Türk çayını bekleyen tehlike

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, gıda ürünlerinde uygulanması planlanan gümrüksüz ithalat uygulamasının Türk çayının sonunu getireceğini iddia etti.

Rize Güç Birliği Platformu 7. Olağanüstü Toplantısı bugün Rize Ziraat Odası Salonu’nda gerçekleştirildi. Bakanlar Kurulu’nun son toplantısında alınan ‘50 bin dolara kadar gıda ürünlerinde gümrüksüz ithalat kararının’ değerlendirildiği toplantıya sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.

Toplantıda, Bakanlar Kurulu kararında değişiklik talep edilerek çayın bu kapsamından çıkartılması yönünde çalışma başlatılması kararlaştırıldı.
Toplantının ardından açıklama yapan Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, “Bakanlar Kurulu kararı ile sınır ticaretinin geliştirilmesi için doğu illerinde kişi ve kuruluşların 50 bin dolara kadar gıda ürünlerini gümrüksüz olarak ithal edebilmeleri kararlaştırıldı.

Yılda 30 milyon doları gıda olmak üzere 100 milyon dolarlık gümrüksüz ithalata izin verilmesi gündemde. Çayın bu kapsamda tutulması, Türk çaycılığının sonu olur. Kuru çayın dışarıdan gümrüksüz gelmesi halinde hiçbir çay üreticisi ve işleyici firma ayakta kalamaz. Rize Güç Birliği olarak bu konuda ortak görüşe vardık. Başbakanımız başta olmak üzere tüm ilgililere bu toplantıdan çıkan düşüncelerimizi bildiriyoruz. Bu konuyla ilgili olarak bir heyet halinde Başbakanımıza da gideceğiz” dedi.

“YERLİ ÇAY İLE YABANCI ÇAY ARASINDA ÜRETİM MALİYETİ FARKI VAR”

Paliç, Bakanlar Kurulu kararının bu şekli ile uygulanması halinde Türk çaycılığının biteceğini belirterek bunun bir milyon insanın gözden çıkartılacağını anlamına geleceğini ifade etti.

Yerli çay ile yabancı çay arasında büyük oranda üretim maliyet farkı olduğuna dikkat çeken Paliç, “Türkiye dışında çay yetiştirilen ülkeler çok fakir ülkelerdir. Bu ülkelerin bazılarında 12 ay çay toplanmaktadır. Bu ülkelerde bir kişinin gündeliği bir dolardır. Enerji fiyatları bizim ülkemize kıyasla çok düşüktür. O ülkelerde bir kişi ayda 30 dolar kazanıp o para ile geçirmeye çalışıyor. Bu bizim ülkemizde mümkün değildir. Biz 30 dolar ile bir gün bile geçinemeyiz. 12 sürgün çay toplayan bir ülke ile bizim gibi üç sürgün çay toplayan bir ülkenin diğer kriterleri de göz önüne aldığımızda üretim maliyetleri eşit olamaz. Bu mümkün değildir. Amamızda 10 kat fark vardır.

Aynı kriterler bizim içinde geçerli olsa dünya piyasalarında onlarla yarışırız. Aramızda dağlar kadar fark varken o ülkelerle yarışmamız mümkün değildir. Bu yasa hazırlığı çay da dahil tutularak çıkarsa hiçbir özel sektör çay işleyici firma çay alamaz. ÇAYKUR bile geçtiğimiz yıllarda aldığı çayı alamaz. Türk çayı tamamen ortadan kalkar. Çay ile geçinen bir milyon insan var. Bu bir milyon insanı gözden çıkartmak demektir” diye konuştu.