3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

"Düvel-i Muazzama Ne Der!"


Osmanlı Devletinin son –inkıraz döneminde, hükümet ve devlet adamlarında, o zamanın bazı yazarlarında ve de kamuoyunda, bir “Düvel-i Muazzama Ne der?” kompleksi- sendromu vardı!“ Her olayda ve kararda, bu soru sorulur ,- Ya ayrı, ayrı; , Fransa’nın. İngiltere’nin, Almanya’nın, Rusya’nın - veya tüm “Büyük Devletlerin, Düyun-u Umumiye’nin , ‘ne diyecekleri’ düşünülür ve buna göre hareket edilirdi!

TC kurulduktan sonra ve Lozan’la, Emperyalizmin dayattığı bu kompleksten, kurtulmuştuk; Mustafa Kemal, İsmet Paşa ve selefleri, bu komplekse duçar olmadılar. Dünya hep “Türklerin ne dediğine, ne yaptığına, yapacağına” baktı. Şimdi, ne oldu da, her konuda en hayati davalarımızda gene, “AB ne der ABD ne yapar” kompleksine girdik?

Güneydoğu, Kıbrıs, Ermeni sorunlarında –başta gelen endişe, bu soru bir kanun mu çıkacak; “AB ne der?”. Ordu bir harekât mı yapacak? “ABD –AB ne der?” Bu, Emeperyalizmin yeni adı olan “Küreselleşmenin ” kaçınılmaz gereği ise, biz hani “Emperyalizmi” defetmiştik!

BUGÜN

Son örnek –Bağımsız Türk “Cumhuriyet” Başsavcısının AKP’yi kapatma davasını açar açmaz, sadece sözde aydınların ve yalaka yazarların değil, bazı saygın Genel Yayın müdürlerinin ve yazarların ileri sürdükleri başlıca endişe: “AB ne der – ABD sözcüleri ne derler?” Bazı “malûm” yazarlar da, utanmadan, TV’lerde, yabancı gazetelerde yazılanları “referans” alıyorlar… Sanki Türkiye’nin sorunlarını davalarını, onlar daha iyi bilirlermiş gibi ‘…FT, TIMES Economist öyle diyorlar ya yapılanlar yanlış! Dünya Kamuoyunu kollamak ikna etmeye çalışmak doğru da, bizim suçluluk komplesine girmezdir asıl ayıp olan. Sonunda, Türkiye’yi, ne AB ne ABD ne de FT kurtarmayacak…

Cumhuriyet kurulurken, Avrupa’nın,” Düveli Muazzamının”, kurtarmadığı gibi! Bunu kendi başımıza, onlara rağmen Mustafa Kemal ve arkadaşları başardılar… Fakat bu sözde aydınlar ne diyorlar: ”Atatürkçülük işlevini bitirmiştir-artık Küreselleşme (post modern Emperyalizm) Devridir“

İki gün önce bir TV programında ,“AKP’nin kırılma noktasının ne olduğu” sorulduğunda, büyük bir gazetenin, hem de bilgili, saygın Genel Yayın Müdürü gözünü kırpmadan: “AKP iktidarının AB sürecin, yavaşlatmasıdır” dedi… Bu orada, hemen kabul gördü. Aslında AKP İktidarının yaptığı tek hayırlı iş, “AB sürecini” hükümet programlarının en başında bulundurmasına rağmen, elinde olmayan sebeplerden dolayı bu süreci yavaşlatması, mesela 30l i maddeyi kaldırmamış olmasıdır!

Bizi AB sultasından tamamıyla kurtaracak olanlara şeref madalyası vermek gerekecek! Hangi milli davamızda AB, bize destek mi oldu, yoksa köstek mi? Güya hayrımıza yaptığı tek iş içimizdeki, gaflet –ihanet ve dalalet sahiplerini, burslarla, fonlarla beslemek, ülkenin parçalanmasına zemin teşkil edecek “eyalet sistemini” pompalamak ve azınlık araştırmaları yaptırmak!

Kıbrıs konusunda AB nin Karen Fogg’un, Annan Planı konusunda oynadıkları rolü ve AKP Hükümetinin bu role göre fiyaskosunu unutuyoruz… Doğru –yanlış; bu fiyasko “darbe” sebebi olarak gösterildi! Şu, AB Sürecinin, kriterlerinin, bazılarının çıkarları ve getirim sağlamalarından başka kime hayrı var! AB ‘nin Türkiye’nin n hayrına olduğunu söyleyen varsa beri gelsin!

Özet: Avrupalılar "Hasta Adamı", yavaş yavaş öldürürlerken, Osmanlının son Sadrazamları, Hariciye, Maliye Nazırları, vb. “Düvel-i muazzama ne der” endişesindeydiler! …Şimdi, Laik, Üniter Atatürk Cumhuriyeti, uyum uyum, elimizden kayıp gidiyor,– bizimkilerin başlıca endişesi” “AB ne der, ABD ne yapar?

Ne hazin tecelli!..

Yayın Tarihi : 27 Mart 2008 Perşembe 13:44:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 85.100.153.xxx Tarih : 28.03.2008 11:39:14

Sayın Kılıç,yazdıklarınızın altına imzamı gözüm kapalı atarım.Korkutucu tabloyu göz önüne sermişsiniz daha ne olsun?Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.Uzun zamandır iç ve dış iç işlerimizde bağımlıyız.Atatürk zamanında hangi devlet bizim iç sorunlarımız hakkında fikir beyan edebilirdi?Şimdi Belçika'sından tut,Danimarka'sına kadar hepsi akıl veriyor.Yöneticilerimizde binbir temenna ile kabul ediyor.Utanç verici bir hal de durum belirttiğiniz gibi.En son AB Ergenekon konusunda akıl fikir verir haldedir.Bir defa AB bizde gelişen hangi olayı destekliyorsa muhakkak orta ve uzun vadede bizim zararımızadır.İyi düşünmek lazım.