30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

"Bir Mayıs" Otopsisi-1


1 Mayıs 2008 de böyle geçti. Yaralılar vardı* tutuklanalar oldu, gaz-biber bombalarından rahatsızlananlar oldu, ama tesseli hamdolsun ölen olmadı! Provokasyonlar da vardı- Molotof kokteylleriyle, hazırlıklar yapılmış, gerçek işçiler arasına yan sokaklardan sızılmıştı. PKK –DHKP’ nin, daha, ileri gitmemelerinde de, bir hesap var: o kadar çok provokatör, “günah keçisi “ ve kafa karışıklığı var ki, zaten maksatları, bir bakıma, hâsıl oldu; şimdi ortam, büyük provokasyonlara, daha açık! Buna engel olmak için, noktada, önceki günkü olayların bir analizini –otopsisini- yapmak gerekiyor! Sıcağı sıcağına, duygusallıktan kurtularak ve ne kadar objektif olabilirse! Ateşe körükle gidenler çok!

GÜNAH KEÇİLERİ

Önce sorumlular aranacak! İstanbul Valisi Güler, Emniyet Müdürü Cerrah ve polisler hemen baş sorumlu ilan edildiler bile. Bunun böyle olacağı da belliydi!

Muammer Güler’in devamlı uyarılarına rağmen, Taksim’e yürümekte ısrar eden Sendika Liderleri, gergin ortanda, kendi bakımlarından, belki haklıydılar. Ve olay duygusallığa- demagojiye açık! Ama unutulmamalı ki, Vali ve Emniyet Müdürü devlet memurları olarak kuralları kanunları mevcut hükümetin talimatlarını uygulamaya mecburdular!.. Devamlı uyardılar ve sıkı tedbirler aldılar. Bu tedbirler de alınmasaydı, Sendika liderleri de, sonra basiretli davranmayıp, ısrarlı olsalardı, daha neler olabilirdi? Bunu da düşünmek gerek! O zaman da gene Güler ve Cerrah sorumlu tutulacaklardı. Mülki amirlerin emirleri ve kuralları yorumlamaya, “idare-ı maslahat” etmeye hakları yoktur!

Rahat koltuklardan, “istifa etselerdi” demek kolay; gerçekte o kadar kolay olmuyor!

Devlet otoritesini muhafaza etmemek, bundan taviz vermek, bundan sonra için ülke çıkarları bakımdan ve İlerdeki iktidarlar için de, “anarşinin” kapısını Açar! Ancak burada da bir açmaz var;

ORANTI

“Orantısız”, nahoş olaylar da yaşandı. Polislik güç bir meslek…”Kalabalık Kontrolü” de, her ülkede güç bir iş!.. Polisler “robocop” giysili, donanımlı olsalar da "robot" değildirler. Şefleri her birinin başında duramazlar! Ve unutmamalı ki onlar da “emekçidirler”. Mars’tan inmediklerine göre, karşılarında, kardeşleri, akrabaları yakınları da olabilir!

İKTİDAR

Bugün –vur abalıya – Vali ve Emniyet Müdürü günah keçileri yapılarak, istifalarını istemek haksızlık! Asıl sorumlular, istifa etmeleri gerekenler, hiç kuşkusuz, daha başında, felaket geliyorum derken, l Mayısı Bayram ilan etmeyen, Sendika liderleriyle, Taksim konusunda, çözüm formülü aramamakta direnen AKP Hükümeti, Başbakan, İçişleri Bakanıdır! Başbakan “Bayram olursa katrilyonluk zarar olur “dedi. Şimdi ne oldu?

DEVLET OTORİTESİ

Ben galiba gerilerde kalmışım. Üzerinde “TC Hükümeti” yazan, kurşun kalemimi, okula götürdüğümde ”Bu devlet malıdır” diye, beni fırçalayan Babamın “devlet otoritesi “anlayışıyla, büyüdüm… Bu otoriteye meydan okumanın sonunun, anarşi olacağına inanırım!

AÇMAZ

Ancak burada bir açmazım var: Ya O "otoriteyi" oy çoğunluğuyla, ellerine geçiren bir iktidar, Meclisteki "oy istibdadıyla" ,"erk" hakkını güçlerini, suıstımal ederse, mesela, “şeriatı” getirecek kanunları vb. pervasızca çıkarlarsa. “ sivil direnme hakkı” doğmaz mı? Mustafa Kanal 19332’de “Bursa Nutkunda “ne demişti? Ancak burada direnmenin nerde nasıl başlayacağı hususunda, ölçü ne olacak –buna kim karar verecek? Herhalde esamilerin “ “maşeri vicdan” dedikleri!

AKP iktidarının bu vesileyle yıkılmasını isterim… Ama Pirus Zaferi ile değil! Bu l Mayıs’ta AKP İktidarının tabutuna bir "beton çivisi" çakıldı… Sonunun başlangıcı görüldü. ”Yollar yürümekle aşınmaz”, ama İktidar çok aşındı!

Otopsinin ikinci bölümünde araştırılması gereken: Başbakan, İktidar , %47'sinin önemli bir kesimini oluşturan Emekçileri karşısına almak yanlışlığını neden yaptı? “El Şafak” ve diğer yalakalar şimdi bunu soruyorlar. “Kapatılma sendromundan, ”yalnızlık” duygusundan” veya “duvara toslamak” yüzünden mi? “ ”Otopsi” daha hasta ölmeden , – devam edecek! ***

Yayın Tarihi : 2 Mayıs 2008 Cuma 13:57:47
Güncelleme :2 Mayıs 2008 Cuma 14:01:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?