5
Mayıs
2024
Pazar
ÇANAKKALE

5 Nisan Avukatlar Günü

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, gündemdeki konulara değinerek, "Ülkemizde sivil inisiyatifin, demokrasinin, çoğulculuğun, katılımcılığın öne çıkması için herkes bildiği işi yapmalıdır" dedi. 

5 Nisan Avukatlar Günü münasebetiyle Çanakkale'de Kolin Hotel'de düzenlenen "Anayasa" konulu panelde bir konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, yargının çok önemli sorunlarının olduğunu belirterek, "Bin bir zahmetle ve sıkıntıyla elde ettiğimiz avukatlık sınavının, bizlere hiç sorulmadan, direncimize rağmen bir gecede kaldırılması, gerçekten bizleri mağdur etti. Halbuki biz o sınavı Avukatlık Yasası'na koymak için yıllarca uğraştık. Bunlar bu kadar kolay ve basit olmamalı. Verilecek kararlarda insanlar gerçekten son derece dikkatli ve üzerinde yoğunlaşarak bu kararları vermelidir diye düşünüyorum" dedi. 

Özok, demokrasinin önemine değindiği konuşmasında sözlerine söyle devam etti:
"Biz AK Parti ile sorunumuzu çözeriz. Biz herhangi bir siyasa iktidarla sorunumuzu çözeriz. Biz herhangi bir başbakanla sorunumuzu çözeriz. Demokratik bir ortamda, hukuk devletinde bunları halledebiliriz. Kesinlikle de çoğulcu, katılımcı ve çağdaş bir demokrasi içinde bu sorunumuzu çözeriz. Ülkemizde sivil inisiyatifin, demokrasinin, çoğulculuğun, katılımcılığın öne çıkması için herkes bildiği işi yapmalı." Özdemir Özok, son günlerde yaşanan yargılama süreçlerine de değinerek, "Bunlardan bir tanesi Ergenekon soruşturması diye adlandırılan bir soruşturma. Ülkede yüzde 46,5 oyla iktidar olmuş bir siyasi parti hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bir kapatma davası açtı. Başsavcı, bu davayı Anayasa'nın 88. ve 89. maddesi ile Siyasi Partiler Yasası'nın 101. maddesinde kendisine verilen görev doğrultusunda açtı. Bu konuda Anayasa Mahkemesi iddianameyi kabul etti ve davanın esasını görüşmeye başladı. Bu aşamada biz Türkiye Barolar Birliği olarak 14 Mart'taki söylediğimiz sözün yine arkasında duruyoruz. Konu yargıya intikal etmiştir. Herkesin soğukkanlı bir biçimde, yargının gerçekten sağlıklı çalışması, işini iyi yapması konusunda ona yardımcı olması gereklidir. İnsanların kafasını karıştıracak, yargının sağlıklı çalışmasını engelleyecek eylem ve söylemlerde, en sade yurttaştan en sorumlu kamu görevlisine kadar herkesin sakınması ve kaçınması lazımdır. Yargıyı yıpratmak gelecekteki Türkiye'nin hukuku, yargısı ve adaleti adına son derece olumsuz sonuçlar doğurur. İşte bu iki dava Türk halkının hukuk devletine ve yargıya ve yargı bağımsızlığı ile yargıç güvencesine bakışı açısından son derece önemli bir durum" şeklinde konuştu.

.
Yayın Tarihi : 5 Nisan 2008 Cumartesi 17:37:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?