20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

33 kurşundan 35 kurşuna

Önceki gün Şırnak’ın Uludere ilçesinin Irak sınır kesiminde, “Terör güzergâhında” HERON (insansız hava araçlarından) alınan, hududun elleri silahlı bir grup tarafından geçilmek üzere olduğu istihbaratı üzerine, bu grup bombalanmış ve iddiaya göre 35 sivil köylü öldürülmüş... Durum neresinden bakılırsa bakılsın vahim.

***

Önce durumu doğru tespit edelim: Türkiye’nin bütün sathı, bir süredir ilan edilmemiş, hiç de düşük yoğunluklu olmayan “asimetrik” bir savaş halindedir... “Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa” zamanıdır. Ve hangi “simetri” kaldı ki!.. İçeride ve dışarıda düşman çok... İçerideki düşmanlar PKK-BDP-KCK ve medyadaki yardakçıları... Ve de sözde kaçakçı, fakat kılıkları PKK haydutlarından fark edilemeyecek, elleri kalaşnikoflu “kaçakçılar” ... Ne kaçırdıkları da malum değil. O anda kimlik tespiti yapmak da mümkün değil...

Parantez arasında bazıları, son zamanlarda TSK’nın HERON’lardan gelen istihbaratı iyi değerlendirmediğini eleştirirler.

Her savaşta, hatta “simetrik” yani bu kadar düşmanına karşılık olmadığı savaşlarda sivillerin de hatta dost kuvvetlerin de dost ateşine maruz kalmaları, kazaya kurban gitmeleri savaşların tabiatındandır.

***

Bir de ülke “sathındaki” ortama bakalım: PKK, KCK kentlerde kırlarda azdıkça azıyor... PKK yenik düşmedi; strateji aynı ama, taktik değiştiriyor. İç savaşın tamtamlarını çalıyorlar. BDP’liler meydan okuyorlar. Demirtaş ve Leyla Zana, Sebahat Tuncel açıkça “Kendi kaderimizi tayin edeceğiz. ‘Büyük Kürdistan’ı “kuracağız” diyorlar ve Ahmet Altan, Hasan Cemal gibi içimizdekiler de onlara hak veriyorlar!..

“Uludere olayı” üzerine bölücülere, PKK’ya eylemlerini, terörü artırmak ve böylelikle iç savaşı tahrik etmek için “gerekçe” çıktı: Kanatıncaya kadar kaşıyacaklar... Hele devlet, hükümet, suçluluk kompleksi içine düşer ve bu konuda da “özür dilemeye” kalkışırsa!..

Bu konuda en çatlak ses gene, bir zamanlar Atatürk’ün partisi olan CHP’den çıktı... Dersim olayını kaşıyan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün olayın ardından, “Bu, AKP’nin 33 kurşunudur. Muğlalı Paşa 33 kurşun olayıyla tarihe geçecek bir eyleme imza attı. Bu 40 köylünün ölümü de AKP’nin 33 kurşunudur” demiş.

Acaba Sayın Kılıçdaroğlu da aynı fikirde mi?.. Değilse bu adamı ne yapacak?.. Artık sadece sözde “Atatürk’ün”, şimdi ise kendisinin partisinde muhafaza edecek mi?.. Edecek; çünkü kendisi de bu konuda aynı fikirde... Öküz altında buzağı arıyor ve hükümetin “özür” dilemesini istiyor.

***

Madem ki Van’ın Özalp ilçesinde gene “kaçakçıların” bölge komutanı rahmetli Mustafa Muğlalı Paşa tarafında hemen, yerinde infaz edilmesi olayından söz açıldı; o “kaçakçılar” aslında PKK’nın ağababaları, habercileri... “Malları” da sonra ayyuka çıkan bölücülüktü... “33” kurşundan sonra belki milyonca kurşun, mermi, Molotofkokteyli atılmakta ve binlerce insanımız, askerimiz, polisimiz şehit edilmekte...

