5
Mayıs
2024
Pazar
BİLECİK

Bahçeli Söğüt'ten halka hitap etti

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Bana oy veren dostum, vermeyen hasmım' anlayışına sahip olduğunu ve bu tavrın derin yaralar açacağını söyledi.

Bilecik'in Söğüt ilçesinde yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajı veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TOKİ'nin konut değil de seçim meydanlarına kürsü yapan bir kurum haline geldiğini savunarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirmesini istedi. Başbakan'ın bir devlet kurumu olan TOKİ'yi kullanarak sanal açılışlar bahanesiyle partisinin mitinglerini organize ettiğini iddia eden Bahçeli, "Konut yapmakla görevli olan kurum, şimdi kürsü yapmakla görevli hale getirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum; bu nasıl bir kuruluştur, görevi nedir, hangi amaca hizmet etmektedir? Seçim alanlarına TOKİ'nin kürsü kurmak gibi bir ilave göreve girmesini nasıl karşılıyorsunuz? Devlet Denetleme Kurulu aracılığıyla TOKİ'nin denetlenmesinde yarar yok mudur?" diye sordu.
Bahçeli, her kurumun iktidarın siyasi geleceğine hizmet eder hale gelmesinin iktidarla muhalefet arasında haksız rekabete de yol açtığını ifade etti. Başbakan'ın konuşmaları ile 'Bana oy veren dostum, vermeyen hasmım' anlayışı içinde olduğunu, bu durumun Türkiye'yi ikiye böldüğünü kaydeden Bahçeli, bunun kısa vadede iktidarlara fayda sağlayabileceğini ancak uzun vadede toplumda derin yaralar açacağını söyledi.

Bu kamplaşma ve kutuplaşmanın kimseye fayda sağlamayacağını ifade eden Bahçeli, birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak şunları söyledi:
"Bu ülkenin birliğe ihtiyacı var, dirliğe ihtiyacı var, kardeşliğe ihtiyacı var. Bu ülkenin bölünmeyle, ayrışmayla, kavgayla, çatışmayla gidecek bir yeri yok. Bunlara dikkat etmek lazım. Bu ülkenin Başbakan'ın ağzından güzel sözler duyması lazım. Türkiye'yi 36'ya bölmenin, 36 etnik grubun adını tek tek saymanın ne gereği var? Kime ne faydası var?".
Birlik ve beraberliğin Osmanlı'nın doğduğu topraklarda bulunduğunun altını çizen Bahçeli, Osmanlı'nın zirvede olduğu dönemde 24 milyon metrekareye hükmettiğini ancak daha sonra gerileye gerileye 780 bin kilometrekareye sıkıştığını, Osmanlı'nın bıraktığı topraklarda 34 devlet kurulduğunu, Orta Doğu'da ise kanın hala durmadığını anlattı. Osmanlı'nın bu kadar büyük coğrafyasından toplanan, Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan, İran'dan, Horasan'dan, Ortadoğu'dan gelen insanların omuz omuza milli mücadele verip bu
devleti kurduklarını kaydeden Bahçeli, "Bu ülkenin insanları 85 yıldır kardeşçe yaşamış. Şimdi ne oldu da bu hale geldi? AK Parti hükümeti döneminde kürsüye çıkan herkes 36 etnik gruptan bahsediyor. Aklınızdaki nedir, dilinizin altındaki nedir, sizi kim buraya doğru yönlendiriyor? Bir olmak, diri olmak varken 36'ya bölünmenin manası ne?" şeklinde konuştu.

Cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar gelen hükümetlerin, gerek tek başına iktidar oldukları dönemde gerekse koalisyon oldukları dönemde ellerinden geldiği ölçüde bu ülkeye hizmet etmeye çalıştığını, mutlaka eksiklerin olduğunu ancak bu dönemlerin yok sayılmasının büyük haksızlık olduğunu da vurgulayan Bahçeli, "Sayın Başbakan, sen neyi inkar ediyorsun? Atatürk dönemini mi inkar ediyorsun? Merhum İsmet İnönü dönemi mi inkar ediyorsun? Merhum Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Adnan Menderes dönemini mi inkar ediyorsun. Sayın Özal ve Demirel dönemini mi inkar ediyorsun? Neyi inkar ediyorsun?" diye sordu.

Krizin ülkeyi teğet geçmediğini, aksine milletin yüreğini delip geçtiğini belirten Bahçeli, Başbakan'ın acilen kurmaylarını, bilim adamlarını, işverenleri, sendikaları, toplayıp, 'Ne oluyor bu ülkeye?' sorusunu sorması gerektiğini söyledi. Ülkede ne olup bittiğinin halkla paylaşılmasını da isteyen Bahçeli, en büyük arzularının IMF'siz bir yol olduğunun altını çizerek, bu krizden dolar zengini olan yandaşların yüzde 56 kazançlı çıktığını ancak halkın dolarlarının olmadığını söyledi.

Türk milletinin 29 Mart'ta mutlaka sandık başına giderek siyasi davranış bozukluğu sergileyen Başbakan'a ve bu hükümete ders vermesi gerektiğini ifade eden Bahçeli şunları söyledi: "29 Mart'ı sebep saymalısınız. İktidarın saldırgan tavrına uyarıda bulunmakta yarar vardır. Yoksa iş işten geçer. Bunlar, 'Ben ne yaparsam yapayım, halk beni destekliyor' gibi bir sarhoşluğa kapılırsa sonları hayırlı görünmüyor. Onun için bu insanlara ders vermek lazım. İşte bu dersin zamanı geldi. İktidar bunu hissediyor.

Başbakan'ın saldırganlığı da bu yüzden geliyor. Oy kaybı korkusu sarmış. Onun için böyle. İktidardan gittiğinde yaptıklarının hesabını tek tek vereceğini bildiği için, her şeye rağmen iktidarda kalamaya çalışıyor" diye konuştu.
Söğüt'te kurulması planlanan Türkata Üniversitesi'ne de destek isteyen Bahçeli, konuşmasının ardından miting alanındaki kalabalığa karanfil attı ve Ertuğrul Gazi Türbesi'ni ziyaret edip dua etti. Söğüt'ün ardından Bilecik'in Bozüyük ilçesine geçen Bahçeli, burada partisinin seçim bürosunu ziyaret etti.
 

iha
Yayın Tarihi : 20 Mart 2009 Cuma 17:34:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?