Yıl 2012... AKP İktidarının 10. yıldönümü... Askerden “arındırılmış” Geçit resminde, Mehteran takımı geçiyor... Ve Cumhuriyetin Başı Abdullah Gül konuşuyor, konuşmasını şöyle tamamlıyor: “Ne Mutlu Farklıyım diyene” ... Ve hep bir ağızdan 10. Yıl marşı: “Çıktık açık alınla on yılda her açılımdan... Başta bütün Avrupa ve Amerika’nın saydığı Erdoğan... ”
19 Mayıs bayramı yok; yerine 3 Kasın 2002, AKP’nin iktidara geliş yıldönümü kutlanıyor; spor şenliklerinde diz kapaklarının altına kadar uzun siyah donlarla gençler, jimnastik hareketleri yapıyorlar!..
Anayasanın ilk üç maddesinin değiştirilmesinden sonra, devletin adının, “2. Türkiyeliler Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesi düşünülüyor! “Anayasal vatandaşlara” artık “Türk” denmiyecek, “Türkiyeli” denecek! “Türkler” alt kimliklerden biri! “İkinci Cumhuriyet” te, AKP-DTP ve Cemaatler arasında, iktidar kavgası başlamış! “Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak” sözü de değişiyor. “Halklar - Eyaletler ve Tek Bayrak”. Ancak, o “Tek Bayrak” artık Avrupa Birliği Bayrağı... Türk Bayrağı, turistik otel kapılarındaki ülke bayraklarından biri... “İstiklal Marşı” kaldırılmış. Yerine, Bethovenin 9. Senfonisi çalınıyor.. Fakat, Türkiye için, bir özel marş için yarışma açılmış; “Irkıma” sözcüğünü kullanmamak şartıyla!.
Öyle görünüyor ki yeni “Cumhuriyetin” Başkanlığına, Recep Tayyip Erdoğan seçilecek.. Arınç da aday ama pek şansı yok!
YENİ TÜRKİYE HARİTASI
Türkiye, yeni haritasında eyaletlere bölünmüş, doğusu, Büyük Kürdistan ve Büyük Ermenistan arasında paylaşılmış. Türkler batıda bir köşeye, Sevr ve Ralph Peters haritalarına göre sıkıştırılmış! AB’den İstanbul’un “Uluslararası Metropol” olması, Boğazların Uluslararası kontrole tabi tutulması, AB gündeminde! Fakat Yunanlılar, eski adıyla, “Constantinople” a talipler. AB de lobi yapıyorlar!
ORDU
Türk Ordusunun, kaleleri zapt edilmiş, ağır silahları elinden alınmış, ama hafif silahlarıyla, askerler, bazı makam kapılarında nöbet tutuyorlar, merasim kıtaları olarak, görev yapıyorlar... Büyük kısmı, AB’nin çıkarları için kullanılacağı lejyonerler olarak kışlalarında bekliyorlar. Hava ve Deniz kuvvetleri de, sadece NATO emrinde!. “Türk Yıldızları” masraf oluyor diye, ilga edilmiş!
MUSTAFA KEMAL
Mustafa Kemal’in resimleri, depolara hatıra olarak kaldırılmış... Heykelleri, büstleri, “başka hiçbir ülkede böyle olmaz” diye yıkılmış. “Atatürk” adı, caddelerden, hava alanlarından vb kaldırılmış! Okul kitaplarında, artık Atatürk yok!
Anıtkabir arkeoloji müzesine çevrilmiş yıkılması düşünülüyor. Yerine büyük bir cami yapılması projeleri var!
Bazı aydınlar, “Mustafa Kemal Türk Büyüklerindendir” demek lütfunda bulunurken, ötekiler, “Deccalın” mezarını kazıp, toprak olmuş kemiklerini bile ortadan kaldırmayı tasarlıyorlardı. Ama Atatürk’ün lahuti, mozolesi, kırılmış, en altındaki mezarı boş! Bazı vatansever Atatürkçü gençler mezardakileri, gizlice kaçırmışlar ve yurdun bir köşesine, gömmüşler, saklamışlar!
George Orwell adlı İngiliz yazarının 1949’da tahmin ettiği 1984 çoktan geçti. Ve tahmin ettiklerinin çoğu tahakkuk edeli çok oldu... Bu yazdıklarım, belki, dramatik bir “gelecek-kâbus” senaryosu. Ancak bütün olamaz dediklerimiz oldukça, en azından kısmen de olsa, gerçekleşmesi, hiç de imkânsız değil!, ama hayallerim, umutlarım da var! ...
“AB istihbaratı”, Bandırma Vapurunun Samsun’a yanaştığını haber almış... İçindekilerin tevkif edilmelerini emretmiş ama yapamamışlar. Vapurdan çıkan “kara kalpaklılar”, Anadolu’nun içlerine doğru “Güneş Ufuktan şimdi doğar” diye, yürümeye başlamışlar.. Ben de Amcam Muzaffer gibi orada, onlarlayım.. Ve o sırada göklerden gelen; gür bir ses: “Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti, Cehennemler kudursa, ölmez nigahbanıyız!” Ve Koca Tepe’de şayak kalpaklı Mustafa Kemal’in hayali canlanıyor kafamda! Hayal değil mi? İnsanlar, milletler, hayal ettikleri müddetçe, yaşarlar!***
yanılız birileri ülkeyi var etmek için yola çıkmış birileride satıp yok etmek için o yüzden onların iktidarı ülkenin tükendiği güne kadardır
KAFATASÇILIK YAPA YAPA MİLLETİ GETİRDİĞİNİZ HALE BAK. BU VEBALİN ALTINDAN NASIL KALKACAKSINIZ.
"Bursa'da oynanan Bursaspor - Diyarbakırspor maçında ortaya çıkan ve uzun süre Türkiye gündemini meşgul eden olaylar ile ilgili Amerika'nın Sesi Radyosu'na Kürtçe konuşan Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer, ilginç açıklamalarda bulundu.
20 milyon Kürdün Diyarbakırspor'u desteklemesi gerektiğini söyleyen Çetin, "Biz Devletten yardım isteyemiyoruz. İstediğimiz zaman bize Devlet takımı diyorlar. Biz Devlet takımı değiliz, Diyarbakır'ın ve Kürt Milleti'nin takımıyız" dedi."
Türklerin, Anadolu'da ve Avrupa yeşil sahalarında egemen olduğu çağlarda, o zamanın mevcut askerî ve devlet yapısına karşı çıkan -bu günün gericilerinin ve pekaka nın temsilcisi olan- kabakçı mustafa adlı kişi ile müritlerinin 1807 yılında ordu düzenine karşı başlattıkları isyanın kökleri -100 yıl sonra- 1927 yıllarında nasıl kazınmışsa, çok değil, -12 seneyi beklemeden de- bu kabakçı mustafa zihniyetinde olanların kökleri kısa zamanda kazınacak, 80 milyon Türk ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti ilelebet varlığını sürdürmeye devam edecektir. Türkiye Cumhuriyetine ve Türk Milletine karşı olan Anadolu bozguncusu hainlerin ellerinde taşıdıkları BARUT fıçıları kendi ellerinde patlayıp, helâk olacaklardır.