Dev yarıkların sırrı çözüldü

Çanakkale' ye köy mektebi kurulmuş da biz onu Üniversite sanıyormuşuz. Bir kere olayı haber alır almaz geldik sözünden başlayarak edilen lafların hepsi safsata. Hepsi yanlış..

Bu olay gazetelere, TV kanallarına yansıyalı on günden fazla bir süre oldu.. Demek ki Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ( ÇOMÜ ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri hiç gazete okumuyor hiç TV seyretmiyor. Burunlarının dibinde ( 25 km. yakınlarında ) olan bir doğa olayından Hakkari' deki ilk okul öğrencilerinden bile daha sonra haberleri oluyor. Eminim ki Hakkari' deki ilk okul öğrencileri gazeteleri günü gününe okuyorlardır.

Hakkari-Çölemerik Üniversitesi' nden yer bilimciler olayı haber alır almaz yola çıksalardı, olay yerine Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ( ÇOMÜ ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden daha erken ulaşırlardı. İnsaf yahu: Çan ile Biga arası 25 km. den daha kısa. bilimsel merak diye bir şey vardır. Benim 25 km. yakınımda böyle bir doğa olayı olsaydı ve ben gidip o olayı yerinde görmeseydim, o gece meraktan uyku uyuyamazdım doğrusu..

İkinci yanlış: Prof. Dr. Salih Zeki Tutkun " heyelan " olarak yorumladığı olayı sanki orada bir deprem olmuş gibi anlatıp sonuçta heyelan olarak açıklaması da tuhaf bir durum doğrusu. Hoca olayı: " oblik hareket ettiği kesimlerde de yaklaşık 250 santimetre civarında sağ yanal ötelenmeye neden olmuştur. " gibi tektonik kavramlarla açıklamaya kalkıyor. Oysa ancak tektonik olaylar tektonik hareketlerle açıklanabiilir. " Şurada, tıpkı şöyle bir deprem meydana gelmiş gibi " bir heyelan olmuş.. türünden bir yorum yapılmaz.. Yapılabilir de biraz komik düşer..

Çamköy' de " kuvvetli bir şekilde hareket eden toprak, yaklaşık 350 santimetre civarında düşey bir harekete neden olurken, oblik hareket ettiği kesimlerde de yaklaşık 250 santimetre civarında sağ yanal ötelenmeye" neden olmuştur da ne demek? Böyle yanal atımlı heyelanı da ömrümde ilk defa duyuyorum..

Köylüler bile hocalardan daha bilgili. Olay olduğu zaman akıllarına ilk gelen şey Çan-Etili fayı olmuş. Kendilerini tebrik ediyorum..

Çan Çamköy' deki olayın nedeni heyelan imiş. Resimlere bir bakın bakalım o arazide heyelan oluşturabilecek kadar bir eğim varmıymış? Çünkü benim bildiğim kadarıyla heyelan olması için eğim olması gerekirdi. Oradaki arazi neredeyse dümdüz. Maaşallah çok bilimsel bilim adamlarımız var. Çan-Çamköy' deki olayın sebebi Heyelan; Etili-Çan Fayının oradan geçmesi ise tamamen bir tesadüf. Gönen-Kumköy' deki olay heyelan; Gönen-Yenice Fayı' nın oradan geçmesi de tamamen bir tesadüf. Bre Maaşallah bilimsel düzeyimiz ne kadar da çok ilerlemiş böyle, aman nazar deymesin...

Hani Çamköy civarında Jeodezik bir ölçüm yapılsaydı da; Çan-Etili Fayı' nda depremsiz bir kayma ( aseismic creep ) tespit edilemeseydi, o zaman bu açıklamaya bir diyeceğim olmazdı. Kuzey Anadolu Fayı' nın depremsiz olarak kayma özelliği de var. Bunun en belirgin örneği Gerede yakınlarındaki İsmetpaşa İstasyonu’ ndaki kayma. Bu bölgede 1944 ve 1951 yılında M>7 magnitüdlü iki deprem olmuş. Fakat bu depremlerden daha sonra 1957 yılında inşa edilen İsmetpaşa Tren İstasyonunun taş duvarı o yıldan bu güne depremsiz olarak yaklaşık 40 cm. kaymış. Bu örnek ve KAF’ ın bu özelliği dünya çapında bilindiği halde creep olayı nasıl görmezden geliniyor? Hiç araştırma gereği bile duyulmuyor anlayamıyıorum doğrusu.