Adım adım Kürdistan’a…

Mehmet Ağar sevdiğim bir kişi... Devletin güvenliği konusunda bilgisi ve tecrübeleri vardır.  Hayret ettim. Şimdi o da gafillere katılmış. Kürt-PKK sorununun ancak müzakerelerle çözülebileceğini ve Erdoğan’ın bunu başaracak tek kişi olduğunu söylüyor...

Kısacası Erdoğan, Kürtler tarafından da sevildiği ve güvenildiği için bunu yapabilirmiş ve bu da sorunun çözülmesi için son şansmış! Eğer Ağar, buna gerçekten inanıyorsa şaşarım.

Şu sırada, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 yıl hapis cezası verilen Mehmet Ağar’ın cezasını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yerinde buldu. 9. Daire de başsavcılığın kararını onarsa, Ağar 2 yıl cezaevinde kalacak. Erdoğan’a övgüler yağdırması inşallah, tesadüftür...

Ağar eğer bölücülerin son yazdıklarını, söylediklerini ve yaptıklarını bilmiyorsa hayret... Adamlar söz ve fiilleriyle adım adım Büyük Kürdistan’a gidiyorlar... Ve onlar ne istediklerini maalesef çok iyi biliyorlar. Ağar’dan rica ederim; söylesin, müzakereler sonucu Erdoğan ve iktidar ne kadar taviz verirlerse versinler, BDP/PKK/Apo artık gerçekleşmekte olan “Büyük Kürdistan” hayalinden vaz geçerler mi?

Sebebi mevcudiyetleri bu!..

Müzakerelerde son deşifre olan tertipler dışında ne müzakere edilecek? Kürdistan hudutlarının çizilmesi mi?..

Ağar bunları söylerken bölücüler kentlerde, ortalığı pervasızca yıkıp yakıyorlar. Devlete küstahça meydan okuyorlar, Kürdistan’ı ilan ediyorlar!.. Ve Cudi Dağı’nda PKK gerçekleştirdiği saldırıda, Özel Harekat polislerimizi şehit ediyor.

Konuyu çok yakından bilen, Terörle Mücadele Koordinasyonu’nda görevliyken açılıma karşı çıkan ve “PKK’yı muhatap alan misyonun parçası olmam” diyerek görevi bırakan emekli Org. Edip Başer, Kürdistan Diaspora Bakanlığı kurulması da önemli bir işaret diyor ve ekliyor: “Adamlar siyasi hedeflerini Büyük Kürdistan olarak koymuşlar. O çerçevede her türlü adımı atıyorlar. PKK ile aralarındaki bir kavga değil, rol paylaşımı. ‘Büyük Kürdistan’ için PKK ile Barzani anlaştılar, aralarındaki ara sıra sürtüşmeler de senaryo gereğidir” ...

Edip Başer’e göre “Büyük Kürdistan”ın önündeki en önemli engel Türkiye. PKK ve peşmerge reisi Barzani, önümüzdeki dönemde Türkiye’yi sıkıntıya sokmak için her yolu deneyecek. “Büyük Kürdistan” hayalini gerçekleştirmek amacıyla etnik ve mezhep çatışmalarını kaşıyacaklar.

Lafı uzatmaya ne hacet; Erbil’den gelen habere bakalım; Nevruz’u fırsat bilen Barzani, Erbil’de Kürdistan bayrağını açtı. Barzani, “Mart ayında insan şaşırıyor kutlama mı yapsın yoksa yas mı tutsun. Bu ay Kürtler için kader ayıdır. Yani ne kadar acı ve sevinç varsa hepsi bu ayda Kürtlerin üstüne yağmış resmen. Umut ediyorum ki bir gün yine bu ayda, o büyük müjdeli haber gelecek”. “Kürdistan” olarak tanımladığı coğrafyanın parçalı olduğunu söyleyen Barzani, “Bir gün gelecek ve bu ulus yeniden birleşecek” dedikten sonra da küstahça tehdit ediyor; “Eğer sorun çözülmezse biz de halkımıza döneriz. Halkımız son sözü söyleyecektir”. Barzaniler soğuk savaş dönemimde Sovyetlere hizmet etmişlerdi. Sonra PKK’ya karşı Türkiye’ye hizmet ettiler. Peşmergelerinin postallarını biz verdik. Ama onların eskidenberi var olan Büyük Kürdistan hayalleri hiç eskimedi...

Mesud Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani, 45 yıl önce Büyük Kürdistan hayalini seslendirmişti. Irak rejimine karşı mücadele ederken “İkinci cephemiz Türkiye olacaktır. Fakat bu mücadele için zaman çok erken” demişti. Anlaşılan şimdi zamanı geldi ve zemin de müsait!

Bu kadarı Sayın Ağar’a yetmez mi?

Sayın Başbakan şimdi son şansında bu ateşi nasıl söndürecek? Kim bilir, belki de Mehmet Ağar’a yeni “açılımda ve müzakerelerde” görev verir! Yeni kanuna göre bunun da hesabı sorulmaz...