22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Apo’yu Aldık da, Ne Oldu?

Sevgili arkadaşım Bülent Ecevit’i, şu sırada- rencide etmek,rahatsız etmek istemediğim için, bu yazıyı güç yazıyorum! Ecevit , NOKTA dergisine, “ABD 01olmasaydı,CIA , MİT’e yardımcı olmasaydı Abdullah Öcalan’ı alamazdık!” demiş. Verdiler , biz de aldık da ne oldu? Keşke almasa idik... Bu katil eşkıyayı bunca zaman , İmralı da konfor ve güvence içinde , doktor –psikolog bakımında, beslemese idik-ve avenesine ,direktiflerini güvence altında vermese idi …ve belasını, cezasını, başka türlü bulsaydı! Bundan daha mı kötü olurdu! Hiç olmazsa, Türk adaleti ,göstermelik bir karar vermek garabetinden kurtulurdu!

SIR DEĞİLİDİ

APO’yu, Kenya’da MİT elemanlarına CIA elemanlarının, tabii , Washington’un talimatıyla teslim ettiği, öteden beri “açık bir sır” idi. Hatta DGM’nin verdiği ve Yargıtay’ın da tasdik ettiği ,idam hükmünün, Amerikalılara söz verdiğimiz için ,TBMM tarafından ,, gerektiği gibi, tasdik edilmeyip , infaz edilmediği de malumdu. Ecevit şimdi “malumu ilam” etmiş oldu! …Ben,, o zaman,1990’da , infaz rafa kaldırılınca , bunu çok eleştirdim. APO’nun idam edilmezse, başımıza bela olacağını çok yazdım, ama vatansever arkadaşlarım bile idamın yanlış olacağını yazdılar. Başbakan Ecevit de , “APO yu çelik konserveye koyacağız ,.içinden çıkmaya kalkarsa, biz ona gösteririz” diye resmi bır beyanat verdi. Tahmin ettiğim gibi, adı üstünde şimdi İmralı’daki “konservede” AB ve AHIM baskılarıyla serbest kalacağı günü bekliyor.…Hiç şaşmam , AB sürecinde AB ve AIHM sayesinde Avrupa’da ve Amerika’da “ APO!ya özgürlük” diye bu da olacak ve adam müzakereci olarak karşımıza oturacak!

Ecevit kardeşimi son gördüğümde “neden idam etmediniz?” diye sorduğumda, “Ben idam cezasına karşıyım” demişti. Bana göre, Ecevit’in idam hükmünü rafa kaldırması, en büyük tarihi hatadır.

Büyük Devletlerin ve CIA gibi örgütlerin niyetlerinden, komplolarından, sual olunmaz, ama şu sorular aklıma geliyor; ABD elemlerinin çok daha önceden PKK ıle silah ve teçhizat desteğine varan ilişkileri varken, Onu, neden Türkiye’ye teslim ettiler ve en önemlisi, idamını acaba neden önlediler? Amerikalılar, kendi teröristlerini , cayır cayır infaz ettiklerine göre, herhalde insani duygular,insan hakları düşkünlü yüzünden değil ! Tabii başka hesapları vardı ve var! Şimdi gittikçe anlaşılıyor kı ABD de ,insani değil ,siyasi ve kendine özgü sebeplerle ve onu koz olarak tutmak için, idam edilmemesi şartını koşmuş. PKK ile mücadele konusunda danglardaki PKK elamanlarının güya topluma kazanılması için af çıkarmamız acaba neden şart koşmuştu? Gene İnsanı maksatlarla mı? ; el oğlu hin, biz ise çok iyi niyetli ve safdiliz!

APO sorunu Kürt sorunun, bütünü değilse bile önemli bir yönü çünkü başımıza bela olacağı muhakkak. O yaşadıkça, şehitlerimizin kemiklerinin sızlaması, yakınlarının acısı da caba!.
Kürt sorunun ABD planlarında ve AB sürecinde Türkiye üzerinde oynanan oynanacak oyumlarda en ı kırılgan fay hattı.. Amerikalılarım Kürtleri kullandıkları,hatta , Diyarbakır’dan gelem son n haberlere göre kışkırttıkları da varsayımdan öte!

ŞERAFETTIN ELÇI’NİN İSTEĞİ

Şu sırada RADIKAL GAZETSİ, bir aralık Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bakanlığını yapmış, sicilli bölücü ,Şerafettin Elçi’ ile Neşe Düzel’in sohbetine, tam sayfa ayırmış. . Adam ,açıkça ,"TC Üniter Devletine son verilmeli, yerine iki resmi dilli (Kürtçe ve “Türkçe) Federasyon kurulmalı" diyor.Kendisi de , bu devletin Cumhurbaşkanlığına , kendi deyimiyle, "Türkleşmiş " yani Türk milliyetçisi ve vatanseveri olarak değil, Kürt kimliğiyle talip! ..Olma olmaz demeyin; bizim milli reflekslerimiz bu kadar gevşemişse bu da olur. Kerkük ve Kuzey Irak ta olacaklara bigane kalırsak , bir gün bu federasyon da gerçekleşir.

Gençliğimizde, Ziya Gökalp’ın “ Türkiye Büyüyecek Turan olacak” sözleri, dudaklarımızda ve gönüllerimizde idi... şimdi ise, “Türkiye-TC yok olacak yerine Büyük Kürdistan olacak”, diye endişe içindeyiz !

BİR DİP NOTU -; Diyarbakır’da görev yapan bir polis dostuma “Nasılsın?” diye sordum.”İyiyiz, kapkaççı kovalıyoruz ” dedi..Hayretle “Diyarbakır’da da kapkaç var mı?” diye sordum…Cevap verdi ;“Ne diyorsun, onların fabrikası burası.. buradan İstanbul’a ,a Ankara’ya biz kapkaççı ihraç ediyoruz!” Bu da olayın başka bir boyutu!

Yayın Tarihi : 15 Şubat 2005 Salı 11:31:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?