Lüleburgaz 8 Kasım Stadı'nın Tılsımı

Lüleburgaz Spor deplasman maçlarında gösterdiği üstün performansı kendi evinde niye gösteremiyor? Hasan Al Yönetimindeki Lüleburgaz Spor tecrübeli oyunculardan kurulu kadrosu ile TFF 3 Lig 4.Grup da oynadığı 11 karşılaşmada 4 galibiyet, 3 beraberlik elde ederken, 4 kez de mağlubiyet aldı.

Öyle enteresandır ki Lüleburgaz Spor bu 4 mağlubiyetten 3'ünü kendi evinde aldı(Yıldırım Bosna 2–3,Mustafakemalpaşa 0–1, Anadolu Üsküdar 2–3). 1 kez de dış sahada(Orhangazi 1–2) yenilen Lüleburgaz Spor kendi evinde 2 de beraberlik(Beylerbeyi 1–1, Yalova 0–0) alırken, 8 Kasım Stadı'nda henüz 3 puan ile tanışmadı.

Deplasmanda oynadığı maçlarda gerçek futbolunu daha çok sahaya yansıtan, hatta taraftarlarını adeta şaşırtan bir oyun sergileyen Lüleburgaz Spor, aldığı 1 yenilginin haricinde tipik bir deplasman takımı görüntüsü çizerek, elde ettiği başarılı sonuçlarla spor çevrelerini şaşırtsa da, taraftarlarının yüreğine su serpiyor.

Dış sahada oynadığı maçlarda Gölcük spor’u 2–0, Zonguldak ve Bursa Merinos’u aynı skorlarla 2–1 ve 25 Kasım günü de Bilecikspor’u 3–0 yenen Lüleburgaz Spor Futbol Takımı’nın tipik bir deplasman takımı görüntüsü çizmesi ve kendi evinde bir türlü galip gelememesinin nedenleri neler olabilir?

Zamanında 2.Lig'e kadar çıkma başarısı gösteren, hatta o yıllarda Fenerbahçe ve Beşiktaş ile Türkiye Kupası’nda oynadığı maçlarda rakiplerine kök söktüren ve her ikisini de kupanın dışına eden Lüleburgaz Spor için eski günlerine dönmek aslında hiç de zor değil. Lüleburgaz halkı Futbolu seviyor, spora değer veriyor ve Lüleburgaz Spor'u da gerçek anlamda destekliyor.

Öyleyse sorun nerede? Lüleburgaz Spor 8 Kasım Stadı'nın Tılsımını hala niye bozamıyor?

Aslında bence olağan üstü bir sorun yok ortada. Ancak; yaptığım araştırmalarda bir kaç neden çıkıyor karşımıza...

1.si; Lüleburgaz Spor kendi evinde oynadığı maçlarda daha çok gurubun güçlü ekipleriyle karşılaştı. Lüleburgaz Spor'un kendi evinde puan alamadığı takımlar şimdi hepsi zirveyi zorlayan takımlar. Zaten Lüleburgaz Spor bu takımlardan puan alsaydı ya da bu takımları mağlup etmiş olsaydı; şimdi zirvede bu takımların üzerinde bir konumda olacaktı. Lüleburgaz Spor'un kendi evinde puan kaybetmesinin nedenlerinden birini oynadığı takımların güçlü oluşlarına bağlayabiliriz ilk tez olarak.

Diğer bir neden ise; geçtiğimiz Pazar günü Lüleburgaz Spor'un deplasmanda Bilecik Spor'u 3–0 mağlup etmesinin ardından Kenthaber Genel Yayın Koordinatörümüz Sayın Erdem Yücel ile tartıştık bu durumu. Erdem Yücel zamanında profesyonel top oynamış, şimdilerde ise Fenerbahçe Kongre Üyesidir aynı zamanda.

Erdem Bey'e Lüleburgaz Spor'un deplasman maçlarında sürekli iyi oynadığını ve galip geldiğini, ancak kendi evinde bir türlü galip gelemediğini söylediğimde; Erdem Bey'in yorumu oldukça mantıklı, bir o kadar da ilginçti...

