Tebrikler Ulusoy, Terim ve Futbol

Ülkemiz sınırları içerisinde yaşanan olumlu-olumsuz tüm gelişmeler, A Milli Futbol Takımımızın son iki maçında aldığı galibiyetlerle Avrupa 2008 Finallerine gitmeye hak kazanması ile çok çabuk unutuldu.

Daha düne kadar siyasi çalkantıların eksik olmadığı... Kuzey Irak'a girilsin mi-girilmesin mi? PKK Terör örgütü müdür-değil midir? DTP kapatılsın mı- kapatılmasın mı? sorularının gündemden hiç düşmediği... Şehit Cenazelerinin yürekleri parçaladığı günler bir anda yerini Futbol ateşine bıraktı.

Burada A Milli Futbol Takımımızın elde ettiği başarıya gölge düşürmek niyetinde değilim kesinlikle. Ancak; A Millilerimizin Norveç Milli Takımı'nı deplasmanda Emre Belözoğlu ve Nihat Kahveci'nin kaydettiği gollerle 2–1, Bosna-Hersek'i de İstanbul Ali Sami Yen Stadyumu'nda Nihat Kahveci'nin hayati önem taşıyan golüyle 1–0 yenerek zor da olsa Avrupa Finallerine katılma hakkını elde etmesi, ülke gündemindeki tüm olup biteni unutturup bambaşka bir hava yaratmaya fazlasıyla yetti.

Yazılı ve görsel basının manşetlerinde ise Milli Takımın Avrupa 2008 Finallerine katılmasından çok, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un gözyaşları ve Fatih Terim'in maç sonrası hali vardı.

Haluk Ulusoy'u ve Fatih Terim'i buradan ben de tebrik etmek istiyorum... Ama A Milli Futbol Takımımızın Avrupa 2008 Finallerine gitme başarısı göstermesinde pay sahibi oldukları için değil, maç sonrası döktükleri gözyaşları ile tüm Türkiye'nin gündemine oturarak bizlere her şeyi bir anda unutturdukları için tebrik etmek istiyorum.

Milli Takımımızın Gurupta birinci olan Yunanistan'ın ardından Norveç, Moldova, Macaristan, Bosna-Hersek ve Malta gibi kolay takımların arasından çıkıp ikinci olması, Haluk Ulusoy ve Fatih Terim'e derin bir nefes aldırmakla kalmadı, Türkiye'nin de tamamen havasını değiştirdi kısaca.

Şöyle bir düşünüyorum da; demek ki biz İngiltere’nin bulunduğu E Gurubu’nda bu başarıyı elde etseymişiz, öyle zannediyorum ki yedi gün yedi gece ağlar, yedi gün yedi gece eğlenirdik herhalde.

Şunu da tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki; şu an kimsenin sevinecek hali yok, her geçen gün yaşanan siyasi, politik ve dolayısıyla ekonomik ülke sorunları yüzünden, her geçen gün yaşanan terör olayları yüzünden, her geçen gün duyulan şehit cenazeleri yüzünden milletin sevinmeye, dayanmaya hiç mecali kalmadı.

Ben yine de Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Haluk Ulusoy’u, Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim’i şimdilik zor da olsa koltuklarını sağlama aldıkları için ve her şeyden önce ülkemizin atmosferini futbol sayesinde değiştirdikleri için tebrik ediyor, maç sonrası dökülen gözyaşlarının bizleri hiç de o kadar duygulandırmadığını belirtmek istiyorum.

Allah hiç kimseye gözyaşı döktürmesin ama Haluk Ulusoy’un gözyaşları bana soracak olursanız, şehit ailelerinin döktüğü gözyaşlarının yanında maalesef bir hiç. Gönül ister ki hiç şehit verilmesin, analar hiç ağlamasın.

Futbol’un yeri başka olsun, spor’un yeri başka olsun… Türk Milleti olarak hep gülelim, hep sevinelim…

Ama her şeyin yeri ve zamanını da bilelim.

Maç akşamı da Ali Sami Yen Stadyumu’nda gördük ki; stadı dolduran taraftarlar bile o akşam gönüllerince tezahürat yapamadılar, sürekli ses cihazları ile yapılan ikazlarla, desteklerle taraftar coşturulmaya çalışıldı.

Yani bu guruptan zorla ikinci olarak Avrupa 2008 Finalleri’ne katılmak pek de o kadar büyütülecek bir başarı olmadığı gibi, bu kadar gözyaşı dökmeye, ülke gündemini bu kadar meşgul etmeye hiç gerek de yoktu.

Bu arada 13 Ekim 2007’deki Moldova ve 17 Ekim 2007’deki Yunanistan milli maçları öncesinde Milli Takım hocası Fatih Terim bu iki maçında kazanılması durumunda 2 Milyon Dolar tutarındaki galibiyet primlerini Şehit Ailelerine bağışlayacaklarını söylemiş, ancak evdeki hesap çarşıya uymamıştı. Milli Takımımız Moldova ile 1–1 berabere kalırken, Yunanistan’a da kendi evimizde 1–0 yenilmekten kurtulamamıştık.

İnşallah Moldova ve Yunanistan maçları öncesinde gerçekleştirilemeyen olay, Norveç ve Bosna-Hersek maçları sonrasında gerçekleştirilir ve kazanılan bu son iki maçın primleri Şehit Ailelerimize verilerek, söz konusu durum da telafi edilmiş olur.

Türk Milli Futbol Takımımıza Avrupa 2008 Finalleri’nde başarılar diliyor ve her şeyin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.