Sonun başlangıcı...

Hangi ülke; 1) anarşinin hiç mi-hiç olmadığı bir ortamda huzur içindedir ?, 2) etnik grupların - yaşadıkları topraklarda - birlik ve beraberliği içindedir ?, 3) kendilerini Batı emperyalistlerinden kurtarıp hür ve bağımsız bir devleti oluşturanlara karşı tepki gösterenlerdir ?, 4) gene "bağımsızlık mücadelesinin zafer kutlamalarına" katılanlara biber gazı sıkandır ?, 5) çift başlı idarecilerinin dahi birbirleriyle çelişkiye düştüğü bir ortamdır ?, 6) gene bu idarecilerinin kendi çıkarları için "çift başlı yılanlar" yaratarak halkları birbirine düşürmeyi amaç edinmesidir ?, 7) bugünkü ortamda dahi içinde barındırdığı bazı gafillerin Cumhuriyete karşıt görüşlerini beyan etmesini sağlayandır ? 8) ülkesini barut fıçısına çevirip masum kadın ve çocukları hedef alandır ? BU ÜLKE HANGİ ÜLKEDİR !    

*veya değişik rumuzlar  

 insallah ülkedeki  gelişme terörün pklılar ve pkknın yok oluşuyla yerini bulur bulacakta   NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE BÖLÜCÜLER DIŞARI

Bizim büyüklerimizin, yakın tarihi yaşamış olanların, bundan da daha önceki zamanlarının olaylarına şahit olanların birtek eksikliği vardır ki, Batılı şahsiyetler gibi "anılarını yazmamış olmaları veya yazmış olsalar da bunları bu günümüze intikal ettirememiş olmalırıdır !" Muhteremim Sayın Altemur Kılıç'ın, bir görüşmemiz sırasında bana ifade ettikleri şu sözleri daima hafızamdadır; "Eğer, anılarını yazanların kayıtları torunları tarafından çatı katlarından temizlenip yakılmasa idi, tarihimizin aydınlanması için bugünlerde böylesine güçlüklerle karşılaşmazdık !"   

Sayın Altemur Kılıç
Her insana nasip olmayacak kadar çok uzun süreler, Türk basınına, kültür ve sanatına hizmet etmiş, Atatürkçü bir yurtsever olarak, görevini yapmış insanların huzur ve iç rahatlığı içinde ayrılmanız gerektiğine inanıyorum. Ayrılmanız sağlığınız açısından iyi olacaktır elbette. Ama bence siz henüz görevinizi tamamlamadınız. Bence sizin en önemli göreviniz Atatürk ile geçen yıllar olup, birinci dereceden tanık olduğunuz bu dönemi en küçük ayrıntılarına dek yazmaktır diye düşünüyorum. Şimdiye kadar yazmış ve yazılarınızda bunları dile getirmiş olmanız bence yeterli değil. Unutulan, atlanan veya size önemsiz gibi gelen pek çok olay aslında çok önemli olabilir. Bir de bu güne dek belli görüş ve düşüncelerin etkisiyle ve kendi yorumunuzu katarak verdiğiniz herhangi bir olay, tarafsız tarihçiler tarafından farklı da yorumlanabilir. Bu yüzden olayları kendi düşüncelerinizi katmadan olduğu gibi anlatan anılarınızı yazmanızın çok faydalı olacağını düşünüyorum. Tabii ki altına kendi yorumunuzu da koyabilirsiniz, ama bir de olayın tam aslı da olmalı. Bunu yapacak hemen hemen başka bir kimse kalmadı. Bu yüzden gazete sütunlarında siyasi tartışma yazılarıyla zaman harcamanızı doğrusu hiç içime sindiremiyordum. Çünkü Türkiye’de bu işi yapacak yüzlerce insan var. Ama sizin anılarınızı ve onların yaşandığı zamanı birinci elden yazacak kimse yok. Umarım bundan sonraki yaşamınızı anılarınıza ayırır ve bugüne dek yaptığınız hizmetlere, çok daha büyük bir hizmet eklersiniz. Yaşantınızın bundan sonraki bölümünde sağlık ve mutluluklar dilerken, kararınızın hayırlı olmasını dilerim. Selam, sevgi ve saygılarımla.
 

Değerli Üstadım

Kararınız hayırlı olsun. Dinlenin keyfinize bakın. Hiç bir şey sağlığınız kadar önemli değil. Hatıralarınız yazın gelecek kuşaklara rehber olsun. Ülkedeki gelişmeler kendi mecrasını bulur. Saygılar.
K. Mükremin BARUT

Hocam sana sadece Allahtan sihhat ve afiyet dilerim.Kararina saygi duyuyorum,yaliniz buyurdugun gibi,havlu atma ve pes etme.Deyerli birikimlerini bir araya toplayip kitap yaparsan eminim,ki o güzel yazilarindan,da faydalanacagiz.Sana nice mutlu huzurlu ve sihhat dolu yillar dilerim saygilarimla.

İki gün önceki yorumumda vurguladığım "BU ÜLKE HANGİ ÜLKEDİR"  sorusuna şu ana kadar hiçbir yanıt alamadım. Bu konuda yorumcuları aydınlatmak için şu "e-çözümlemeyi"  sunuyorum: 'bu ülke bizim ülkedir'  diyenler MKA veya CHRY tuşlarına; 'bu ülke bizim ülke değildir'  diyenler ABD, ... , veya ...., ... tuşlarına bassınlar !

 Sevgili Altemur Amca her zaman ki gibi yazdığın bir köşe yazısından tüm tarihin konsatre haline ulaşıyoruz okuyanlar ve yazanlar.Biz Kuvva-İ Milliyeciler sizin gibi her yazısında ya çok kızan yada çok üzülen yani gerçeklerle direkt muhattap olan gençler düşünce ve fikirlerinizi ilel ebet yaşatacağız.

Değerli Büyüğüm,

Yazılarınıza büyük sabırsızlıkla bekledim,okudum,yararlandım  ve bazan  size kırıldım.Bunu da derhal söyledim.Biz Atatürk'ün aydınlığında büyümüş,Onun verdiği özgürlükle güçlenmiş kocaman bir ülkeyiz.Bizi karanlığa boğmaları İran,Afganistan kadar kolay olmayacaktır.Ölürüz de Atamızın açtığı yoldan geri dönmeyiz.Kimse bizi açlıkla,hapisle,işkenceyle,zulümle korkutamaz.Gözünüz arkada kalmasın.Bize Atatürk ile geçirdiğiniz anılarınızı anlatın ara sıra.Atatürk'ü canlı gözle görenlerin gözünden anlatın.Ben Atamızın zamansız,genç ölümünden çevresindeki bazı insanların sorumlu olup olamayacaklarını çok merak ediyorum.Ellerinizden öperim.