17
Haziran
2025
Salı
ANASAYFA

Adyö Lizbon-Güle Güle AB ve Çıkış Yolu


“Adieu Lisbon”, eski bir Fransız Şarkısı! İrlanda halkı, AB’nin yeniden yapılanmasını öngören Aralık, 2007’de imzalanmış Lizbon Antlaşması’nı reddetti. Avrupa Birliği “Hayali” balonu delindi!

AB’de durum karışık - Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın ağzı daha da karışık: hem ”Süreçte, iki yeni, entipüften paragraf başlığı açıldı, diye müjde veriyor, hem de, aynı zamanda, bazı Avrupa Ülkelerinin “anlayışsızlığından” şikâyet ediyor! Fransa’nın Dönem Başkanlığında olacaklar konusunda, sıkıntısını gizleyemiyor! Öyle ya bir aralık, Türkiye karşıtlığından vazgeçtiği iddia edilen, Fransa Cumhurbaşkanı Nıcolas Sarkozy, her fırsatta, Türkiyenin tam üye olamayacağını ısrarla söylemeye devam ediyor! Fransa bu konuda yalnız da değil!

DUBLIN DARBESI

Şimdi, Dublin “Darbesiyle”, biz Brüksel yalakası olmayanların, ne kadar haklı olduğumuz anlaşıldı… “AB’ne “Hayır” dememiz için yeni, kuvvetli bir gerekçe oluştu!

HANGİ, NASIL “BİRLİK”?

İrlanda halkının “ret” kararı, bazılarının üye olmak için bir yerlerini yırttıkları “Avrupa Birliğinin”, hiç de “birlik “olmadığını, olamayacağını gösterdi. Önce Anayasa yapısı müsait değil karmaşık çelişkilerle engebelerle dolu; Avrupalılar bile içinden çıkamıyorlar! Ve asıl; bütün cart curt iddialara rağmen, Avrupa’da “ulus devlet” - milli çıkarlar ortadan kalkmadı - biraz kaşınınca ortaya çıkıyor. AB içinde halk düzeyinde henüz “Avrupalılık” anlayışı veya “Avrupa kimliği” duygusu gelişmemiştir. AB ülkelerinde yapılan çeşitli referandumlarda, milli kimlik ve ulusal egemenlik duygularının ağır bastığı görülmektedir… Bu durumda, AB küresel çapta bir siyasi güç olabilir mi?” En azından şüpheli!

Ne var ki, bu gerçeklere rağmen Ama AB Türkiye’den, bütünlüğümüz bütün milli değer ve çıkarlarımızdan vazgeçmemiz için ödünler istiyor ve de "uyum uyum- paragraf paragraf" alıyor ve bu maksatla burslar fonlar dağıtıyor. Avrupalıların maksatları malum: TC’ni ve TSK'ni, etkisiz kılmak, uydu yapmak! Ya bizim bu "çıkmaz yolda" devam etmemizin asıl sebebi? AKP iktidarının hesapları -“kişisel-‘Holdingsel’ ” rantlar ve gaflet, hatta ihanet!

“Dublin Darbesi” şimdi, bu “Büyük Oyun” dan da uyanmamız için fırsat! Ama uyanır mıyız? Bütün gerçeklere rağmen Brüksel yalakaları, ABD’nin, AB üyeliğimizi desteklediği… Bizim sıkıntılarımızın başka ülkeler konusunda da yaşandığı söyleniyor… Ve “İrlanda Darbesinin" “geçici” olduğunu iddia ediyorlar. Fakat göreceksiniz; İrlandalılarla aynı endişeleri paylaşan diğer ülke halkları da referandumlarda, aynı kararı vereceklerdir!

Brüksel yalayıcısı Mehmet Ali Birand katı gerçeklere karşısında Sarkozy vb. direnmelerine rağmen, hala ‘alttan almamız, sabırlı olmamız gerektiğini” yazıyor. Çünkü “para konuşuyor”. Fakat asıl soru; Türkiye için bu işkenceler, bu kadar yalvarmak ve sabır değdi mi?

ONUR VE RANT

Şimdi, tam bu sırada, denk geldi; AB konusunda gerçekçi, uzman ” bir ses yükseldi; Onur'la” yalakalık, arasındaki fark bir kere daha belli oldu!

CHP Genel Başkan Yardımcısı, eski diplomat Onur Öymen, yeni yayınlanan “Çıkış Yolu” adlı kitabında (Remzi Kitabevi), yukarda özetlediğim gerçek mülahazaları - ve daha fazlasını; kısacası AB’nin bizi asla tam üye almayacağı için ve AB’nin karmaşık yapısına girmeye çalışmanın hata olduğunu, somut kanıtlarıyla ortaya koydu!

Kısaca Öymen, ‘AB, NATO ve İslam Konferansı gibi projeler gerçekçi değil. Tek çıkış yolu AB’den vazgeçmek. Atatürkçülüğe dönelim’ dedi.
Bu kitap AB macerası hususunda, bir referans kitabı olmaktan öte Öymen’in cesur bir çıkışı; ulusalcı - milliyetçi çevrelerde dahi süregelen bir ezberi bozuyor! Her nedense, sanki AB kriterleri, "Allah Kelâmı" imiş ve bunlara karşı gelmek, günahmış gibi…

Ve bu şartlar Atatürk’ün ilkelerinden de üstünmüş gibi , “AB’ne bağlıyız”, “Avrupa Sürecinde” de…” teraneleri, her konunun, olayın başında, amentü gibi tekrarlanıyor! Öymen işte, bu ezberi bozdu! “Türkiye için tek çıkış yolu Atatürk’ün yoludur” diyor. Ve ekliyor: “Atatürk bugünkünden çok daha zor koşullar altında, hiçbir zaman kötümser olmamış, umutsuzluğa kapılmamıştı Türkiye’nin bugünkü kuşaklarının da hiç kötümser olma umutsuzluğa kapılmak hakları yoktur!” Ben ekleyeyim : “Türk Milleti budala değildir!

ASIL BUDALALAR

Fakat budala- gafiller, hala hala var. AKP İktidarı, Türkiye’nin şerefi pahasına, Brüksel çıkmaz yolunda ve Avrupa kapılarında yalvarır yakarır oldu, milli çıkar ve değerlerimizden ödünler verdi! Ve tam, Öymen’in ne kadar haklı olduğunun, anlaşılması gerektiği, şu sırada, İktidar organı YENİ ŞAFAK’ta “şok” haber!

“CHP’ Başkan Yardımcısı Öymen, son kitabında , “AB, NATO ve İslam Konferansı gibi projeler gerçekçi değil. Tek çıkış yolu AB’den vazgeçmek. İçe kapanıp, Atatürkçülüğe dönmek” dedi…Evet YENİ ŞAFAK’A göre bu “şok”! Bakalım YENİ ŞAFAK’ DA, ne zaman “şafak atacak”? “İçe kapanmak” Türkiyenin kendisine gelmesi ve kendi değerlerine ve çıkarlarına dönmekse – evet; aynen öyle… Hem unutmamalı ki, dünyada, AB’ den de başka seçenekler var! *******

Yayın Tarihi : 18 Haziran 2008 Çarşamba 11:26:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?