18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Amma da çokmuşunuz!

Adamın bir tepenin üstünden bağırmış; “Ulan p…..lar “ diye…Bir sürü adam dışarıya fırlamış…Adam söylenmiş ; “Amma da çokmuşunuz!” diye… Evet hakikaten de , şu sıralar, Türklüğe, milliyetçiliğe karşı olmayı, “Ermenilere soykırımı yaptık” demeyi, “Resmi Tarih” diye aşağıladıkları “Milli Tarihi” inkar etmeyi, aydın olmanın şartı ve şanı bilenler, amma da çokmuş!...Ve neden tahtakuruları gibi şu sırada deliklerinden çıktılar?

Rivayet edilir ki,, Ankara İstiklal Mahkemesi , ülkeye ihanet suçlularını yargılarken, böyle hainler ortaya çıktıkça, rahmetli Babam Kılıç Ali, , Başkan Ali (Çetinkaya) ya ;”Gel de asma Ali Bey!” dermiş. Şimdi ben de, medyada maalesef bir avuç kalan milliyetçi-ulusalcı kardeşlerime “Gelin de yazmayın!” ” diyesim geliyor!

En son tipik örnek , Yalçın Doğan ve yazısı ; İstanbul’da, Bilgi Üniversitesinde yapılan “ Resmi Tarih” Tezlerini çürütüyor,tabuları yıkıyoruz - ; Ermenileri Kestik” sempozyumu , alkışlanacak ,cesur bir girişim imiş ! Doğan bu olay ,dünya basınına yansıdı diye mutlu! …

Amma ,Bursa’da Uludağ Üniversitesini düzenlediği “ Osmanlı Ermenilerinin Bursa Yöresindeki Terör ve Katliam Hareketleri (1892- 1922) konulu konferans basına ve dünya medyasına hiç yansımıyormuş! Çünkü, –sıkı durun- milliyetçilerin düzenlediği bu konferans “ resmi tarihin tekrarı” imiş! . “Resmi tarih”, yani,Atatürk’ten beri bu konuda belgeleriyle ileri sürüle gelen “Milli Tarih” tezi! Yalçın Doğan efendi,işte bu tezi ve bu tezi ileri süren “milliyetçi-ulusalcı” bilim Adenlerini aşağılıyor! Ama ne kafa!

Uludağ Üniversitesi toplantısı, ,bizim malum ve mahut medyaya tabii yansımaz…Önce maksatları başkadır. Sonra, Yalçın Doğan ve taifesi- bağlı oldukları gazete ve TV kanalları bu “milli” olayı tabii yansıtmazlar. Yalçın Doğan, asıl, ülkemizin AB ABD vb. kıskacı içinde olduğu şu sırada, Ermeni meselesinin, dışardan ve içerden neden gündeme getirildiğini , , “Soykırımı yapılmadı” diyenlerin Avrupa ülkelerinde neden cezalandırıldıklarını ve gene şu sırada, ABD Kongrende neden soykırımı kararını geçirildiğini – ve şu bağlamda ,sözde “Türk” akademisyenlerin, kıvrık ve ucu çatallı Ermeni hançerini sırtımıza neden saplamakta bu kadar aşırı gayret gösterdiklerini sorgulamalı. Bizimki “Resmi tarihmiş" , - ya onlarınki hangi tarih ve kimlerin tarihi? kı hangi ve kimlerin tarihi? Bu sempozyumlarda söylenen ve bildirilenler sonunda sanki objektif bır sentez yapılacak ve gerçekler ortaya çıkacak mı?

Asıl önemlisi Yalçın Doğan, Murat Belge, Halil Berktay vb gibiler , Ermenistan’da Yunanistan’da ve e Rum tarafında var mi? Ve bizde neden bu kadar çoklar? Erivan’da Ermeni bilim adamaları “Soykırımı yapamadı” diye bilimsel bır sempozyum yapabilecekler mi? Boşuna beklemeyin; HÜRRİYET gazetesinin, güya sureti haktan görünmek için ortaya attığı , ASALA’ NIN katlettiği diplomat ve insanlarımızla ilgili bir toplantı yapılsa bile , bu dünya medyanın ilgisini çeker mi? Yalçın; biz iz biliriz bu gibi işlerin ,Pamuk’ olayının dünya kamu oyunda nasıl kotarıldığını!

