Globalleşen süreçte birlikteliğimizi güçlendirmeliyiz!
Yeni dünya düzeni projesi ile ülke sınırları aşılarak yeni bir dünya yönetim modeli oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu sistemin uygulanmasına yardımcı olacak en önemli kavram özgürlüktür.Ülkelerin yönetimlerini yönlendirmek isteyen güçler özgürlük kavramını bilinçli olarak kullanarak topluluklar üzerinde hakimiyet kurmaya çalışırlar.
Global güçlerle mücadele edebilmek için insanların bilinçlendirilmesi ve ülkemizin güçlü bir konuma getirilmesi gerekmektedir. Sosyo-ekonomik güçlü bir Türkiye,birlik-beraberlik duygularının canlı tutulması ile mümkündür. Ekonomik olarak güçlü ve istikrarlı bir Türkiye'yi dünya kamuoyunda görmek istemeyen global güçler, ülkemizi kaotik ortamlara sürüklemek için ellerinden gelen senaryoları uygulamaya koymaktadırlar.
AB süreciyle ve istikrarlı yönetim anlayışıyla ülkemizin sosyo-ekonomik olarak gelişmekte olduğu şu günlerde,birlikteliğimizi bozmaya çalışan iç ve dış güçler yeni senaryolarla karşımıza çıkmaktadırlar ve dünya ülkeleri arasındaki stratejik değerimizi zayıflatmaya çalışmaktadırlar. AB sürecini engellemeye çalışan dış güçlerle, ülkemizin toprak bütünlüğünü bölmeye çalışan güçler işbirliği içersinde sisli ve güvensizliğin hakim olduğu ortamları oluşturarak hedeflerine ulaşmayı denemektedirler.
Ülkemiz yakın geçmiş tarihin de buna benzer olayları yaşamış ve halkımızın sağduyu desteğiyle olayların üstesinden gelebilmiştir. Halkımız; provakasyonların kimler tarafından oluşturulduğunu gözlemleyerek bu oyunlara malzeme olmamaktadırlar. Halkımız arasında yeni kutuplar oluşturarak çatışma ortamları oluşturmaya çalışanlar, ülkemiz insanlarının yüzyıllardır birlik beraberlik içersinde yaşayabilme değerlerinin sırrına vakıf olamamışlardır. Bu kutsal değerler, bizim birlikteliğimizi daha da güçlendirmekte ve kaotik zeminleri ortadan kaldırmaktadır.
Bireylerin hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi, demokratik ve AB yolundaki Ülkemizin vazgeçilmez hedefleri arasında yer almaktadır. Halkımız bu konuda gerekli desteği vererek üzerine düşeni yapmıştır. Üniter toprak bütünlüğü içersinde birey hak ve özgürlükler konusunda ki eksikliklerimizi tamamlayarak AB yolundaki süreci hedefine ulaştırmaya çalışmalıyız. Dünyadaki güçlerin birleşme yolunda adımlar attığını gören halkımız; Küçülmeyi, bölünmeyi asla istemeyecek ve birlik-beraberlik ruhunu her dem yeniden yaşatacaktır.
Özgürlüklerin suistimal edilmesini hiçbir birey kabul edemez.Ülkemizin toprak bütünlüğünü korumak için dün kurtuluş mücadelesi veren bu halk, bugün ve gelecekte de aynı heyecanla vatanperverlik şiarını gösterecek güce sahiptir.
