"Dülger"lik ve politikacılık

Siyaset alanında, insanların olayları ve düşüncelerini, konjonktüre, esen havaya ve menfaatlerine göre, “nalıncı keseri gibi, yontanlar” yani siyaset “dülgerliği” yapanlar vardır…. Bir de, cesur, her şeye rağmen, fikirlerini söyleyenler ve gerekenleri yapanlar vardır! Bu ikinciler, son zamanlarda, hayli azaldı… AKP Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, maalesef bunlardan biri olduğunu kanıtladı; oysa önceki yazımda onu, “Türkiye’nin ve eşi türbanlı bir Cumhurbaşkanına hazır olmadığı” şeklindeki isabetli demecinden ve medeni cesaretinden dolayı övmüş, yakından tanıdığım dürüst siyasetçi merhem Bahadır Dülger’in oğluna AKP milletvekilliğin’e yakışmadığını – o parti ile arasında “kan ve doku uyuşmazlığı” olduğunu yazmıştım. Meğer acele etmişim. Mehmet Dülger, hemen ertesi gün, “reel Politıka ile demokrasi arasındaki "açık makas'tan”söz etti, yani gerçeklerle demokrasinin çeliştiğini söyleyerek, bır politikacı “dülgerliği” yaptı.

Çünkü Mehmet Bey herhalde parti içindeki pabucunu pahalı buldu ve Partideki geleceğini tehlikede görmüş olacak ki, çark etti.. Bence çok garip ve tutarsız bir açıklama ile AKP Milletvekillerinden, Başbakan’dan özür diledi… Açıklaması pek tevil götürmüyor ve özür dilemiş olmasına rağmen, partideki suyu kaynamaya başlamıştır. Üstelik Mehmet Dülger’in “partiler içinde arıza çıkaran “bır kişi olduğu yolundaki iddiaları da, bir bakıma tersinden teyit etmiştir… Onu aday göstermeyen Demirel de haklı çıktı! .
İmdi Mehmet Dülger’in Çankaya Cumhurbaşkanlığı türbanlı eş konusundaki gerçek düşünce inançları ne? Türbanlı bir Cumhurbaşkanına- karşı mı değil mi? Fakat, anlaşılan, Recep Tayyip Erdoğan’ın, eşinin türbanlı olmasına ve artık ayyuka çıkan TC'nin kuruluş felsefe ve temellerine ters düşen beyan ve düşüncelerine rağmen, Çankaya’ya çıkmasında bir mahzur ve bunalım tehlikesi görmüyor! Doğrusu, 48 saat zarfında, babasına yakışmayan çifte bir perende!

Doğru; reel politıka ve gerdellerle demokrasi arasında kapanmak güç bir makas var.… Ama dürüst, politıka “dülgeri” olmayan, nalıncı keseri kullanmayan siyaset adamı o dur kı, konjonktüre ve partideki çıkarlarına göre değil gerçek inançlarına ve milletinin gerçek çıkarlarına göre hareket eder.sözünün eri olur!:

Mehmet Dülger’in babası Bahadır Dülger, sözünün eri bır insandı ve herhalde olgunun bu çifte perendesini tasvip etmezdi!