19
Mayıs
2024
Pazar
PINARHİSAR - KIRKLARELİ

Farklı Sendromlar!


Günlerden 30 Mart 2008 Pazar… Pınarhisar Sahasında iki maç var. Kırklareli Büyükler 2.Amatör Ligi maçları oynanacak. Poyralıspor-Cevizköyspor ve Ertuğrulspor-Vize Acarspor maçları var. Takımların seremoni için karşısında duracakları Türk Bayrağı aşırı rüzgâr nedeniyle adeta parçalanmış ve o gün maç oynanacağı bilindiği halde değiştirilme zahmetinde bulunmamış kimse.

İçim el vermiyor ve ilgilenmek istiyorum. Aldığım cevap; “Zaten başka bayrak yok Abi.” Tatmin olmuyorum, İlçe Belediyesi İtfaiyesini arıyorum 110’dan. İtfaiyenin merdiveninin arızalı olduğu söyleniyor oradan da. Sonra dönüp Tredaş İlçe Elektrik Arıza servisini arıyorum. Oradan geliyorlar sağ olsunlar, ancak bayrak değiştirilmiyor yine. Sanıyorum ikinci bir bayrak hala bulunamıyor ve o gün öylece geçiyor.

Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne ait olan ve Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü’nün kontrolünde bulunan söz konusu Futbol Sahasındaki bayrak direğine bayrak çekilme durumu falan yok. Yani direkte makara yok, bayrağı aşağıya indirmeye ve ya yeniden yukarıya çekmeye. O yüzden İtfaiye ve Elektrik Arıza servisi aranıyor.

Bayrak iki köşesinden birer iple bağlanıyor ve o şekilde direğe asılıyor. Bir daha ne zaman akıllara gelirse ya da ne zaman İtfaiye(eğer merdiveni sağlamsa) veya Elektrik Arıza’dan birileri gelirse(ikinci bir bayrak bulunabilirse) değiştiriliyor.

Bazıları benim bu takıntımı abartılı bulabilir, bayrağın sadece bir simge olduğunu ya da bu tür olayların normal olabileceğini düşünebilirler. Ancak bu konuda taviz vermeyeceğimi bilsinler.

Hayatta neyimiz kaldı ki arkadaş..! Her şey satıldı, manevi değerlerimizin çoğu elimizden alındı. Vatan Toprakları ona buna peşkeş çekildi. Hiç değilse Şanlı Bayrağımıza sahip çıkalım, elimizde kalan bir iki mirası koruyalım.

Evet; yine mekân aynı mekân ve bu defa günlerden 20 Nisan 2008 Pazar. Sahne ve roller aynı, fakat zaman değişik. Yine Pınarhisar Sahası’nda bir futbol maçı ve sahada bulunan bayrakta yine bir sorun mevcut.

Bayrağın bu kez rüzgârdan ipi kopmuş ve bayrak bu kez direkte tek köşesinden bağlı kalmış şekilde adeta bir poşet gibi sallanıyor. Belki de biraz daha ilgilenilmezse bağlı bulunan diğer köşesi de kopacak ve bayrağın nereye gideceği belli değil.

Maç öncesi o gün oynanacak Ertuğrulspor-Celaliyespor maçını yönetecek hakemler, saha görevlisi arkadaşla birlikte sahayı şöyle bir kontrol ediyorlar. Gözlemci, Sağlıkçı ve Asayişi Sağlamak için görevlendirilen Polisler hazır ve maç için seremoniye geçiliyor.

Seremoni öncesi maçın hakemine ricada bulunuyorum. “Hocam, bayrak kopmuş, yazık günah dilerseniz bayrağın durumuyla maç başlamadan bir ilgilenelim” diyorum. Bazı futbolcu kardeşlerimiz de “değiştirelim hocam” falan diyorlar. Tabi hakemin sorunu değil bu. Hakem kardeşimiz kendi işini yapıyor ve Türk Sporu ve Atatürk adına üç defa “sağol, sağol, sağol” deniliyor ve hakem top ve kale tercihi için takım kaptanlarını yanına çağırarak kura atışına geçiyor… Bu arada diğer futbolcular “çek abi çek, bu rezilliği herkes görsün” diyerek sesleniyorlar bana. Ben de çekiyorum tabi, hem fotoğraf hem de kamerayla görüntü alıyorum. Maç o şekilde oynanıyor ve bitiyor.

Burada hemen hemen her hafta bir maç oynanıyor ve aynı sorun ile sürekli karşılanıyor. Bence bu konu için bir takım çözüm yolları aransa, hiç değilse o bayrak direğine yarım saat zaman ayrılarak bir makara takılsa ve bayrak bulunduğu mekân aşırı rüzgar aldığı için sadece maç günleri çekilse ya da değiştirilse daha iyi olur sanırım. Ya da buna benzer farklı çözümler üretilebilir. Sahanın bulunduğu alanda rüzgâr eksik olmadığı için bir şeyler yapılması gerekiyor çünkü.

Evet değerli okurlarım Bayrak Sendromu sadece bununla sınırlım kalmıyor tabi. Pınarhisar Belediye Ali Özer Parkı’nda 2006(Temmuz) ve 2007(Ağustos) yıllarında düzenlenen Şairler Gecesi Organizasyonlarında da sahneye Türk Bayrağı asılması unutulmuştu mesela.

