20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Arlanmak, Utanmak

Önce bir tespit: Osmanlı Türkçesinde ve terbiyesinde, bir “âr-ı hayâ” sözü, duygusu vardı. Bazılarına “arlanmaz uslanmaz” denirdi. Bugünün Türkiyesinde, bu gibiler her yerde kol geziyorlar!

Diğer bir güncel tespit: Kurbanlık koyun yâre yatınca, bıçaklarını bileyenler, çok olur; bunlar da şimdi içerde ve dışarıda bıçaklarını, hançerlerini biliyorlar; boynumuzdan kesmek- parçalamak ve arkamızdan, vurmak için!

Türkiye’nin düşmanı olsanız, Türk Ordusundan korksanız, bundan daha müsait zaman ve zemin olur mu?

Mesela, şu sırada, Ermeniler, Rumlar ve Bölücüler, aleyhimizde birleşiyorlar… Bölücüler gittikçe azıyor… TSK saf dışı bırakılmış… AKP iktidarı, seçimlerde “kazandıktan” sonra, yeni “Anayasası” ile Türkiye’yi, Cumhuriyet rejimini kökünden, değiştirmeye hazırlanıyor; Türkiye Cumhuriyetinin içi boşaltılacak- duvarlar da çöktükten sonra, enkazın altından nasıl çıkılacak? “İkinci Cumhuriyetçiler”, “Atatürk Cumhuriyetinin” enkazından, 2.Cumhuriyeti kurmayı umut ediyorlar, âmâna sonunda “enkaz “ onlara kalmaz-hurdacılara gider.

Şu sırada, bütün bunlar, aklımda. “Nasılsın” diye soran dostlara, “Türkiye gibiyim” diyorum. Çoğu: “öyleyse çok kötüsün” diye üzülüyor. Bazıları da “inşallah daha iyi olursun-oluruz” diye teselli etmeye çalışıyorlar. Ama bu yaşımda nefesim tükeniyor! Arlanmaz, uslanmaz adamlarla uğraşmaktan yoruldum… Atatürk’e, babama, amcama verilmiş sözüm olmasa, sırt üstü yatacağım ve “bıçak bileyenlere” teslim olacağım… Ama yapamıyorum işte… Hele, mesela Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sözlerini duydukça.

BU SÖZLER

Düşünün: TC Hükümetinin hasbel kader ve keder Başbakan Yardımcısı makamında oturan Bülent Arınç, son konuşmasında; “27 Nisan 2007'de Genelkurmay'ın internet sitesine bir açıklama konulması üzerine, o sabah bunun cevabını verdik. Otur oturduğun yerde. Sen benim emrimde bir memursun, benim ne yapacağıma karışamazsın. O kadar” demiş ve şimdi de, iftiharla, tekrar ediyor ve Türk Ordusuna, komutanlarına, gene meydan okuyor… Geçmiş hükümetlerden, “postal yalamaktan başka meziyetleri olmayanlar” diye söz ediyor.

Bu “zat-ı na şerif”, o konuşmasında, muhalefete ve özellikle en büyük korkuları, MHP’ye taşlar atmış: DP konusunda “Kıratın” üzerine “kurt binmiş” diye, aklınca, alay ediyor. Tabii, belli ki, “Kıratla” Kürtün birleşmesinden – ittifak kurmalarından endişeli. Ancak, Türk Ordusunu, kuzu gibi, bıçaklarının altında sanıyor, ama fazla umutlanmasın! O “postallar” bir gün onları ezer!...

Bu sırada aklıma bir "ara name" geldi: “Heder Haydar” türküsünün şu mısralar. Erdoğan böyle mısralar, Türküler, okumaya meraklı, keşke bunları da, bir söylese: “Ben melanet hırkasını kendim giydim kime ne? Ar u namus şişesini taşa çaldım kime ne? Gâh çıkarım gökyüzüne seyrederim âlemi… Gâh inerim yeryüzüne seyreder âlem beni”!

Evet, şimdi Sayın Bülent Arınç’ı seyretmekteyiz, bütün yönleriyle… Ben Arınç hakkındaki kanaatimi, öngörümü 2002 yılında, AKP İktidara geldikten sonra, Türkiye Gazetesindeki köşemden ifade etmiştim. TBMM Başkanı olarak, Hava alanına, Cumhurbaşkanını karşıtlamaya türbanlı eşiyle gittiğinde, “Bu adamın, büyük emelleri var. Tehlikelidir” demiştim ve o gazeteden “”ihraç” edilmiştim. Ama tahminlerim doğru çıkıyor… Bekleyin göreceksiniz: Arınç Cumhurbaşkanlığına koşuyor. O, Gül ve Erdoğan biri birlerine düşecekler!

TARİH SORUSU

İnternet sitelerinde uçuşan bir rivayet var; AKP’deki önemli kişinin, Büyük dedesi, Manisa’nın, Menemen ilçesinde, Kubilay’ı şehit eden Derviş Mehmet imiş… Tabii, insanlar babalarının, dedelerinin, yaptıklarından sorumlu tutulamazlar. Fakat “soy”-“genler” önemlidir… Ve şimdi, başka AKP’liler, töhmet altında kalmasınlar için, bu iddiaların, açıklığa kavuşturulmasında fayda var…

GÜNAY OLAYI

Bir “Hükûmet Manzarası” daha: “Kültür” ve “Turizm” Bakanı Ertuğrul Günay’ın, Erdoğan’ın “Ucube” çıkışını, ses ve görüntülere rağmen, “yalanlamaya” çalışması, siyasi tarihimize geçecek bir olay!... Eni, boyuna uymadı. Erdoğan, Bakanını – Günay’ı, kontrpiyede, ofsaytta bıraktı. Bir ihtimal var. Başbakan, Onu gözden çıkarmış. Bu durumda Günay’a, “Kültür” Bakanına, ne düşer? İstifa. Ama nerede o yürek! Yüreğin yerinde “koltuk” var! ***

Yayın Tarihi : 20 Ocak 2011 Perşembe 00:09:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?