22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

"Ezeli Kürt Sorunu", "Ebedi" Mi?


1957’DE Amerika’da yayınlanan “Türkiye ve Dünya “ kitabımda, sadece üç satırla, “ Yeniden, canlandırılacak, ‘“Kürt Milliyetçiliği sorununun” dikkatle izlenmesi, gerekeceğinden “, diye, söz etmişim… O paragrafta, “Kürt Milliyetçiliğini “ tahrik eden, Sovyetler Birliği! O sırada da , “stratejik müttefikimiz “ Amerika Birleşik Devletleri!

Meğer ne kadar yanılmışım: aslında, bu sorun konjonktürel “sadece, bir ihtimal” değilmiş; 19. Yüzyıldan beri, Türklüğü bölmek için kullanılagelmiş “Büyük Oyun”un parçası! Bu “oyunun” bir yerinde Amerika da var…1896 ABD kayıtlarında “Büyük Kürdistan” haritası var! Sovyetler Birliği Kürtleri destekledi, ama “şimdilik”, ortada yok. İngiltere, ajanları vasıtasıyla 1920 -1930’larda, Kürtleri, aynı maksatlarla, tahrik ettiler. “Sevr dayatmasının”, amacı da bu idi!

EZELİ –EBEDİ TEHLIKE

“KÜRT SORUNU” , Türkiye’yi tehdit eden “ezeli,” bur tehlike: ama “ilelebet” kalacak ve TC'nin,“ilelebet” yaşamasına”, engel olacak mı? 2008 yılına girerken TC ve Türk milleti için, en hayati sorun bu!

Şu sıradaki gelişmelere -, “ konjonktüre” , bazı aydınlara. Yazarlara ve AKP iktidarının, yeni “yaklaşımlarına” bakarsanız – son zamanlara kadar şiddetle karşı çıktıkları “sınır ötesi operasyon” , TCK 221 maddesin genişletilmesiyle “anana-babana dön” harekâtının yolunu açmış, Talabani. Barzani ve ABD sayesinde de, PKK “bitirilmiştir”! “Barışçı çözümün” tam sırasıdır… Operasyon artık fazla genişletilmemeli,” aşırı” güç kullanılamamalıdır! DTP’nin, dağa çıkacağına, Mecliste bulunması demokratik çözümü gerçekleştirecek –ABD-AB aracılığıyla, Talabani ve Barzani, Cumhurbaşkanın itiraf ettiği gibi. Ankara’ya davet edilerek, “diplomatik çözüm” de sağlanacaktır!

Kısacası bu da “operasyona” cambaza bakar gibi bakmak ama “malı” TC ‘Nİ götürmek oyunu!

Bu yaklaşımların – “Kürt –Güneydoğu” sorunun tarihi ve yabancıların tahrikleriyle, bağlantılı, sebepleri bilinmez -ve bilinmek, istenmezse ne kadar yüzeysel ve aymazca olduğu ortada iken ve bugünku gelişmeler: APO’nun, İmralı’dan DTP' lilerin , "Türkiye" Büyük Millet Meclisinde, TC Üniter Devletine meydan okumaları, artan pervasızlıkla, devam ederken , “çözüm “önerilerini adeta “ihanet” boyutlarına varıyor. Düşmanlar, bölücüler, içerdeki bu gaflete bakarak pervasızlılıklarını, arttırıyorlar!

İKİNCİ CUMHURİYET

Bazı “aydın” yazarlar, Altan Kardeşlerin “ “Birinci Cumhuriyet sona ermiştir-sıra İkinci Cumhur ete gelmiştir “ söylemlerine de katılmaya başladılar… Adeta, hararetle, özlenen “2 Cumhuriyetin” kurulması ve Atatürk Cumhuriyetinin, kendi deyimleriyle, “tarihin raflarına” kaldırılmasıyla, AB ve ABD’nin, istedikleri, DTP milletvekillerinin açıkça söyledikleri gibi. “özerklik” verilmesi ve eyalet sistemiyle, “Kürt sorunu” çözülecek ve Türkler, tıpkı Sevr’de, istendiği gibi, ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesine ve “Kan bağları” haritasına göre, alt Kimlik - Türk “unsur” – Anadolu’nun bir köşesine sıkıştırılacak! Ve bunun sonucunda, Türkiye’nin doğusu “ Büyük Kürdistan’ın”, parçası olacak… Başka bır boyut ve tehlike de, Kürtlerin artan nüfuslarıyla –Batıya da sahip çıkmaları ve “Büyük Kürdistan”’ açık denize kavuşması’ Kısacası “Kürdistan"" Büyük Kürdistan Devleti" olacak Türkiye “küçük 2.Cumhuriyet” olacak!

Başbakan “ Türkü alt kimlik” saymak- “Türkiye Türklerindir" demek yanlıştır ” ve “eyalet sistemi de tartışılmalıdır” sözleriyle bu kapıyı “resmen açmadı mı? Ruşen Çıkar’ın VATAN gazetesinde Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 yıl önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, verdiği “Kürt Raporu”ndaki önerileri, şimdi, Başbakan olunca birden değişti mi? Bunlar böyleyken düşmanlara ne hacet!

Türkiye’nin kaderi böylece, ABD ve AB yardımıyla taytın edilmekte! “Tatbikat” açıkça gösteriyor: bu konularda ABD ile Hükümet arasında yazılı tutanaklı olmasa da, gene, Erdoğan’ın deyimiyle, “mahrem” bir mutabakat olduğu anlaşılıyor!..

Erdoğan , 'Bu değerlendirmeler hiç şık değil, çok çirkin, çok alçakça… Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir şeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir' dedi. Ben de, bir TC Başbakanın öyle olamayacağına inanmak isterim!

Evet, 2008 yılına girerken, hayati, sorun, Türklüğe karşı ezeli ve ebedi tehditler karşısında “Atatürk Cumhuriyetinin ilelebet payidar olup olmayacağı!

Bu yılın başında daha iyimser bir yazı yazmayı, isterdim. Bu bağlamda, 2008 yılında gaflete ve ihanete ve yeni düşman istilasına, bir şekilde, son verileceği ve TC’nin, kurtarılacağı, umuduyla, okuyucularımın yeni yılını kutlarım; Türklüğün tarihinde en umutsuz, en karanlık günler aydınlığın habercisi, olmuştur!***

Yayın Tarihi : 30 Aralık 2007 Pazar 17:13:45
Güncelleme :30 Aralık 2007 Pazar 17:19:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?