Osmanlı döneminde dahi sipahi (Asker) ler önemli bir yere sahiptiler ve en önemlisi Osmanlının en değerli yerlerinde kışlalar kurmuşlardır. Çünkü asker en iyi yere layıktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatı da bu anlamda asker ve güçlü bir hükümetdir. Türkiye bir çok iç ve dış tehditler altında, her an provakatörlerin hedefi halindedir. Zamanında kurulan istihbarat ve özel hareketin de yetersiz olduğunu gördük. Ülkemizde derin devlet terimlerini ağızlara sakız yaptılar.
Bu manada Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay komutanları kendilerini bu sürece dahil etmeyerek bütün ayaklanmaları ve derin devlet meselesini halletme noktasında büyük görevler almıştır. Üç beş yalaka her yerde asker ve hükümet aleyhinde konuşarak bir şeyler yaptığını zannediyor. Ülkemize getireceği zararları hiç hesap etmiyorlar. Bu insanlar hep ferdi hareket ederek kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Ülkemizin geleceği güçlü ordumuz ve güçlü hükümetimizin birlikte yapacakları ortak girişimlerle sağlanacaktır. Bu manada Genel Kurmay ve Hükümet temsilcileri olumlu diyaloglarının artırılması ile bu süreçten her daim galip ve muzaffer olarak çıkacaktırlar.
Bugün ülkemizde kaos ortamı yaratılmaya çalışılıyor, bu ortamda ferdi değil genel olarak düşünüp, her birimizin Asker gibi ülkemizi sevmemiz buna halk olarak ve basın olarakta prim vermememiz gerekiyor.
Halkımız yani Türkiye’de yaşayan her kesim insanımızın birliği ile bayrağımız devletimizdir. Ay yıldızlı bayrağımız bir kesime ait değil tüm ülkemiz insanlarına aittir. Devletimizi yönetmeye ve geliştirmeye seçtiğimiz siyasi partiler ise hükümetimizdir. Hükümet bir tabirle baba Devletimiz ise ana gibidir. İkisi birlikte olunca aile olur ve bu aileyi hiçbir güç ve güç odakları yıkamayacakları gibi bugün ki düzenimizi ve refahımızı da bozamayacaklardır.