"Mağrur Olma Padişahım"…

Bazı şeyler çabuk unutuluyor. Anayasa Mahkemesi, 2008 yılında AKP’nin “Lâikliğe karşı eylemlerin odağı” olduğuna karar vermemiş miydi?.. O zamandan bugüne ne değişti?.. Erdoğan ve adamları tövbe mi ettiler?.. Böyle olunca ve 35. Madde geçerli olduğu sürece, TSK’nın TC’yi iç ve dış düşmanlara karşı “kollamak ve korumak” görevi de Komutanların yasal görevidir... Son günlerde “internet andıcı” iddialarıyla Komutanlar adi suçlular gibi “yakalanıyorlar”... Bir orduya komuta etmiş Hasan Iğsız Paşa “yakalandı”... Eski Genelkurmay Başkanına kadar ucu açık bu gidişin!..

TSK Komutanları kendi öngörüleriyle TC ve ordusuna karşı internetteki sitelerde “yüksek teknolojiyle” AB-ABD-vakıflar ve cemaatler tarafından sürdürülen kesif psikolojik savaşa karşı kendi psikolojik savaş önlemlerini almışlarsa, yine doğru yapmışlardır... Şimdi de Erdoğan ve iktidarı, yanaşmaları, bunu asla mazur görmeyeceklerdir. Önlem ve hınç alıyorlar... Salt gerçek budur!..

Fakat asıl gerçek, yasalara göre asıl suç, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti “devirmek” komplosudur... İşin gizlisi saklısı kalmadı... Erdoğan’ın adamları, 3. Cumhuriyeti, yani Neo-Osmanlı padişahlığını ilan ettiler...YAŞ toplantısında, Erdoğan’ın fotoğrafı, bütün ülkeye, ordusuna hükmeden bir padişahın fotoğrafıdır. Yani Atatürk Cumhuriyeti devrilmektedir!..

***

Medyanın malum bayan yazarlardan biri, hem de Londra’dan “Birinci Cumhuriyet bitti” diye göbek atıyor. Aynı şeyleri söyleyen bölücü hemcinsleri gibi, aklı da kısa, bilgisi de az... Mustafa Kemal’in, Türkiye Cumhuriyetini hangi şartlarda, 6 asırlık bir imparatorluğun enkazı üzerinde, hangi şartlarda kurduğunu ya bilmiyor ya da anlamıyor, unutuyor ve rahat köşesinden, Londra’dan “yabancı uzman”ın desteği ile ahkâm kesiyor... Nasıl kurulmalıymış Cumhuriyet?.. Bu kadına göre: “Gerçek şu ki, artık 1923’te kurulan ve askerin garantörlüğünde lâik bir rejim öngören 1. Cumhuriyet dönemi kapanmıştır.”

AKP organı Yeni Şafak gazetesinde de bir Erdoğan yanaşması, “Altan kardeşlerin 2. Cumhuriyeti”ni sildi ve fiilen “Erdoğan’ın 3. Cumhuriyeti” ni ilan etti... Hasan Pulur kardeşimin dediği gibi Atatürk Cumhuriyeti, artık asker deyişiyle “HEK”,yani “hurda, enkaz, köhne”... Kısacası, Atatürk Cumhuriyeti 12 Haziran seçimlerinden sonra Erdoğan’ın mutlak zaferiyle yıkılmıştır... Erdoğan bundan sonra “Yeni Anayasası” ile bunu tescil edecek... Ve bu yeni Cumhuriyet-Padişahlık top atışlarıyla, havaî fişeklerle, zafer takları altında bütün yurtta kutlanacak...

Eski ’Selâmlık’ merasimlerinde halk “Mağrur olma Padişahım; senden büyük Allah var” diye bağırırdı... Şimdi de sırasıdır...

***

Yabancı gözlemciler de kabul ettiler: Erdoğan artık “tek adam, tek hükümdar”... Erdoğan bu övgülerden dolayı ne kadar keyifleniyordur. Kolay mı Kasımpaşa’da top çevirmekten ve mal pazarlamaktan Türkiye’nin “tahtına” oturmak!.. Ama unutulmasın, ondan büyük Allah, sonra da hâlâ Atatürk’ün ruhu var... Mutlak iktidar mutlaka bozar... Erdoğan’ın başının dönmemesi mümkün değildir. Pervasız kabadayılar, korkusuz kaptanlar müsademe sırasında muhakkak kayalara toslarlar... İnce ip üzerinde gezenler tökezlerler... Altta kurtarma ağı da yoksa, onları hiç kimse kurtaramaz!..

***

Bu, ilelebet pâyidar olacağına inandığımız Cumhuriyet; demokrasiyle, tramvaya bindirilmiş oylarla kurulmadı... Halk çoğunluğuna karşı, bir avuç sivil ve asker aydın tarafından, Mustafa Kemal tarafından kuruldu...

Kara Harp Okulu marşının ilk satırlarında “Kanla irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti/ Cehennemler kudursa ölmez nigâhbânıyız” sözleri edebiyat, hamaset değil, aynen hakikattir!.. Unutulmaya!..

Ben de “Birinci ve tek Cumhuriyetin aynı ruhla yaşatılacağına” inanıyorum. Ve inandığım müddetçe yaşayacağım... Umarım, bu millet şimdi, Mustafa Kemal’den hem özür dilemek, hem de güç almak için ellerinde bayraklar ve çiçeklerle Anıtkabir’e yürürler... Ama acele etsinler; Erdoğan ve adamları 3. Cumhuriyeti kurduktan sonra, Anıtkabir de kalmaz, Ata’nın kemikleri de... Ziyaret edilmesin diye yakarlar ve küllerini savururlar!.. ***