17
Haziran
2025
Salı
ANASAYFA

Ahlaksız Tarih Dedikoducuları!


Türk tarihi hakkında, Atatürk hakkında çöplüklerde eşinerek çıkardıkları kırıntıları “dedikodu” metaı yapanlar arttı!

“Dedikodu”nun evrensel, tarihi ve anlamı konusunda küçük bir araştırma yaptım ve gördüm ki, meğer bir de “dedikodu ahlakı” varmış!... Bu konuda koca bir makale yazan Emerys Westacott öyle diyor; Kısacası, kişi, kişiler veya bir olay hakkındaki duyumu, rivayeti üçüncü kişilere ve kamuoyuna medyaya iletmek-kötü bir art maksat yoksa “meşru” ! Fakat hele, bir millet tarihi ve liderleri hakkında çöplüklerden topladıkları, telefon oyunu gibi, ölmüş insanları tanık göstererek, “mış mışlı” ve maksatlı “dedikodular “ yapılması, düpedüz ahlaksızlık!

NİŞANCIYAN OLAYI

Sevan Nişancıyan adlı, kerameti, kendisinden ve aynı kaba edenlerden menkul , “Profesörün”, Atatürk hakkında yazdıkları, söyledikleri “ahlaksız dedikodunun” –tezvir ve fesadın, bilimsel türü! Yazıp söyledikleri, ayrıca, irdelenmeye değer.

Fakat bu adamın, eşinin başından aşağıya bir kavanoz dolusu dışkı döktüğü ,“dedikodu” değil, gerçek… Namene bir adam olduğunu gösteriyor! Benim bir şüphem var; Nişancıyan efendinin, Türk asıllı Mülgan hanımın başından aşağıya dışkı boşaltması, şuur altındaki, Türklüğe karşı temel içgüdüden olmasın!

Bir şey daha var: Türklüğe gerçekten bağlı, Atatürkü içtenlikle, seven Ermeni vatandaşlarımızı tenzih ederim ama dışarıdaki “Ermeni lobisi, Diasporasını” yetmezmiş gibi, şimdi içimizde de Hrant Dink olayından ivme kazanan bir “Ermeni Diasporası –lobisi” oluşmuş gibi! Ayrıca ele alınması gereken bir konu; bu lobi mensupları Etyen Mahçupyan ve Türk ”yandaşları” , can dostları, elbette Nışancıyan’ı savulacaklar. Acaba birisi o kavanozu Nişancıyan’ın başına dökseydi ne derlerdi, bu “soykırım” tellalları?

Bu konuda rahmetli babası Aziz Nesin’in kemiklerini sızlatan Dr.Ali Nesin de dostu Nişanyan’ı savunmuş, “Karısı değil mi; bal da döker b… da” demeye getiriyor… Yani bir “ŞEY” yemenin entellektüelcesi!

ATATÜRK DEDİKODULARI

Ama ben, asıl konuma ahlaksız “tarih dedikoduculuğuna dönüp, yeni bir örneğimden söz etmek istiyorum; Bu ahlaksız dedikoduculuğu yapan “Oral Çalışlar” “, Kemalist –Kuvayı Milliyeti CUMHURİYET gazetesinde nasıl köşe tutabildiğini, anlayamamıştım - şimdi RADİKAL de layık olduğu yeri buldu!

Oral Çalışlar, yeni yayınlanan ‘Liderler Hapishanesi, 12 Eylül Günlükleri’ kitabında bir sürü “mış mışlı” dedikodulara yer vermiş: Onun da maksadı malum: Mustafa Kemal'i, bir tarafından hırpalamak! Ve bu dedıkodular n bazı gazetelerde hemen manşet olacak ve böylelikle de kitabının promosyonuna yarayacak!

Çalışlar’ın,”ahlaksız dedikodusu” şu; Güya İsmet İnönü, Ecevit’e Gençliğe Hitabe’yi kendisinin yazdığını söylemişmiş; Çalışlar bunu Ecevit’ten dinlediğini iddia ediyor!

