30
Nisan
2024
Salı
BİLECİK

Açılışı bakan yaptı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, son 9 yılda Türkiye ekonomisinde çok önemli değişimler yaşandığını söyledi.

Eczacıbaşı Grubu'nun Bilecik Bozüyük'teki üretim kampüsü bünyesinde kurulan Vitra İnovasyon Merkezi, Bakan Ergün'ün de katıldığı törenle açıldı. Ergün, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu'nun banyo ve karo ürünlerinin toplamında Türkiye'de pazar liderliğini üstlendiğini kaydetti.

Ergün, firmaların ancak yenilik yaparak bir yerlere gelebileceğini belirterek, "Bu merkezde tasarım ve teknolojide farklı ürünler ortaya çıkacağına inanıyorum. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu yıllık 800 milyon euro cirosuyla banyo ve karo ürünlerinin toplamında Türkiye pazarının liderliğini üstlenmiş durumda. Halihazırda Türkiye'de pazar liderliğini elinde bulunduran firmanın bir inovasyon merkezi açması son derece değerlidir. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, firmalar arasındaki sıralamalar çok ani bir şekilde değişebiliyor. Arkada olanlar öne geçebilmek için, önde olanlar ise pozisyonlarını koruyabilmek için kendilerini sürekli yenileme ve geliştirme ihtiyacı hissediyorlar. Mesela mobil iletişim konusunda Nokia çok önlerdeydi. Sonra Blackberry atak yaptı. Daha sonra da Apple hepsini geride bıraktı. Apple öyle bir inovasyon yaptı ki, dünyada bambaşka bir atmosfer meydana gelmiş oldu. Onun için kimin nerede ve ne zaman ne yapacağını bilmiyoruz. Bir anda birisi önümüze geçebilir. İnovasyonu, yeniliği her sektör için vazgeçilmez kılan bir atmosferde yaşadığımızı unutmamalıyız" dedi.

Türkiye'nin dünyada lider ülkelerin arasına girmesinde özel sektörün çok önemli bir yeri olacağına işaret eden Ergün, "Bütün işletmelerin faal olduğu konuları geliştirmesi gerekirken, aynı zamanda yeni fırsat alanları hususunda da araştırma yapmaları gerekiyor. Bunlarında ötesinde Türkiye dünyada lider ülkelerden birisi haline gelecekse bunu özel sektör eliyle başaracaktır. Dolayısıyla bizim önemli gördüğümüz sektörlerde söz sahibi olmamız, aynı zamanda bu sektörlerde küresel markalar oluşturmamız gerekiyor. Küresel bir güç olmayı hedefliyorsak, küresel şirketlerimizin, kürsel markalarımızın olması gerekiyor. Bunlar olmadan küresel ekonomik güç haline gelme ihtimali olmayacaktır. Hiçbir firmamızın Türkiye pazarında lider konumda olmayı kendisi için yeterli görmesi doğru olmaz. Herkesin hedefi dünyada bulunduğu sektör içinde önemli yerlere gelmek olmalıdır. Çünkü ekonomi yerel bir ekonomi değildir. Küresel bir ekonomidir. Kartlar küresel bir masada dağıtılmakta, oyun küresel bir ortamda oynanmaktadır.
Küresel denklemleri baz almayan firmaların zamanla yerel başarıları da önemini yitirmeye başlayacaktır. Bunu aşmasının yolu, Ar-Ge, inovasyon, yenilik ve teknoloji gibi alanlara önem vermekten geçiyor" şeklinde konuştu.

Rekabet gücünü artırmak için yeniliklere açık olunması gerektiğini ifade eden Ergün, "Rekabet gücümüzü artırmak için sürekli kendinizi yenilemek zorundasınız. Öyle bir dünyada yaşıyoruz, ki ürünlerin raf ömrü iyice kısalmış. İnsanlar son derece memnun oldukları üründen bile kısa sürede sıkılıp yeni ve farklı şeyler talep edebilmektedir. Ürettiğiniz ürün müşterinin hayaline ne kadar hitap ediyorsa, başarınızda o kadar artıyor. Bu inovasyon merkezi Eczacıbaşı kurumunun bu gerçeklerin farkında olduğunun göstergesidir. Bu merkez seramik sektörüne katkı sağladığı gibi, Bilecik'in ekonomik ve sosyal yönü için de son derece önemli bir fonksiyon icra edecektir" diye konuştu.