Erdem Bey; Fanatik taraftarı olan takımların kendi evlerinde istedikleri oyunu sergileyemediklerini, oyuna motive olamadıklarını, ancak deplasmanlarda daha rahat oynadıklarını ve deplasman maçlarında taraftar baskısı altında olmadıkları için daha etkili bir oyun ortaya koyduklarını belirtti. Ayrıca; Trabzonspor örneğini de verdi. Ben de kendisine İstanbul B.B.Spor örneğini verdim.

Trabzon Spor Erdem Bey'in yorumuna uyar, çünkü çok sayıda taraftarı olup, aralarında oldukça fanatikleri de var. Lüleburgaz Spor'u da kendi evinde desteklemeye gelen taraftarlar acaba fanatik tavırlar sergileyip de Lüleburgaz Spor'lu oyuncular üzerinde bir baskı mı yaratıyor? Yoksa İstanbul B.B.Spor takımı gibi Lüleburgaz Spor'un fazla taraftarı yok da, takım yeterince ilgi mi görmüyor? Takım boş tribünlere mi oynuyor?

Aslında tribünler ne kadar dolu olursa ve tribünlerini dolduran seyirciler takımlarını ne kadar iyi destekliyorsa; bir takım o kadar daha başarılı olur. Ancak tribünleri dolduran taraftarlar da gerçek taraftar olacak bu arada. Ne aşırı fanatik olacak, ne de orada sus pus oturup da çekirdek yemeye gelmeyecek.

Bu durumda görülüyor ki; Lüleburgaz Spor taraftarına çok büyük görev düşüyor. Yani Lüleburgaz Spor’u desteklemek adına, 8 Kasım Stadı’nın Tılsımı’nı bozmak adına, Lüleburgaz Spor’un kendi evinde de maç kazanması için taraftara büyük görev düşüyor.

Çünkü Futbolcular kötü değil, aslanlar gibi oynuyorlar ve, şu ana kadar toplanan deplasman puanları takdir edilecek cinsten, tek sorun iç sahadaki tutukluk!

Teknik heyet yabana atılacak bir ekip değil. Tecrübeli Teknik Adam Hasan Al’ın bu güne kadar elde ettiği başarıları aleni bir şekilde ortada.

Yönetime bakıyoruz; Başkan Siyami Aslan ve Ekibi ellerinden gelen her şeyi ortaya koyuyorlar.

Eee… Öyleyse 8 Kasım Stadı’nın Tılsımı nasıl kalkacak?

Taraftar dedik, destek dedik, ilgi-alaka dedik…

Ben bu arada Lüleburgaz Spor Kulübünün Yönetim Kurulu’na bir hatırlatmada, daha doğrusu bir ricada bulunmak istiyorum.

Lüleburgaz Spor’un 8 Kasım Stadı’nda oynadığı maçlarda bilet alamadıkları için dışarıda kalan ve çok istedikleri halde maçı izlemek için stada giremeyen çok sayıda taraftar kardeşlerimizin, ağabeylerimizin olduğunu duyuyor ve görüyoruz. Bunlar bilet bulamadıkları için değil, bilet alacak para bulamadıkları için, ya da bilet alacak kadar yeterli paraları olmadıkları, yani bilet almaya paraları yetmediği için giremiyorlar 8 Kasım Stadı’na.

Ben diyorum ki; bilet fiyatları konusunda bir fiyat belirlemek benim haddime değil. Ancak; şöyle maçın 30.dakikasından sonra ya da en azında maçın ikinci yarısında kapılar bir açılsa da o bilet alamayan kardeşlerimiz, ağabeylerimiz de girseler içeriye ve o çok sevdikleri Lüleburgaz Spor’larını onlarda destekleseler ben inanıyorum ki şu 8 Kasım Stadı’nın Tılsımı kalkacaktır.

2 Aralık’ta oynanacak Darıca Gençlerbirliği maçında, Lüleburgaz Spor kendisine yürekten gönül veren taraftarlarının da desteği ile ele ele vererek kendi evinde 3 puanı alacak ve 8 Kasım Stadı’ndan Tılsım’ı kaldıracaktır.