19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

"Rahşan ittifakı"

Bu çok güç yazılmış bir yazı… Sevgili sınıf arkadaşım Bülent Ecevit, bir aydan fazla bir zamandır, yoğun bakımda… Sağlığına kavuşması için, Allaha dua ediyorum… Eşi Rahşan Ecevit’e de, bu güç günlerine, Allah kuvvet ve sabır versin diyorum. ! 

Fakat hele şu dönemde, siyaset durmuyor ve nitekim, Rahşan hanım da, eşinin başının ucunda beklemek yerine, vaktini ve enerjisini, siyasete vermiş! .Herhalde, eşi Ecevit’in bugünkü iktidara karşı, geniş bir “milli ittifak” oluşturmak “misyonunu” sürdürmek çabasında! Bu, bir bakıma, her kadının, kocası, adeta, ölümle kalım arasında iken, kolaylıkla yapamayacağı, kendi deyimiyle “vatanseverce”, fedakâra ne bir davranış! Eşleri daha güçlü ve ön planda olan bazı hanımlar, kocaları ölünce veya güçsüzleşince, canlanırlar ve kocalarının misyonunu hatta mevkilerini devralmaya kalkarlar. Buna, Arjantin’de Peron’un yerini alan Evita’dan galat, “Evita Hali” denir! 

Ancak, bugünkü durumda, Rahşan hanımın, Bülent Ecevit böyle hasta döşeğinde iken, aktif siyasete, zaman ayırabilecek halde olması, bır tarafa, siyasi bir arayışta, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in önüne geçmesi, “şık” mıdır? Acaba, Sezer, gerçek düşüncesini ifadeye nezaketi engel olsa bile. Bu hareketi nasıl karşılıyor? Ve acaba, ilerde, Rahşan hanımın, hele bu çabalarında başarılı da olursa, DSP Genel başkanlığına aday olacağını düşünür mü? 

Ben AKP iktidarına karşı, partiler arası ve “sağ-sol” demeden, bır ittifak veya işbirliği yapılmasına taraftarım, hatta bunun, olayların dinamiği ile ve ilerdeki konjonktüre göre, kaçınılmaz olacağını da, tahmin adıyorum. Bana göre, olaylar, bu ittifakın “çatısını” ve ideolojik boyutları, aşacaktır. Ancak, bu “ittifakı” şimdi, . “Rahşan ittifakı” ile gerçekleştirmeye kalkışmak, yığınaktaki hatadır ve teşebbüs doğarken ölmüştür. Çünkü –en terbiyeli şekilde ifade etmek gerekirse, .Rahşan hanımın yetenekleri, geçmişteki hal ve sözleri ve de kişiliği, böyle bir öncülük yapmasına müsait değildir. . . 

Eğer Rahşan Hanım, şu sırada inisiyatifi ele alıp ortaya atılmasaydı, Ecevit hasta döşeğinde, ölüm kalım mücadelesi verirken, bunlar söylemek ve tartışmak, ahlaken doğru olmazdı.- hele, Ecevit’in yakın bır sınıf arkadaşı olarak benim için ikilem ve ayıp olurdu! Ne var ki, Rahşan bu tartışmaya kendisi kapı açtığı için, Onu okul sıralarından beri, yakından tanıyan –ve Bülent’le hayatını biraz yakından izlemiş bir insan olarak, bildiklerimi yazmayı – bir nefis muhasebesinden sonra, görev bildim. Maalesef Rahşan’ın bu konuda inisiyatifi alması, zorunlu bır “ittifak” veya “birlik” teşebbüsünü, başından baltalamıştır! 

RAHŞAN HANIMIN KİŞİLİĞİ
Rahşan, çok derin saplantıları, peşin hükümleri, “ savdıkları- sevmedikleri” olan, bir kişidir… Ecevit’i bır çok konularda , “ama Bülent” diye önlediğini, e yanlış yollara soktuğunu ve hatta en yakın ve sadık dostlarını dışlamasına sebep olduğunu çok yakından bilirim. Çok yakın arkadaşları iken, evlerinde konuk ettikleri beni bile. 1959’da Adnan Menderes’in Basın Yayın Genel Müdürü oldum diye aforoz etmesi ve sonra da,milliyetçiliğim yüzünden, onları tanıştırdığımı bile inkar edecek derecede dışlaması, sadece küçük ve belki de kişisel bir örnek! Ama ABD’ye karşı, nefrete varan duyguları yüzünden, Amerika ziyaretlerinde çok iyi bildiği İngilizceyi konuşmayı ret etmesi ve Ecevit’in, oradaki suikast teşebbüsünden sonra, kendisini telefonla arayan Kissinger’le konuşmasına engel olmaya çalışması da, duygularında ne kadar saplantılı olduğunu gösterir! 

Bülent, bana mutluluğunu, “ikimiz de kapağız” demekle, yani “tencere kapak” olmadıklarını, zarif bir şekilde ifade ederek, tarif etmişti… Bülent Ecevit özellikle Rahşan’a karşı, aşırı nezaketinden, dediklerine her zaman uymasa da, bu hallere ve DSP içindeki ilişkilerde, bazı durumlara, katlanmak zorunda kalmıştır. . 

Şimdi, ittifak arayışı Rahşan hanımın geçmişte, insanlar hakkındaki acımasız tepkilerine “çarpmıştır” .Özellikle, MHP ve milliyetçiler aleyhindeki sözlerini ve koalisyon yapılmasına da, bu yüzden karşı çıktığını, Sayın Bahçeli ve milliyetçiler unutmamışlardır. Son olarak, MHP’lilerin, 1970’lerde “çok can aldıkları-can yaktıklarını” Fikret Bila’ya, tekrar etmiş. MHP ye karşı inanılmaz bir kini vardır,
Ama Rahşan’ın nefretlerinde, MHP tek değildir: …Ziyaret ettiği ve edeceği liderlerin hemen hepsi hakkındaki düşünceleri, kayıtlardadır! Kısacası, “Rahşan İttifakı”,bir yere varamayacak ama Bülent Ecevit’İN hatırı için bir süre “sürüklenir” !
Bu benim için çok güç bir yazı oldu, ama daha sonra yazacaklarımı şimdi yazmanın daha dürüstçe olacağına karar verdim!
Yayın Tarihi : 30 Haziran 2006 Cuma 09:31:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?