Ergün, Türkiye ekonomisinin son 9-10 yılda çok önemli bir değişim yaşadığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Güven ve istikrarın adeta adresi haline geldi. Bugün bütçe açıkları, yüksek enflasyon, yüksek faiz gibi önemli sorunları geride bıraktı. 2008 yılının sonlarında başlayan küresel ekonomik krize ise en iyi cevap veren ülkelerden bir tanesi oldu. Bugün Avrupa ülkelerini ciddi bir şekilde sarsan borç krizinin Türkiye'nin kapısını bile çalmadığını rahatça söyleyebiliyoruz. İtalya, Fransa, Yunanistan, İngiltere, Portekiz gibi ülkelere de ülke ekonomilerinde ve bankalarda çok ciddi indirimlerle karşılaşılıyor.

Euro bölgelerinde ekonomik büyüme oldukça sınırlı bir seviyede kaldı. Adeta bir noktada takıldı kaldı. Hatta 3'ncü çeyrekte bazı ekonomik ülkelerde de dağılmalar yaşandı. Türkiye ise bu yılın ilk yarısında muazzam bir büyümeye imza attıktan sonra, 3'üncü çeyrekte de benzer başarıyı sürdürüyor. Türkiye'nin büyümesi önemli ama bu büyümenin özel sektör kaynaklı olması daha önemli. Sanayi üretim endeksi geçen yıla göre yüzde 12 artış gösterdi. Ağustos yılının işsizlik oranı önceki yıla göre 2.2 puan azaldı ve 9.2 seviyelerine düştü. Türkiye artık girişimciler için elverişli yatırım şartlarına ve ekonomik istikrara fazlasıyla sahiptir. Rekabet seviyemizi daha üst noktalara taşımanın vakti gelmiştir. Türkiye'deki rekabet gücünün adresi ucuz enerji, ucuz iş gücü, ucuz hammadde değildir. Türkiye bu alanda hiçbir zaman rekabet gücü elde edemez. Enerjiyi, hammaddeyi, iş gücünü bizden daha ucuza tedarik edecek çok önemli ülkeler var. Bizim Çin, Hindistan gibi ülkelerle rekabet etmek gibi bir şansımız asla olmayacak.
Türkiye'nin rekabet gücünü bu alanlarda değil, daha başka yerlerde arayıp bulması gerekir. O yer, yenilikçik ve inovasyondur. O yer, markalaşmaktır. O yer, teknoloji ve tasarımda ileri seviyeleri yakalamaktır. Bakanlığımız bu dönemde, yeni isim ve çalışma tarzıyla bu alanlara daha fazla önem göstermektedir."

Bu yıl uygulamaya başlanan strateji belgelerinden de bahseden Ergün, "Bu yıl uygulamaya başladığımız sanayi stratejisi belgeleriyle, sektörel strateji belgeleriyle uygulayacağımız mikro reformlara da rehberlik edecektir. Bugün Ankara'da sanayi strajesi belgemizin değerlendirme toplantısı yapılıyor. Nerdeyiz, hangi eylemler gerçekleşti, hangi eylemler gerçekleşmedi. kamuda, özel sektörde kim görevini yaptı, kim görevini yapmadı, atılmasnfelayacaktır. Bunu aşmasını gereken adım ne? Bütün bunların değerlendirmesi yapıldı. Sektörel strateji belgelerinde de aynı adımlar izleniyor. Şimdi sırada kimya, seramik, demircilik, elektrik elektronik sektörlere yönelik strateji belgeleri var. Bunlar da yolda. Bu gibi çalışmalarla bütün sektörleri takip ediyor. Güçlü ve zayıf noktalarımızı ortaya koyuyoruz. Katma değeri ve yerlilik oranı yüksek olan seramik sektörü için hazırlamış olduğumuz strateji belgesini ve eylem planını ekonomik koordinasyon kuruluna sunduk. Şimdi yıl sonuna kadar bu belgeyi geçirip 2012 yılında uygulamaya başlayacağız. 2002'de 393 milyon dolar olan seramik sektörünün ihracatı 2010 yılında 800 milyon dolar seviyesine ulaştı. Strateji belgesinin uygulanmasıyla dünya ticaretinde bu sektörden daha fazla pay alacağımıza inanıyorum" dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, strateji belgesinde kalite ve verimliliği artırmak, iç ve dış pazar şartlarını iyileştirmek hedeflerine yönelik 25 eylem planı bulunduğuna dikkat çekti. Ergün, sektörün ihtiyaç duyduğu AR-GE şuurunu artıracak, usta eğitim programları düzenleyecek ve markalaşmayı sağlayacak altyapıyı oluşturacaklarını bildirdi.
 

iha
Yayın Tarihi : 17 Kasım 2011 Perşembe 19:17:06
Güncelleme :23 Kasım 2011 Çarşamba 19:22:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?