Aynı durum 8 Kasım 2007(Pınarhisar’ın Kurtuluşu) ve 23 Nisan 2008(Çocuk Bayramı) tarihlerinde kutlanan Bayramlar esnasında da karşımıza çıktı. İlçenin Cumhuriyet Meydanı’na kurulan Protokolün bulunduğu Platforma da Türk Bayrağı asılmamıştı.

Yine Pınarhisar İlçemizdeki Halı Sahada düzenlenen İlköğretim Okulları arası Futbol Turnuvası’nda da ne maçların oynandığı Halı Sahada ne de çevresinde hiçbir tane Türk Bayrağı yoktu.

Bazen İlçede gerek yetkililerle, gerekse bazı vatandaşlarla yaşanan olayların kritiğini yapıyoruz. Şu çok önemlidir ki; bunu birçok vatandaşımız da söylemiştir bana; “Memlekette birçok kurumun veya birimin şefi, müdürü ya da amiri görev yaptıkları muhittin dışarısında ikamet ediyorlarsa yaşanan herhangi bir olumlu ve ya olumsuz gelişmeden nasıl haberdar olacaklar ki?” deniliyor.

Çok doğru aslında. Mesai bitiminden sonra görev yaptığı ilçeyi terk eden bir resmi kuruluş çalışanının, amirinin ya da memurunun mesai saati haricinde o ilçede bulunmadığı sürece, orada yaşanan olaylar hakkında ne kadar ilgisi ya da bilgisi olabilir ki?

Kaldı ki bu durum herhangi özel bir izin olmaması durumunda yasalara da aykırı.

İlçede herhangi bir olay olsa, bir afet durumu ya da olağan üstü bir durum söz konusu olsa; olaya müdahale etmesi gereken kurumun ya da birimin amirinin ya da memurunun ilçe dışarısında olduğunu düşünün. Kendisine telefonla ve ya farklı bir şekilde ulaşılamadığını düşünün. Bir doğal afet yaşandığını yolların kapalı olduğunu düşünün ki zamanla bunlar yaşandı. Olaya kim ne şekilde müdahale edecek? Olay hakkında kim ne şekilde karar verecek söyler misiniz bana..!

İşte sevgili okurlarım; bir olayı, bir etkinliği ve ya bir faaliyeti düzenlerken öylesine ilgi göstererek, ya da yapabileceğine inandığınız ancak hiçbir şeyi beceremeyen birilerine işi teslim ederseniz maalesef ki bu tip sorunlarla sıkça karşılaşırsınız.

Sadece mesai saatini geçirip, sonrası ile hiç ilgilenmeyen, aybaşı geldiğinde parasını almayı bilen, biraz geciktiğinde ortalığı ayağa kaldıran ancak iş üretmeye geldiğinde lak laktan başka bir şey yapmayan zihniyetlerin birileri tarafından kontrol altına alınması gerekiyor.

Memlekette bu tip insanlardan yakınan, bu tip insanlar tarafından kullanılan öyle çok vatandaş var ki; bazı şeylerin farkına varılması için onları da dinlemek gerekir.

Bir takım sendromlardan ve yaşatanlardan arınmak için olayların üzerine gidilmesi şart diye düşünüyorum...

Yayın Tarihi : 27 Nisan 2008 Pazar 23:32:45
Güncelleme :27 Nisan 2008 Pazar 23:54:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
aydın IP: 88.243.170.xxx Tarih : 28.04.2008 11:45:27

Süleyman Ağbi yazını cok beğendim belki birileri duyar da bişeyler yapar (Bayrağımıza sahip cıktıgın için şahsım adına minnetarım ,eğer orada olsaydım bayrak çekilene kadar maçı oynatmamak ıcın elimden gelenı yapardım) ama yapılacağını düşünmüyorum,Bayrağa , Atatürk'e, Kemalizm'e Atatürk Devrimlerine korkunç saldırılar yapılıyor, çünkü rejimi değiştirmek istiyorlar, Bu rejim bazı kesimler şeriat diyorlar ama değildir , stedğiniz akp li ye sorun şeriat istiyormusun %90 nından hayır cevabı alırsın ,,, İstenilen rejim ABD ve İSRAİLİN istediği ILIMLI İSLAM MODELİ, Bu modeli getirmek ile İslamı bilmemek ama musluman olmak yanı sekıl olarak musluman olmak , şükürcü toplum, haksızlıklar karşısında tepkısız halk istiyorlar bunlar istemiyor para sermayesı ıstıyor bu halkı ,, 2008 in son aylarında bu ülke bak ne hale gelecek odenecek 50 milyar dolar borc bu faızı sadece , kuraklık var Ülkenın tahıl deposu olan Konya da kuraklıktan hasat yapamıyorlar , Türkiye'de işlene tarla oranıda son 3 senede mazot , gubre ,ilac pahalılgından %40oranında gerıledı , bıde Basbakan cıkıpta ekonomı ıyi dıyor , -nasıl dıyor bunu ... ALLAH TÜRK MİLLETİNİ KORUSUN ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN