Memleketimizin Haline Bir Bakın!

Şu Nevruz’u adam gibi kutlamayı nedense bir türlü öğrenemedik.

Her sene hep aynı arbede, her sene hep aynı sahneler.

Demokrasi ve İnsan Hakları'nın bahsedildiği şu ülkenin haline bir bakın.

Şanlı Türk Bayrağımızın altında yaşayan, Atatürk'ün bizlere bıraktığı bu kutsal topraklarda hayat süren, bu ülkenin havasını teneffüs eden vatan hainlerinin şu yaptıklarına bir bakın..!

Nevruz kutlayacağız diyerek ortalığı yakıp-yıkmanın, ülkeyi savaş alanına çevirmenin, emniyet güçlerine taşla sopayla saldırmanın ne alemi, ne anlamı var.

Hiç değilse Nevruz’u insanca, dostça, kardeşçe kutlamak isteyenlere engel olmayın be cehalet timsalleri.

Tüm bunların yanında, bazı bölgelerimizde ortalık savaş alanına dönmüşken, emniyet güçlerimiz terör örgütü yandaşları ile kıyasıya mücadelelerini sürdürürken, memleketimizi yöneten üst düzey siyasetçilerimizin yaptıklarına ne demeli?

Sanki ülkemizde hiçbir şey yokmuş gibi, sağda solda konuşmalar düzenleyerek, birbirlerine laf sokuşturmaktan geri kalmayan bizleri yöneten değerli siyasilerimizin hala koltuk kavgasıyla meşgul olmaları anlaşılır gibi değil doğrusu.

Eğer bir ülkede gerçekleri göremiyorsak, yerde olan bir şeyi gökte aramaya kalkıyorsak, yanı başımızda duran tehlikeyi fark edemeyerek, ya da fark ettiğimiz halde koltuk sevdasına düşüp görmezden gelip ah-kem kesiyorsak eğer gidişatımız pek de iyi değil demektir.

Şu utanmazlığa bir bakın hele;

Nevruz kutlamaları sırasında çıkan taşkınlıklara müdahale etmek isteyen günahsız bir Polis Memurumuzun kolu kırılıyor... Ancak tüm bunlara rağmen DTP'li bir milletvekili olayları yatıştırmak ve gidip Polisten özür dilemek yerine terör örgütü yandaşlarının gösterilerine devam etmesi için Emniyete giderek, izin isteme cüretinde bulunabiliyor.

Yazıklar olsun…

Kendisinden, terör örgütü PKK yandaşlarının gösterilerine devam etmesi için izin istemeye gelen DTP milletvekillerine "Ben terör örgütüne terör örgütü demeyenlerin, çocuk katilerine terör örgütü demeyenlerin elini sıkmam" diyerek, haklı tepkisini gösteren ve eli kanlı bebek katillerini savunanlara elini uzatmayan Kahraman Emniyet Müdürümüz Cuma Ali Aydın'ı candan kutluyor, o tertemiz ellerinden saygıyla öpüyorum.

“Bizim yüzümüz; her zaman temiz ve pâk idi ve daima temiz ve pâk kalacaktır. Yüzü çirkin, vicdanı çirkinliklerle dolu olanlar; bizim vatansevercesine vicdanlıca ve namusluca hareketlerimizi küçük ve çirkin ihtirasları yüzünden, çirkin göstermeye kalkışanlardır....” 1927-K.ATATÜRK.