Unilever'in faaliyet gösterdiği 150 ülke içinde en büyük üçüncü deterjan fabrikası olan Gebze Fabrikası'nda düzenlenen basın toplantısında, OMO'nun yeni konsantre formülü tanıtıldı.

Unilever'in 'sürdürülebilirlik' konusunu gündeminin ilk maddesine taşıdığını vurgulayan Unilever Türkiye Ev Bakım Kategorisi Pazarlama Direktörü Kasia Özgen, "Sürdürülebilirlik gündemimizin temel parametreleri, daha az su kullanımı, daha az atık oluşumu, daha az sera gazı salımı ve sürdürülebilir kaynakların kullanımının artırılması. Yumoş ile başlattığımız konsantre ürün akımını OMO ile devam ettiriyoruz. 2008 Ekim'den bu yana konsantre üretime geçen OMO, bu konuda tüketicileri bilinçlendirmek adına da önemli bir misyon üstleniyor. Bu teknoloji ile su, enerji tüketiminde büyük azalma görüldü. Ev bakım pazarında yüzde 32'lik bir paya sahibiz. Marka bazında ise OMO yüzde 26'lık bir paya sahip. Ve diğer ürünlerimizde kendi alanlarında en büyük pazar sahip" diye konuştu.

Tüketici taleplerini iyi analiz eden ve inovasyonun gücüne inanan bir marka olarak kendilerini sürekli geliştirdiklerini belirten Unilever Türkiye Deterjan Kategorisi Ürün Müdürü Çiğdem Yıldız, "OMO'da çok önemli bir değişim yaşandı. Öncelikle formülümüzü yeniledik; daha etkili, yüzde 33 oranında daha az deterjan kullanımıyla aynı miktarda çamaşır yıkama olanağı sunan yeni konsantre OMO'yu geliştirdik. Buna paralel olarak ambalajlarımızın ağırlıkları da üçte bir oranında azaldı. OMO'lar küçüldü ama etkileri büyüdü. Artık sadece bir ölçek OMO kullanarak ön yıkama yapmadan mükemmel temizlik elde etmek mümkün" şeklinde konuştu.

OMO olarak, tüketicilerin çevreye etkisini en aza indirmek için 'Daha Temiz Dünya Planı'nı uygulamaya koyduklarını kaydeden Yıldız, "Bu konuda tüketicilerimizle el ele vermezsek arzu ettiğimiz başarıya ulaşamayacağımıza inanıyoruz. Yapılan araştırmalar Türk tüketicilerin yüzde 88'inin çevre konusunda hassas olduğunu gösteriyor. Fakat yine de Türkiye, yıkama başına sera gazı yayılımında dünya şampiyonu. Türklerin renklileri ortalama 40 derecede, beyazları 60 derecede yıkadıklarını, yüzde 44'ünün ön yıkama yaptığını, ortalama çamaşır makineleri 6 kilogram çamaşır alırken makinede 3,4 kilogram çamaşır yıkadıklarını gösterdi. Bu alışkanlıklar temelden değiştirilmediği takdirde ürün gelişimleri tek başına yeterli olmaz. Ön yıkama yapanlar bu alışkanlıklarından vazgeçerlerse yılda 2 aylık su faturası ve 1 buçuk aylık elektrik faturası kadar tasarruf edilebilirler" şeklinde konuştu.

Yeni konsantre OMO formülü hakkında bilgi veren Unilever Türkiye Deterjan Kategorisi Ar-Ge Müdürü Ayşegül Yanık Kızıltepe de, "6 merkezde AR-GE çalışması yapılıyor. Unilever'de yıllık Ar-Ge için 500 milyon euro harcanmakta. Türkiye'de ise bu rakam 8 milyon TL'dir. Toplam 6 bin kişiden oluşan Ar-Ge personelinin 2 bin 52'si İstanbul'da çalışmakta. 20 binden fazla kayıtlı patentimiz var. Yeni konsantre ürünümüzle normal OMO'yu daha küçük boyutlara taşıdık. 9 kiloluk paketin yaptığı 40 yıkamayı, artık 6 kilogramlık paket yapıyor. Yeni Konsantre OMO'nun bir yıllık kullanımıyla tasarruf edilen karbon miktarındaki azalma; 40 futbol sahası genişliğindeki ormanın ürettiği karbon salınımına, 214 bin 922 adet iğne yapraklı ağacın ürettiği karbon salınımına, dünyanın çevresini otomobille bin 264 kez dolaşırken salınan karbona, veya A enerji sınıfı bir bulaşık veya çamaşır makinesinin bin 60 yıl çalışmasına eşdeğerdir. Dünyada her yarım saatte bir 7 milyondan fazla yıkama yapılmaktadır" dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 17 Şubat 2009 Salı 18:11:31