Yaşanan bir kaza esnasında yapılan müdahaleleri ve olayları basın gözü ile değerlendirince neler ortaya çıktı... 

D100 karayolu uluslar arası bir karayoludur, üzerinde onlarca kaza oluyor, kimisi yaralı kurtuluyor, kimisi ebediyete intikal ediyor. Gönül isterki hiç kaza olmasın, D100 karayolu duple yol olsun ki analar çocukları, çocuklar anaları için ağlamasın, gözyaşı dökmesinler. Kazalar tabiki kasti olarak olmuyor, buzdan, yağmurdan, çamurdan, hatalı sollamadan, uykusuzluktan, kalp krizinden vs..

Kaza olduktan sonra derhal kaza yapanlar veya kazayı görenler 112 veya 156'yı arar. Görevleri gereği ambulans ve emniyet güçleri olaya en hızlı şekilde müdahale eder.

Araçtan önce hayatta kalanlar sonra cenazeler çıkarılır. Yaralılar hastaneye, cenazeler morglara kaldırılır. Olay yerine Cenaze yakınları gelir ve ne yazık ki tanık olurlar basın haricinde meraklıların hatıra fotoğrafı çektirdiklerine. Görevi gereği çekenler zaten bellidir. Görev yeri olmayan birinin gülerek fotoğraf çektirtmesi, hatıralardan silinmez heralde…

Kazalarda herkes görevini en iyi şekilde yapmalıdır. Basında fotoğrafını ve görüntülerini en iyi şekilde çekebilmelidir. Aksi durumunda basının görmediğini halk da göremez ve haberde kopukluklar olur. Türkiye ve dünya insanı olayı kavrayamaz.

Basında bu görüntüleri en uygun şekilde yayınlamakla mükelleftir. Bu çekimlerde basına görevliler yardımcı olmaktansa, imkanları kısıtlayarak engellerse bu olay yakışık almaz, şık olmaz diye düşünüyoruz. 

BAŞSAĞLIĞI

Tüm kazazedelere ve yakınlarına gerekli yardımların ve hizmetlerin, Reşadiye Kaymakamı Ferhat Kurtoğlu, Reşadiye halkı, çevre belde ve ilçe belediyeleri tarafından yapıldığını bilmenizi ister bu konuda maddi ve manevi destek verenlere teşekkür ederiz.