30
Nisan
2024
Salı
ÇANAKKALE

ÇOMÜ'de GDO konferansı

ÇANAKKALE’DE GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR KONFERANSI

Çanakkale’de Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Biyoteknoloji ve Gen Bilimleri Topluluğu tarafından “GDO Gerçeği” konulu konferans düzenlendi.

İbrahim Bodur Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde düzenlenen “GDO Gerçeği” konulu konferansta bir konuşma yapan ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hakan Turhan, GDO’ların biyoteknoloji biliminin son ürünü olduğunu ifade ederek, “Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) tanımına göre GDO, genetik yapısına (DNA) doğal olarak oluşmayacak şekilde değiştiren organizmalar olarak tanımlanmaktadır. Tek bir gen veya genlerin bir organizmadan alınıp diğer bir organizmaya tür sınırlaması olmaksızın aktarılmasıdır. Bazı virüsler hariç bütün canlılar DNA içermesine rağmen, DNA’daki genetik şifre her türe hatta tür içindeki bireylere göre farklılık gösterir. İşte kaygı uyandıran nokta uzak türler arasındaki bu gen transferidir. GDO’lar biyoteknoloji biliminin bir ürünü olup aslında yaşamımızın birçok alanında kullanılmakta ve kullanım potansiyeline sahiptir. Örneğin şeker hastalarının kullandığı insülin genetiği değiştirilmiş bakteriler kullanılarak ürettirilmektedir. Yine çok sayıda aşı ve enzimler genetiği değiştirilmiş organizmalar kullanılarak ürettirilmektedir. İlk kez 1994 yılında ticari olarak patentlenen domates ile başlayan transgenik ürünlerin üretimi 25 ülkede 125 milyon hektarı aşmıştır” dedi.

Genetiği değiştirilmiş organizmaların Türkiye’de 26 Ekim 2009 tarihinde çıkan bir yönetmelikle gündeme gelip tartışılmaya başlandığını da belirten Doç. Dr. Hakan Turhan, “Genetiği değiştirilmiş ürünlerin geliştirilmesinin başlıca nedenleri, verim ve kazancı arttırmak, kimyasal kullanımını azaltmak, doğal kaynaklardan daha iyi yararlanmak, gıdaların besin değerini düzenlemek, canlılara ikincil metabolit ve ilaç hammaddelerini ürettirmek olarak sayılabilir. Ancak bu olumlu yaklaşımlara rağmen kaygı duyulan noktalar da mevcut. Bunlar, çevre ve biyolojik çeşitliliğe olası olumsuz etkileri, gıda ve sağlık, etik (ahlaki), ekonomik ve teknik sorunlar şeklinde ifadelendirilebilir” dedi.

Doç. Dr. Hakan Turhan, GDO’lu ürünlerde yapılan testlerin diğer ürünlere kıyasla çok daha kapsamlı olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından en azından uygulanan testler açısından güvenli olduğu sonucuna varılmış olduğunu da ifade ederek, “Şu ana kadar mevcut GDO’ların kısa dönemde herhangi bir olumsuz etkisinin görülmemesine rağmen uzun dönemde bu durumun ne olacağı konusunda kaygılar hala devam etmektedir. Bu kaygıların giderilmesi için daha kapsamlı ve uzun dönem çalışmalarının yapılması ve bir bilim kurulu tarafından halkın bilgilendirilmesi uygun olacaktır. Bu şekilde bilimsel temeli olmayan spekülasyonların da önüne geçilmiş olacaktır” şeklinde konuştu.

ÇANAKKALE’DE GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR KONFERANSI
İHA
Yayın Tarihi : 7 Aralık 2009 Pazartesi 08:52:03
Güncelleme :7 Aralık 2009 Pazartesi 14:05:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?