Olay neresinden bakılırsa vahim ama millet, hükümet ve TSK olarak suçluluk kompleksine kapılıp, “cambazlıklara” bakıp asıl tehlikeyi de unutmayalım... Türk milleti “vatan sathında” varoluş savaşı veriyor!..

2012’nin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını, sevgili okuyucularıma da sağlıklı mutlu günler getirmesini dilerim...
 

Yayın Tarihi : 31 Aralık 2011 Cumartesi 10:53:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
K. Mükremin BARUT IP: 88.224.0.xxx Tarih : 31.12.2011 23:34:41

35 sivil öldürüldü. Kendi uçaklarımız tarafından. Ama emin olun sayın Altemur Kılıç üstadım bu olaydan sonra gözüm hemen sizin köşenizi aradı. Yazacaklarınızı üç aşağı beş yukarı tahmin ediyordum. Bir sürpriz yapıp öncesinde bir metin göndereyim istedim, ama vaktim olmadı.

Yukarıda yazdıklarınızı okuyunca bir kez daha gördüm ki; gellşlen olaylar karşısında sizin ne yazacağınızı, önceden tahmin edebiliyorum.

Tarih; sivilleri öldüren herkese katil diyor. Ama dileyen; katiller rahmet okuyabilir. Kim, ne adına olursa olsun, cinayet işliyorsa bunun hesabını bu dünyada vermelidir. Ruz i Mahşerde vereceği hesap ise ilahi adalete kalmıştır.

Sizler, Kürtleri sarfiyat malzemesi olarak gördüğünüz sürece, bir kısım çocuklar dağa çıkacak, bir kısmı ise yokluğunu kaçakçılıkla yenmeyi meşru sayabilecektir.

Bombardımanda ölen çocuklardan biri 12 yaşındadır. Çoğunluğu ise yirmi yaş altındadır. Bu millet Afrikadaki aç çocuklar için seferber olacak hasletlere sahiptir. Kendine Türküm dyen ama ölen yurttaşları için üzülmeyenler, damarlarındaki kanı sorgulamalıdır.

Ben ellisekiz yaşındayım. Ama tanrıdan tek dileğim; beni kinden nefretten uzak, mutlu, huzurlu ve sevecen bir yaşlılığa taşımasıdır.

“Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa” vardır. Mustafa Kemal'e ait bu sözler size hiç yakışmıyor. Ayrıca; ülkede, o günkine benzer bir düşman işgali de yoktur.

Sivillerin öldürülmesini sathı müdafa olarak görüyorsanız, işte o zaman; Allah hepimiz korusun. Kurt izi ile it izi birbirine karıştığında, yani sosyolojik söylemle ülke kaosa sürüklendiğnde, inanın bana " fare deliği kimin için karaborsa olur" bilinmez.

Ben yine, KENT HABER yöneticilerine sesleniyorum. Barışa, kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, posta atan, meydan okuyan ve kin ve nefreti azdıran makalelerden kaçının. Sayın yazarın yassıada hatıralarına ihtiyacımız var. Bırakın onları yazıp gelecek kuşaklara ışık tutan bir hazine bıraksın.

Belki de içinde bulunduğumuzun dönemin profilini objektif olarak çıkarmada bir güçlüğü var. 2012 ile 1943  arasında 69 sene var. Ne Kürtler o günki Kürtler, ne de Türkiye o gün ki Türkiye. Farkında mısınız ?  Saygılarımla.K. Mükremin BARUT


