5
Mayıs
2024
Pazar
ÇANAKKALE

Hayırsevere üstün hizmet ödülü

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinde önce 87 çocuğun barındığı sevgi evini yaptıran, ardından da 16 derslikli okul yaptırıp bunları Devlete devreden hayırsever vatandaşa TBMM tarafından üstün hizmet ödülü verilmesi kararlaştırıldı. 

Kendisi ile birlikte Türkiye genelinde 71 kişiye daha bu ödülün verileceğini belirten hayırsever Fernur Sözen, “Bu karar beni çok mutlu etti. Allah devletimize zeval vermesin. Devletim beni ödüllendirmiş, onurlandırmıştır. Yapacağım hizmetler için yüreklendirmiştir. Projeyi tamamlayıp arkamı dönmedim. Devletin yetişemediği noktalarda bu kuruma destek olmaları için “Hamiyyet-Ferudun Sözen Sevgi Evlerini Yaşatma Derneğini” kurdum. Kendimi buradaki 87 çocuğun annesi gibi hissediyorum. Hepsinin ismine biliyorum ve her gün yuvaya gidiyorum” dedi. 

Fernur Sözen, 2006 yılında gerçekleştirdiği bir proje ile kendini adeta kimsesiz çocuklara adadığını belirterek, “2006 yılında Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ile bir protokol imzaladık. Bu projeye göre denize 100 metre uzaklıkta 8 dönüm bir arazi temin edilerek 5 sevgi evi, 1 yönetim binası olmak üzere 75 çocuk kapasiteli Ferudun Sözen Sevgi Yuvasını tamamladık. 3-4 ay sonra tekrar bir protokol imzalayarak Hamiyyet Sözen Sevgi Bloğu’nun yapımına başladık. Bu blok 8 ayrı daireden oluşuyor. 72 çocuk kapasiteli bloğumuz ile toplam 147 korunmaya muhtaç çocuğumuza hizmet verebilecek durumdayız. Bu projenin 2008 yılı değeri bana 4,5 milyona mal oldu. 1,5 yıldır faaliyetteyiz ve şu anda 87 çocuğa hizmet veriyoruz. Burada çocuklar koğuş sisteminden uzaklaşıp aile ortamında büyüyorlar. Her evde 12 çocuk var. 12 çocuğa dönüşümlü olarak meslek lisesi çocuk bölümünü bitirmiş 6 anne bakıyor. Ayrıca evlerde temizlikçi teyzeleri ve sosyal hizmet görevlileri bulunuyor” dedi. 

Her insanın idealleri ve düşleri olduğunu belirten Fernur Sözen, “Benim de hayalim sahipsizlere “sahip”,kimsesizlere “kimse” olabilmekti. Televizyonlarda izleyip 10 dakika üzülüp sonra unutanlardan olmak istemedim. Yardımcı olmak istedim. Lise 2’ye giderken arkadaş topluluğunda ileride ne yapmak istediğimizi konuşuyorduk. Ben "Çocuk Esirgeme Kurumu yapmak istiyorum" demiştim. Herkes çok şaşırmıştı. Bu toprakları, bu coğrafyayı çok seviyorum. Hep buraya yararlı olmak, ilim ve irfan yuvası yapmak istedim. Bir adım attım. Ben çiftçi bir ailenin tek kızıyım. Bütün bunları ailemden bana kalan gayri menkulleri satarak yapıyorum. 40 yaşındayım. Bu genç yaşta bunları yapmak Allah’ın bana bir lütfu. Her projenin sessiz bir kahramanı vardır. Benim projemin kahramanları da annem ve babamdır. Ben onları hep kazandıklarını muhtaç olanlarla sessizce paylaşırken gördüm. Atalarıma, dedelerime, ninelerime çok şey borçluyum. Ben holding sahibi değilim. Bir çiftçi olarak yapıyorum bunları. Çocuklarımın Atatürk ilkeleri ışığında dinini bilen tanıyan, Türk örf ve adetlerine sahip çıkan kimseler olmalarını istiyorum. En büyük hayalim ise onları vatan ve milletlerine hizmet ederken görmek. Bunun için çok dua ediyorum" dedi. 

Bu yerin dışında beldede bir de ilköğretim okulu yaptırdığını belirten Sezen, "Sevgi evlerini yaptırdıktan 5 ay sonra bazı sessiz zihniyetlerin “bu çocuklar burada bizim çocuklarımızla aynı okulda mı okuyacaklar” diye sorduklarını duydum ve çok üzüldüm. Daha sonra dönüp bir de Küçükkuyu İlköğretim Okulu’na baktım. 950 öğrencinin üst üste eğitim almaya çalıştıklarını gördüm. Sevgi Evleri’ne bütün imkanlarımı kullanmış olmama rağmen tekrar seferber oldum. Bu defa da 16 derslikli Fernur Sözen İlköğretim Okulu protokolünü imzaladım. 24 ay da bitmesi için söz verdiğim bu okulu da 8 ayda bitirip Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladım. Okulunda 2008 değeri 2 milyon civarıdır. Sevgi Evleri’nde ve bu coğrafya da yaşayan çocukların el ele kucak kucağa çağdaş eğitim almalarını istiyorum” dedi.

.
Yayın Tarihi : 13 Haziran 2008 Cuma 16:01:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?