Bence düpedüz yalan. Sınıf arkadaşım Bülent Ecevit okulda, yıllar boyu yakın beraberliğimizde asla böyle bir şey söylemezdi. Dedikodu yapmazdı… Aksine, okuldaki sohbetlerimizde, Mustafa Kemal’e hayranlığının bir sebebi de, bir edebiyatçı olarak, Mustafa Kemal'in "Büyük Nutuk”unda ve özellikle “Gençliğe Hitabesinde, O’nun nefis üslubuna ve belagatine hayranlığı idi! Mustafa Kemal gibi bir adam, en önemli konuşmasını - emanetini, sıradan politikacılar gibi “profesyonel “nutuk yazarlara” bırakmazdı ve bırakmamıştır! İsmet İnönü’nün de böyle bir şey söylediğine inanmıyorum ve de dürüstlüğüne yakıştıramam! Eğer söz konusu “dedikodu”” ise, İnönü’nün Atatürk’ün ölümünden biraz zaman geçtikten sonra, ikazlar, tepkiler, üzerine yaptığı “Vatan Sana Minnettardır” konuşmasını Falih Rıfkı Atay’ın yazdığı söylenir!

Mustafa Kemal, tabii ki, Büyük Nutuk'u yazarken, bir heyetin yardımıyla, vesikaları topladı ve sonunda, NUTUK’u, tekrar tekrar okuyarak son şeklini vermişti. Nereden mi biliyorum? Önce emir subayı Muzaffer Kılıç’tan, sonra, Babamdan ve de Falih Rıfkı’dan! …

Afet Hanım bu “hitabeyi” Mustafa Kemal’in el yazısı ve düzeltmeleriyle “Belleten” dergisinde yayınlamıştı! Mustafa Kemal, sadece bir komutan, devlet adamı değil, kitaplığındaki el yazılı notlardan belli, çok okuyan bir fikir adamıydı! Atatürk ,“Ne Mutlu Türküm diyene!” sözleriyle sona eren “Onuncu yıl Nutkunu” da, bizzat kendisi, inançla kaleme almıştı! Bunun delili belgeler muhakkak Çankaya’da vardır!

ASIL AHLAKSIZLIK

Asıl neye üzülüyorum bilir misiniz; tarihe, Atatürk dönemine, benim gibi, birinci, ikinci, elden tanıklık yapanlar hayattan çekildikçe. Meydan, bu çöplükleri eşeleyen, ahlaksız dedikoduculara kalacak ve daha neler, ne şen’i dedıkodular yapacaklar, hatta “Kurtuluş Savaşını” Mustafa Kemal yapmamıştır” bile diyecekler – bu zaferi başkalarına mal edeceklerdir!

Özet olarak: Mustafa Kemal Atatürk konusunda “ahlaksız dedikodular” yapılmakta ve yapılacak! Maksat besbelli; Mustafa Kemal’i, imajını, hırpalamak! Boşuna uğraşıyorlar; ne Türkiye’de, ne de dünyada “Onu” yıkamazlar! ***********

Yayın Tarihi : 30 Haziran 2008 Pazartesi 14:34:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
El Salud IP: 78.176.18.xxx Tarih : 30.06.2008 21:14:00

Sayın Kılıç, bugün hayatta olmayan kişilere dayandırılan duyumlarla kitap yazan türedi yazarlar ve Nişancıyan örneğindeki tesbitlerinize hak vermemek imkansız. Oral Çalışlar'ın tüm hesabının bir arz talep üzerine kurulu olduğu apaçık ortada. Aklınca, bugün mezardan kaldırıp bilgisine başvuramayacağımız kişilere dayandırdığı hikayesini okuyacak %46,5 luk bir potansiyel kitle var. Sevan Nişancıyan'da alt tarafı bir Ermeni. Yaşamımızda, hayatları boyunca Türk dostu rolünü acemice oynayan bir dolusunu gördük. Üstat tarihte kendilerine en büyük maddi ve askeri desteği sağlayan ve günümüzde de ülkelerinde soykırım anıtları diken Fransa'ya gidip, De Gaulle içinde benzer sözleri karalasın. Bakalım Fransızın Ermeni aşkı ne hale dönüşüyor.