şah ismail IP: 78.163.169.xxx Tarih : 2.01.2012 08:52:45

Sn. Barut, yapmış olduğum yorumuma vermiş olduğunuz cevaplara katılmamak elde değil! Vatandaşlarımız açık açık ne dini söyleyebildi ne de yaşıyabildi! Vatandaşın diline 12 eylülden sonra baskı geldi! halkın diline kimse müdahale etmedi! Siyassetle uğraşan gafillerdir memleketi bu hale getirenler! Doğrusunuz rumuz kullandım siz de farkıdasınız ki acaba ne olur ne olmaz korkusunu bu dönem kadar yaşamadık! Adam kitap yazmış, bastırmamış 3 yıldır zincirde! Alevi vatandaşlarımız yakın zamana kadar aleviyim diyemediler bu da doğru! Ama bütün türk milletinin alevi olduğu da bir gerçektir! Ama bizim millet nereye oy verdiğini kestiremediği gibi neye niçin inandığının da pek farkında değil!!! Sn. Mükremin, Dünyamız küçülmüş hesaplar çeşitlenmiştir! Dış  gözlem yaparken elbette dış dünyayıda hesaba katacağız ! Yurdumuz üzerinde hesapları olanları bu halk biliyor ama malesef iktidar olanrın gaflette olduklarını siz de gözlüyorsunuz!! Vekillerin maaş artırışını gördünüz! Saygılarımla...


K. Mükremin BARUT IP: 88.224.0.xxx Tarih : 1.01.2012 15:02:44

Sevgili "Şah İsmail" rumuzlu kardeşim, benim yorumumdan karakol baskınlarına karşı olmadığım gibi bir sonuç mu çıkıyor? 

Öyleyse;

1. Vay hepimizin haline. Bu ülkenin yurttaşları olarak aramızda ortak gelişkin bir dil kalmamış demektir.

2.  "T.C. de herkes birinci sınıf vatandaştır." Diyorsunuz. Öyleyse neden rumuz kullanıyorsunuz. Yazdığınız yorumların altına, göğsünüzü gere gere  isminizi yazmanız gerekmez mi ? Ama eminim, rumzu arkasına sığınan pek çok yorumcu arkadaşımız, "ne olur ne olmaz, başımıza bir iş gelmesin" modundalar.

Kimseyi suçladığımı sanmayın, bal gibi biliyorsunuz ki "zülf i yare dokunduğunuzda, bu ülkede kimsenin birinci sınıf vatandaşlığı kalmaz. Yıllarca böyle olup gelmedi mi?

3. Rumuzunuzdan Alevi bir kardeşimiz olduğunuz anlaşılıyor. Genç iseniz anne ve babanıza sorun bakalım; ne zaman alevi olduğunuzu göğsünüzü gere gere savunabildiniz.

Adama sormazlar mı ? İnancını söylemekten çekinen bir yurttaş kendini birinci sınıf vatandaş sayabilir mi ? Vergisini ödeyen, ülkesi için çalışan ama ana dili yasaklı olan bir adam kendini birinci sınıf vatandaş sayabilir mi ?

4. Yorumunuzdan; zeki ve duyarlı bir vatandaşımız olduğunuz anlaşılıyor. Sizden ricam; kendinizi Banu Avarın çizdiği entellektüel sınırın dışına çıkarmaya ve daha geniş bir perspektifle olaylara bakmaya yönlendirin.

Saygı ve sevgilerimle barış dolu ve kardeşçe yeni bir yıl diliyorum.

K. Mükremin BARUT 


Şah İsmail IP: 78.163.166.xxx Tarih : 1.01.2012 11:35:52

Sn. Barut, T.C. de herkes birinci sınıf vatandaştır. Kürdü Türkü yok! SİZDE HATIRLARSINIZ kıbrıs çıkarmasında bizim uçaklarımız kocatepe savaş gemisini vurdu batırdı! Unutmayınız! Eski yaraları kaşımanın bu memlekete faydası yoktur!  Elbette 1950 den sonra gelen bütün iktidarlar iyi yönetemediler memleketi! Siyasilerin suçu az değil!  Avrupanın türkiye üzerinde oynamak istediği oyunu Banu Avvardan dinleyiniz! Ölen otuz beş vatandaşımızın  acısı yüreklerimizdedir! Ama niye sormuyorsunuz o kadar karakol basıldı yüzlerce şehit verildi acaba neden? İyi yıllar dileğiyle...