FESATIN KÖKLERİ

“Ermenileri Kestik” sempozyumunun köklerini sevgili Melih Aşık , gene HÜRRİYET’in Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök’ün şarap ve şampanya araştırmalarından fırsat bulup,yazdıklarından ortaya çıkarıyor; Zafer Toprak Özkök’e ,bu konferans fikrini, Hallik Berktay’a ve Murat Belge’ye bir yılbaşı partisinde –herhalde kafalar dumanlı iken- kendisinin verdiğini söylemiş..Yani şampanya ve rakılar yudumlanırken, Profesör Toprak’a gaipten ilham gelmiş,ve “Yahu şimdi bir ‘Ermenileri biz kestik” bilimsel toplantısı yapsak ne kadar güzel bir entelektüel şıklık olur” demiş. Ama Melih Aşık bu toplantının daha derin löklerimi, mesela 2000 yılında Profesör Ronald Grıgor Suny’nin Michıgan Üniversitesinde düzenlediği “ Erdeniler ve Osmanlı İmparatorluğunun Sonu” temalı bir konferans var..Bu Konferansı düzenleyenler arasında , bir Mine Göçek hanım var..Aynı “hanım” , her kimse ve her ne ise- İstanbul toplantısını da düzenleyenlerden. 2000 toplantısına katılan “Türkler” ,tabii, ha başından Soykırımını kabul edenlerden Halil Berktay ve bu tezin yılmaz takipçisi Taner Akçam . O toplantıdan sonra, Profesör Daphne Abeel ve Vincent Lima seviniyorlar ; Türk akademisyenler de soykırımını kabul ettiler, ve bu konudaki “sessizlik duvarında çatlak açıldı” diye..Şimdi daha da sevinebilirler ; çatlak artık fay hattı oldu; sebep olacağı depremleri bekleyin!”

Siz gene Aşık’ın yazısında Berktay’san şu alıntıya bakın; “Bugün Türkiye Ermenistan’ı (aynen) ıle ilgili kuruntular vardır …Anadolu’nun Türklerin olağan toprağı olduğu sanılır…Ama 1915’te Anadolu Türklerce bilinmezdi ..bir arka bölgeydi ..Türkler birinci Dünya Savaşından sonra Anadolu’yu yeniden keşfettiler”….

Berktay ve diğerleri Konusunda en doğru hükmü, Erineni iddialarını vukufla cehreden Profesör Justın McCarthy vermiş; “Görüşlerine saygım var ama şunu da söylememizin verin; Ermeni milliyetçileri gibi konuşuyorlar!” Yalçın Doğan,Hasan Cemal ve Cengiz Çandar bu sözde akademisyenleri,alıp münasip bır yerlerine koysunlar!

Hem McCarthy ve Profesör Stamford Shaw ‘un, Profesör Bernard Lewis’in , bu konuda gerçekleri yazdıkları için tehdit edildiklerini ve yargılandıklarını kim hatırlıyor? Onların yazdıkları da mı “Resmi Tarih”?

İHTIYAR TÜRK KADINI VE ERMENİ KADINI

Sempozyumda Hırant Dink , Türkiye'de göçülmek isteyen bır yaşlı Sivas kökenli Ermeni kadının öyküsünü anlatmış ve herkesin gözleri yaşarmış..Ben katılabilseydim ,orada babamdan dinlediğim , 1920’de Maraş’ta , içinde kadınlar çocuklar ve bebelerle Ermeniler tarafından yakılan caminin anısını ve evimize misafir gelen yaşlı Erzurumlu hanımın öyküsünü anlatırdım. Hanım, geceleri ,birden uyanır ağlayarak “Ermeniler geliyor” diye eşyalarını toplayıp kaçmak isterdi…O yörelerdekilerden duyduğumuz bu gibi öyküler bizi de çok ağlattı.

BİLAL ŞİMŞİR’IN ESERİ

Kıymetli tarihçi, araştırmacı-diplomat Bilal Şimşir’in yeni kitabı “”Ermeni Meselesi 1774-2005” bugünlere denk düştü, panzehir gibi geldi. (Bilgi Yayınevi) .

Benim Kore savaşında fedakarlıklarıyla temayüz eden bir silah arkadaşım var Hasan Basri Danışman…Köklü bir Osmanlı ailesinden – anası Amerikalı ama köküne kadar Türk vatanseveri ve milliyetçisi! Elimde onun son olarak HATAG –Harp Tarihi Araştırmalar Gurubu tarafından ,İngilizce ve Fransızca yayınlanan monografisi var…Basri Danışman bu küçük fakat gerçeklerle dolu eserde Armanı Konusunu teşrih etmiş ve gerçekleri yazmış.Keşke bu kitapçık Dışişleri Bakanlığı tarafından dünyada dağıtılsa (*) . Çölaşan’ın dediği gibi meydan henüz tamamıyla , gafil ve hainlere kalmamıştır!

BAYKAL’DAN ÖZÜR

Geçen yazımda CHP Lideri Deniz Baykal’a sempozyum konusunda tarizde bulunmuştum. Sonra bu konuda söylediklerine bakarak, kendisinden özür diliyorum: Bakın, malumlar şimdi bu sözlerinde “milliyetçilik” ağır bastığı için ona saldırıyorlar…Şuna bakın ki , Atatürk’ün kurduğu milli TC Devletinde “milliyetçilik”,adeta küfür ve suç oldu!
(*) İsteme adresi HATAG – Hamalbaşı Caddesi 4/2 Galatasaray

Yayın Tarihi : 28 Eylül 2005 Çarşamba 12:37:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?