yurdun ücra köşelerinden hemşehrileri geliyor, onları yediriyor, içiriyor yol masraflarını karşılıyor. Tüm bu masraflar milletvekillerinden çıkıyor, kalkıp da param yok diyemez. Dediği zaman yiyeceği damga, ’tamam milletvekili oldun, Ankara’ya gittin artık yüzümüze de bakmazsın, bizi bir gece bile ağırlamadın vicdansız’ hemen söyleyecekleri bu. Bu nedenle de milletvekilleri bunları ödüyor. Ama değirmenin suyu nereden geliyor, soran yok"

3 Kasım 2002’de göreve geldiklerinde Rize’nin sağlık alanında 50. sırada olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, yapılan yatırımlarla Rize’nin sağlık sıralamasında 23. sıraya yükseldiğini söyledi.

Konuşma sonrasında Başbakan Erdoğan, Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihat Kamer, tarafından yaptırılan ve annesi Tenzile Erdoğan’ın isminin verildiği ’Tenzile Erdoğan Güneysu Gün Hastanesi’nin ve lojmanının açılışını annesi Tenzile Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte yaptı. Açılışta annesi ile eşi arasına oturan Erdoğan, amcası Hasan Erdoğan’ın elini öperken, amcası da Başbakan Erdoğan’ın alnını öptü.

Başbakan Erdoğan, hastaneyi yaptıran Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihat Kamer’e katkılarından ötürü bir plaket verdi.

İHA
Yayın Tarihi : 25 Haziran 2005 Cumartesi 15:34:38
Güncelleme :30 Haziran 2005 Perşembe 17:06:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?